Menu

Arama Yapın

MARKA VE PATENT VEKİLLİĞİ SINAVINA HAZIRLIK EĞİTİMLERİNİ İNCELE!

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 0,37 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

Nöro Pazarlama ve Tüketici Hukuku

20,00 TL
8,00 TL

Bu kitap 3248 kez incelendi; 1614 adet satıldı.

Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar, Tüketici Hukuku

Nöro pazarlama veya İngilizce ifadesi ile neuromarketing terimini tanımlamadan önce terimin yazımı ve sözlük anlamı üzerinde durmakta yarar vardır. Neuro İngilizce bir kelime olup sinir ve sinir sistemi anlamına gelmektedir. Türkçede neuro kelimesinin karşılığı olarak sinir kelimesi kullanılmaktadır. Örneğin neuroscience karşılığı olarak sinir bilimi denilmektedir. Bunun yanında neuro kelimesinin Türkçe’de nöro şeklinde kullanıldığı da görülmektedir. Örneğin sinir bilimi anlamına gelen İngilizcedeki neurology teriminin Türkçe’de nöroloji şeklinde söylendiği de bilinmektedir. Nöro pazarlama kelimesi Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde yer almamaktadır. Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde sinir bilimi karşılığı olarak nöroloji ifadesi yer almaktadır[1]. Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde sinir bilimi teriminde kelimelerin ayrı yazılmış olması nedeniyle biz de nöro pazarlama şeklinde yazmayı tercih ettik.

Pazarlama, bir ürün veya hizmetin hareketini kolaylaştıran süreçler veya faaliyetlerdir. Pazarlama; ürün ve hizmetlerin tasarımı, üretimi, dağıtımı ve fiyatlandırılması ve pazarda belirlenen iletişim stratejisini ilgilendirmektedir. İletişim stratejisi olan reklam ise pazarlamanın bir alt alanıdır. Reklamcılar bir ürünün satışlarının veya pazar payının artırılması için bir mesaj iletmektedirler[2].

Nöro pazarlama alanında çalışanlar, deneklerden genellikle doğal ortamlarında değil, laboratuvar ortamında veri toplamaktadır. Deneklerin marka seçimine, fiyatlamaya, ürün tasarımına,  alışveriş ortamına, değişik reklamlara reaksiyonlarına bakılmakta, tüketicinin dikkatini çekenin ne olduğu anlaşılmaya çalışılmaktadırlar. Nöro pazarlama tüketicinin zihnini anlamaya çalışmaktadır. Burada amaç tüketicinin zihnini etkilemek değildir[3].

Nöro pazarlama, pazarlamanın tıbbi teknolojileri kullanan alanıdır.[4] Nöro pazarlama doğrudan beynin görüntülenmesi, taranması ya da diğer beyin aktivitesi ölçme teknolojilerini beynin değişik paketlemelere, reklamlara, ürünlere ya da diğer pazarlama elemanlarına tepkisini ölçmektedir[5].

Nöro pazarlama için yapılan tanımlardan biri tüketicilerin pazar davranışını anlamak amacıyla nöro bilimde kullanılan tekniklerin tüketicilere uygulanması şeklindedir. Bu teknikler çeşitli cihazların kullanılmasını içeren tıbbi tekniklerdir[6]. Nöro pazarlama bir başka tanıma göre, insan beynindeki satın alma algısının incelenmesi ve elde edilen sonuçlarla bir pazarlama stratejisi geliştirilmesi tekniğidir. Başka bir deyişle nöro pazarlama tüketici davranışlarını anlamaya, bu davranışların oluşmasındaki psikolojik ya da sosyal nedenleri araştırmaya, reklamcılar ve hedef kitleye en uygun satın alma koşullarını keşfetmeye, tüm bunların oluşumunda tüketicinin hangi düşünceyle hareket ettiğini araştırmaya yönelik yapılan çalışmaları içeren tekniktir[7].

Bir diğer tanımda ise nöro pazarlama beynin reklama ve markalaşmaya verdiği reaksiyonlara ilişkin çalışma ve elde edilen bilgilerin daha iyi sonuçlar elde etmek için geri bildirime dayalı olarak kullanılmasıdır. Elde edilen bilgilerle tüketicilerin kararlarını neden verdikleri ve beynin hangi bölümlerinin onları bunu yapmaya motive ettiği öğrenilmeye çalışılmaktadır[8]. Bir başka tanımda ise nöro pazarlama, tüketicilerin beynin işitsel uyaranlara veya görsel ipuçlarına yanıt veren alanlarına tepkisini gözlemlemeyi amaçlayan sinir bilimi teknoloji tabanlı bir pazarlama dalı olduğu belirtilmektedir[9]. Görüldüğü üzere nöro pazarlama sinir bilimi tekniklerini kullanarak tüketicilerinin seçimlerini anlamaya çalışan bir pazarlama alanıdır.

