Menu

Arama Yapın

MARKA VE PATENT VEKİLLİĞİ SINAVINA HAZIRLIK EĞİTİMLERİNİ İNCELE!

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 0,18 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

Karşılıklılık İlişkisi İçerisinde Olmayan Edimler Yönünden Borçlunun İfadan Kaçınma Hakkı: Kişisel Hapis Hakkı

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Doç. Dr. Hülya ATLAN GÜRER
  • Sayfa Sayısı: 25
  • Yayın Tarihi: 30.12.2020
  • Baskı: 1
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 20,00
20,00 TL
8,00 TL

Bu kitap 2249 kez incelendi; 1627 adet satıldı.

Kategoriler: Borçlar Hukuku, Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar

Karşı edim gereği gibi ifa edilene kadar borçlunun kendi borcunu ifa etmekten kaçınma yetkisi veren genel nitelikli bir kaçınma hakkı (Alman Medeni Kanunu’nun aksine) hukukumuzda kanunen tanınmış değildir. Bunun yerine, borçluya kaçınma hakkı tanıyan münferit hükümler bulunmaktadır. Bunlar arasında başta TBK m. 97 ile düzenlenmiş olan ödemezlik defi ve ifa güçsüzlüğü (TBK m. 98) olmak üzere, ayni hapis hakkı (TMK m. 950), iyiniyetli haksız zilyedin zorunlu ve yararlı masrafları tazmin edilene kadar sahip olduğu alıkoyma hakkı (TMK m. 994-995), Avukatlık Kanunu’na göre avukatın sahip olduğu “hapis hakkı” yer alır. Ne var ki bu kanun hükümlerinin uygulama alanına girmeyen bazı hallerde de borçlunun karşı edim alacağına kavuşmadan veya en azından bu alacak güvence altına alınmadan kendi edimini yerine getirmesi, - söz konusu kanuni kaçınma haklarının da dayanağını oluşturan - dürüstlük kuralına aykırılık oluşturabilir. Gerçekten ödemezlik defi, sadece tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde ve birbiriyle değişim ilişkisi içeresinde olan edimler yönünden; ayni hapis hakkı ise, ancak başkasına (kural olarak borçluya) ait bir taşınır mal veya kıymetli evrakın söz konusu olması halinde uygulanabilecektir. Söz gelimi, eksik iki taraflı sözleşmelerde (ücretsiz vekâlet, saklama veya ödünç sözleşmeleri gibi) veya birden fazla sözleşmeden doğan, ancak ekonomik açıdan yakın ilişkili edimlerde bu hükümler uygulanamayacaktır. Hâlbuki ücretsiz vekâlet sözleşmesinde vekilin elde edileni iade borcu ile müvekkilin, vekâletin icrası nedeniyle doğan masrafları karşılama borcu arasında karşılıklılık ilişkisi (sinallagmatik ilişki) bulunmadığından ödemezlik defi ileri sürülemeyecektir. Yine dolaylı temsil vekâletinin söz konusu olduğu hallerde başkasına ait bir eşya (taşınır veya kıymetli evrak) söz konusu olmadığından ayni hapis hakkı da kullanılamayacaktır. Hâlbuki bu hallerde de borçluya kaçınma hakkı tanınmasını dürüstlük kuralı gerekli kılabilir. Elbette tarafların böyle bir kaçınma hakkını sözleşme ile öngörmelerinin önünde bir engel bulunmamaktadır. Ancak kanun ve sözleşme ile öngörülmemesi halinde sözü edilen durumlar için bir kanun boşluğunun söz konusu olduğu ve bu boşluğun TBK m. 97 ve TMK m. 950[1] hükümlerinden kıyasen yararlanılmak suretiyle doldurulabileceği kabul edilmektedir. Bu hallerde borçluya tanınan kaçınma hakkı, Türk/İsviçre hukuk doktrininde ve yargı kararlarında - farklı adlandırmalar olmakla birlikte - kişisel hapis hakkı olarak nitelendirilmektedir. Kişisel hapis hakkının uygulama alanı ve koşullarının belirlenmesinde genel bir kaçınma/alıkoyma hakkı öngören BGB § 273 hükmü yol gösterici olabilecektir. Keza kaynak İsviçre Hukuku’nda yakın geçmişte hazırlanan İsviçre Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine ilişkin Tasarı (OR 2020) da doktrinde kabul edilen kişisel hapis hakkına ilişkin bir düzenleme içermektedir (OR 2020 Art. 101). Bu tasarı da Türk hukuku bakımından kişisel hapis hakkına ilişkin boşluğun doldurulmasında yönlendirici olabilecektir.

 

[1]     TMK m. 950 hükmünden özellikle, eşya ile alacak arasındaki bağlantı koşulunun tespitinde yararlanılabilecektir (Çetiner, Bilgehan, Hapis Hakkı, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2010, s. 55).

Akademisyen

Doç. Dr. Hülya ATLAN GÜRER

  • Eğitim Sayısı 20
  • E-Kitap Sayısı 4
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 3359

Eğitmen Hakkında

Sosyal Medya


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…