Menu

Arama Yapın

MARKA VE PATENT VEKİLLİĞİ SINAVINA HAZIRLIK EĞİTİMLERİNİ İNCELE!

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 0,44 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

Ödemelerini Geciktiren Kooperatif Ortakları Bakımından Uygulanacak Faize İlişkin Esaslar

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Dr. Öğr. Üyesi Esra KAŞAK
  • Sayfa Sayısı: 61
  • Yayın Tarihi: 30.12.2020
  • Baskı: 1
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 20,00
20,00 TL
8,00 TL

Bu kitap 2331 kez incelendi; 1624 adet satıldı.

Kategoriler: Borçlar Hukuku, Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar, Ticaret Hukuku

Kooperatifler, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan tüzel kişiliği haiz değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklardır (Koop. K m. 1). 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ortaklar için bazı borç ve yükümlülükler öngörmüştür. Her ortağın en az bir ortaklık payı almak zorunda olması (Koop. K m. 19/1), ne suretle olursa olsun öğrenmiş olduğu kooperatife ait iş sırlarını, sonradan ortaklık hakkını kaybetmiş olsa dahi daima gizli tutmakla yükümlü olması (Koop. K m. 25), herhangi bir sebeple kooperatiften ayrılışının kesinleştiği tarihten başlayarak bir yıl veya ana sözleşme ile tespit olunan daha uzun bir süre içinde kooperatif iflas ettiği takdirde, ayrılmasından önce doğmuş olan borçlar için söz konusu olan açığı kapama yükümü (Koop. K m. 36) ve nihayet öğretide işaret edilen bağlılık ve ortaklığa zarar vermeme borcuna işaret etmek gerekir[1].  

Kanundan doğanlara ilave olarak, kooperatif ana sözleşmesi ile ortaklar bakımından çeşitli ödeme yükümlülükleri de kanuni sınırlar içerisinde öngörülebilir. Giriş aidatı, yıllık veya dönemlik aidat burada zikredilebilir[2]. Bunun yanı sıra ortakların ödemelerini geciktirmesi halinde, gecikme (temerrüt) faizi talep edilmekte ve genel kurul kararı veya ana sözleşmeyle ortaklar tarafından ödenecek temerrüt faizi oranının ne olacağı da belirlenmektedir[3].  Y. 11. HD. kararına göre, eğer genel kurul kararı iptal edilmemiş ise ortaklar buna uymakla yükümlüdür[4]. Acaba, ödemelerinde temerrüde düşen kooperatif ortağı bakımından, uygulanacak temerrüt faizi oranı karara bağlanırken, genel kurul TBK m. 120/2’de yer alan faiz üst haddi ile bağlı mıdır?

Konuyu incelememizi mucip kılan sebep Y. 23. HD.’nin konu ile ilgili kararlarıdır. İlgili dairenin, yapı kooperatifleri hakkında vermiş olduğu 29.1. 2020 tarihli bir kararda “Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan üyelik aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Hukukî ilişkilerde temerrüt durumunda, uygulanması öngörülen temerrüt faiz oranı, Türk Borçlar Kanunu madde 120 uyarınca, yıllık yasal faiz oranının (yasal faiz oranı %9’dur) yüzde yüzünü aşamaz. Bu hükme uygun davranmak suretiyle taraflar temerrüt faiz oranını serbestçe belirleyebilir. Bu sınırlama Türk Ticaret Kanunu madde 8/1 uyarınca ticari işlerde uygulanmaz. Somut olayda, kooperatif ile üyesi arasında bir ticari iş söz konusu değildir. Bu sebeple, kooperatif genel kurulunca, kooperatif aidatlarının ödenmesinde temerrüde düşen üyelerden, talep edilecek temerrüt faizinin oranı belirlenirken TBK'nın madde 120’de ifade edilen sınıra uygun karar alınmalıdır. Bir başka ifadeyle, kooperatif genel kurulunca belirlenecek temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüzünden fazla olamayacaktır. Huzurdaki olayda kooperatif genel kurulunca belirlenebilecek temerrüt faiz oranı yıllık yasal faiz oranı olan %9’un yüzde yüz fazlası olan %18 oranından fazla belirlenemeyecektir” ifadelerine yer verilmiştir[5].

Y. 23. HD., tarım kredi kooperatiflerine ilişkin bir başka kararında ise, “Dava tarım kredi kooperatifinin kefil olduğu …bankası'nda kullandırılan kredinin ödenmemesi sebebiyle kefilin krediyi ödemesi üzerine asıl borçluya rücuuna dair olarak açılmış olan itirazın iptali davasıdır. Banka ile asıl borçlu arasında yapılmış sözleşmenin 21. maddesinde faiz hükümleri yer almış, davacı kooperatif ile davalı arasında yapılan kefalet sözleşmesinde de bu sözleşmeye atıf yapılarak faiz hükümlerinin taraflar arasında bağlayıcı olduğu belirlenmiştir. Ayrıca davacı kooperatifin anasözleşmenin 66. maddesinin 2. fıkrasında kooperatif tarafından kredilerin geri ödenmemesi halinde ortaklarından bankaca uygulanan faizi talep edebileceği belirtilmiştir. Bu sebeplerle davanın kooperatifin TBK 88-120. maddeleri sınırlamasına bağlı kalmadan temerrüt faizi talep edebileceği anlaşıldığından sözleşmede belirlenen temerrüt faizini talep edebilir” şeklinde karar vermiştir[6].