Nöro pazarlamada tüketici davranışları ile sinir bilimi arasında bağlantı kurulmaktadır. İlk defa 2002 yılında ortaya çıkan nöro pazarlama, giderek daha fazla pazarlama alanında kullanılmaya başlanmıştır. Her yıl reklam kampanyalarına yüksek meblağlı yatırımlar yapılmaktadır. Bu yatırımların etkililiğini test etmek ve tahmin etmek için kullanılan geleneksel teknikler, tüketicilerin bir reklama maruz kaldıklarında nasıl hissettiklerini açıklama konusundaki istekliliğine ve yeterliliğine bağlı olduğundan genellikle başarısız olmaktadır. Nöro pazarlama ise bilişsel veya bilinçli katılım gerektirmeden zihinleri doğrudan araştırmak için en son teknikleri sunmaktadır[10].

Yukarıdaki tanımlardan hareketle nöro pazarlamanın tüketicilerin ürün ve hizmet seçiminde beyinlerinin sinir bilimindeki tekniklerle izlenerek kararlarını nasıl verdiklerinin incelenmesi ve elde edilen bilgilere göre yapılan pazarlama olduğu söylenebilir. Nöro pazarlamanın hukuksal açıdan ele alınması ve özellikle tüketici hukuku bakımından ortaya çıkabilecek sorunlar bu çalışmada incelenecektir.

 

[1]      <https://sozluk.gov.tr/>  erişim 23 Eylül 2020.

[2]      MATTHEWS, Steve, “Neuromarketing: What Is It and Is It a Threat to Privacy?”, Handbook of Neuroethics Editörler Jens Calusen/Beil Levy, Springer 2015, s.1628.

[3]      MATTHEWS, s.1628-1629.

[4]      LEE, Nick/BRODERICK, Amanda J./CHAMBERLAIN, Laura, “What is Neuromarketing? A Discussion and Agenda for Future Research”, International Journal of Psychophysiology, V.63(2), s.200.

[5]      MURPHY, Emily R./ILLES, Judy/REINER, Peter B., “Neuroethics of Neuromarketing”, Journal of Consumer Behaviour, July-October 2008, s.293.

[6]      URAL, Tülin, “Pazarlamada Yeni Yaklaşım: Nöropazarlama Üzerine Kuramsal Bir Değerlendirme”, Ç.Ü.Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 17, S.2, s.423.

[7]      BOZGÜL, Furkan, “Nöro Pazarlama Nedir? Markalar Tarafından Nasıl Kullanılır?” (16 Ocak 2018) <https://pazar lamasyon.com/noro-pazarlama-nedir-markalar-tarafindan-nasil-kullanilir/> erişim 23 Eylül 2020.

[8]      <https://www.marketing-schools.org/types-of-marketing/ neuromarketing.html> erişim 28 Eylül 2020.

[9]      <https://ajansara.com/neuromarketing-noro-pazarlama-nedir/>  erişim 02 Ekim 2020.

[10]    MORIN, Christophe, “Neuromarketing: The New Science of Consumer Behaviour” (14 Ocak 2011) Springer Science+Business Media, LLC 2011 <https://www.researchgate. net/publication/226228201_Neuromarketing_The_New_Science_of_Consumer_Behavior> 28 Eylül 2020.

Doç. Dr. Armağan Ebru BOZKURT YÜKSEL

  • Eğitim Sayısı 15
  • E-Kitap Sayısı 21
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 3499

Eğitmen Hakkında

Eğitim / Akademik Bilgisi
Lisans  Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk  1999
Yüksek Lisans  Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk  2002
Doktora  Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı  2008
Yardımcı Doçent  Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi  2011
Doçent  Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı Bilişim ve Teknolojileri Hukuku  2019

Sosyal Medya


Eğitim / Akademik Bilgisi
Lisans  Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk  1999
Yüksek Lisans  Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk  2002
Doktora  Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı  2008
Yardımcı Doçent  Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi  2011
Doçent  Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı Bilişim ve Teknolojileri Hukuku  2019


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…