Zikredilen ilk karar, yapı kooperatifi hakkındadır. Ticari iş ve adi iş ayrımı bakımından kararda, kooperatif ile ortağı arasında bir ticari işin söz konusu olmadığı ifade edilmiş, kooperatif genel kurulu tarafından alınan kararın ticari işe vücut vermeyeceği sonucuna ulaşılmıştır. Ancak tarım kredi kooperatifi hakkında verilen diğer kararda ise, kooperatif ana sözleşmesi ve taraflar arasındaki sözleşme hükmüne dayalı olarak TBK m. 120/2’de yer alan sınırlandırmanın geçerli olmayacağı yine aynı daire tarafından karara bağlanmıştır.

Bilindiği üzere, 6098 sayılı TBK’nin m. 88/2 ve 120/2 hükümlerinde, sözleşme ile belirlenen anapara ve temerrüt faizi oranları bakımından bir üst sınır öngörülmüştür. Hâkim düşünceye göre, ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirlenmesine müsaade edilmiştir (TTK m. 8). Bir başka anlatımla aşağıda görüleceği üzere ticari işlerde taraflar TBK m. 88/2 ve 120/2’de yer alan faiz üst sınırları ile bağlı olmaksızın faiz oranlarını serbestçe belirleyebilirken, adi işlerde bu sınırlara uymakla yükümlüdür. Kooperatif ortağından talep edilecek temerrüt faizinin iradi olarak belirlendiği hallerde, acaba TBK m. 120/2 hükmüne mi uyulacak, yoksa bu konuda bir serbesti mi olduğu kabul edilecektir? Bu durumda öncelikle kooperatif ile ortağı arasındaki ilişkinin niteliğinin tespit edilmesi ve ödemelerinde temerrüde düşen ortaktan talep edilecek iradi faiz oranının ne olacağının belirlenmesi gerekir.

 

[1]     Bu konuda bkz. Poroy, Reha/Tekinalp, Ünal/Çamoğlu, Ersin:  Ortaklıklar Hukuku II, 14. Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2019, N 1881; Demir, Remziye: Kooperatif Ortağının Hak ve Yükümlülükleri, Yetkin Yayınevi, Ankara 2020, s. 79 vd.

[2]     Sair ödemeler hakkında bkz. Demir, R., s. 84; Eriş, Gönen: Uygulamalı Kooperatifler Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara 2001, s. 578.

[3]     Y. 23. HD., E. 2016/4657, K. 2019/1922, T. 13.5.2019 sayılı kararında “Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek yoktur. Ayrıca genel kurullarda kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlar” ifadelerine yer vermiştir (Kazancı, E.T: 21.11.2020). Bu konuda yapılan çeşitli değerlendirmeler ve açıklamalar için bkz. Olgaç, Samet Can/Ruhi, Ahmet Cemal: Kooperatif Ortaklığından İhraç ve İtiraz Usulü, Seçkin, Ankara 2015, s. 53.

[4]     Y. 11. HD., E. 3340, K. 4800, T. 28.6.1993 (Eriş, s. 595). Ayrıca bkz. Y. 11. HD., E. 4371, K. 1561, T. 28.2.1994:  “Kooperatif genel kurulunda borçlarını ödemeyen üyelerden aylık % 10 oranında gecikme cezası (faiz) alacağı kararlaştırılmış olup, bu genel kurul kararı iptal ettirilmediğine göre, bu karar her ortak için geçerli durumda bulunmaktadır (Eriş, s. 601).

[5]     Y. 23. HD., E. 2016/8879, K. 2020/519, T. 29.1.2020 (Kazancı, E.T: 19.11.2020). Benzer nitelikteki başka kararlar için bkz. Günay, Erhan: Kooperatiflerde Uyuşmazlıklar Rehberi, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2018, s. 69 vd.

[6]     Y. 23. HD., E. 2015/9150, K. 2018/176, T. 24.1.2018 (Kazancı, E.T: 19.11.2020).

Akademisyen

Dr. Öğr. Üyesi Esra KAŞAK

  • Eğitim Sayısı 8
  • E-Kitap Sayısı 2
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 1624

Eğitmen Hakkında

AKADEMİK İŞ DENEYİMİ

2020 - Aktif

DOKTOR ÖĞRETİM ÜYESİ

ANKARA HACI BAYRAM VELİ ÜNİVERSİTESİ

Hukuk Fakültesi̇/Özel Hukuk Bölümü

 

2018-2020

ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ

ANKARA HACI BAYRAM VELİ ÜNİVERSİTESİ

Hukuk Fakültesi̇/Özel Hukuk Bölümü

 

2009-2018

ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

Hukuk Fakültesi̇/Özel Hukuk Bölümü

Sosyal Medya


AKADEMİK İŞ DENEYİMİ

2020 - Aktif

DOKTOR ÖĞRETİM ÜYESİ

ANKARA HACI BAYRAM VELİ ÜNİVERSİTESİ

Hukuk Fakültesi̇/Özel Hukuk Bölümü

 

2018-2020

ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ

ANKARA HACI BAYRAM VELİ ÜNİVERSİTESİ

Hukuk Fakültesi̇/Özel Hukuk Bölümü

 

2009-2018

ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

Hukuk Fakültesi̇/Özel Hukuk Bölümü


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…