Menu

Arama Yapın

MARKA VE PATENT VEKİLLİĞİ SINAVINA HAZIRLIK EĞİTİMLERİNİ İNCELE!

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 0,42 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

Terekedeki Tarımsal Arazilerin Tür ve Büyüklük Bakımından Sınıflandırılması İle Devri

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Doç. Dr. Osman AÇIKGÖZ
  • Sayfa Sayısı: 58
  • Yayın Tarihi: 05.06.2021
  • Baskı: 1
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 20,00
20,00 TL
8,00 TL

Bu kitap 1744 kez incelendi; 87 adet satıldı.

Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar, Medeni Hukuk, Taşınmaz (Gayrimenkul) Hukuku

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu’nun[1] amacı, toprağın korunması ve arazinin verimli şekilde kullanılmasının sağlanmasıdır[2]. Bu amacın gerçekleşmesini sağlamak için tarımsal alanların belirlenmesi ve kendi içerisinde sınıflandırılması esası kabul edilmiştir. Bu işlemler yapılırken de tarımsal arazilerin doğal özellikleri ile ekonomik potansiyelleri dikkate alınmaktadır[3]. Bu çerçevede, kanun ve yönetmeliklerde çeşitli ölçütler kullanılarak tarımsal araziler sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflandırmalardan bir kısmı tarımsal arazilerin türlerine göre yapılırken bir kısmı da tarımsal arazilerin büyüklüğü esas alınarak yapılmıştır. Terekede yer alan tarımsal arazilerin devrinde ise tarımsal arazinin türü değil büyüklüğü esas alınmaktadır[4]. Dolayısıyla tarımsal arazilerin tür ve büyüklük bakımından sınıflandırılmasının önemi, tarımsal arazilerin türü (niteliği) belirlendikten sonra bunlardan kanunda düzenlenen yeter gelir ve asgari büyüklük şartını karşılayanların mülkiyetin devrine konu edilebilmesinden kaynaklanmaktadır[5]. Bu hususlar göz önünde bulundurularak çalışmamızda öncelikle tarımsal arazi kavramı, daha sonra tarımsal arazilerin tür ve büyüklük bakımından sınıflandırılması ve son olarak da mülkiyeti aynı kişiye ait olan birden fazla tarımsal arazinin devri koşulu olarak ekonomik bütünlük kavramı ile asgari/yeter gelirli tarımsal arazi büyüklükleri belirlenirken uygulanacak kriterler inceleme konusu yapılacaktır.

 

*     İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Ana Bilim Dalı

[1]      RG. K. T. 03. 07. 2005, Y. T. 19. 07. 2005, S. 25880; Metin içerisinde bundan sonraki kullanımlarda, “TKAKK” şeklinde kısaltılarak kullanılacaktır.

[2]      Yargıtay konuyla ilgili bir kararda, “…19.07.2005 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Hakkındaki Kanunun 1. maddesinde yasanın amacı “bu kanunun amacı; toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini ve çevre öncelikli sürdürebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı arazi kullanımını sağlayacak unsur ve esasları belirlemektir” şeklinde açıklanmıştır…” şeklinde hüküm kurmuştur. Yarg. 1. HD., T. 10.3.2014, E. 2013/20556-K. 2014/5163 sayılı kararın tam metni için bkz. (http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/ 1hd-2013-20556.htm), (Erişim Tarihi: 13.03.2020).

[3]      İMRE, Zahit/ERMAN, Hasan, Miras Hukuku, Gözden Geçirilmiş 13. Basım, İstanbul 2017, s. 506.

[4]      ÇABRİ, Sezer, Miras Hukuku Şerhi (TMK m.640-682), Cilt-III, 1. Baskı, İstanbul 2020, s. 316.

[5]      ÖZAY, Osman Levent, Tarım işletmelerinin ve Arazilerinin Miras Yoluyla İntikali, Ankara-2015, s. 44.

Akademisyen

Doç. Dr. Osman AÇIKGÖZ

  • Eğitim Sayısı 19
  • E-Kitap Sayısı 12
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 356

Eğitmen Hakkında

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden (örgün) mezun oldu. Yüksek Lisansını Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Navlun sözleşmesi ve Konişmentoda Tahkim/Yetki Şartı” isimli tezle 2002 yılında tamamladı. Doktorasını aynı enstitüde “Tüketicinin Korunması Çerçevesinde Genel İşlem Koşulları” isimli tezle 2012 yılında tamamladı. 2019 Mart döneminde Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’na (ÜAK) Medeni Hukuk alanında doçentlik başvurusunda bulundu ve “Tarım Arazilerinde Yasal Önalım Hakkı (Tarımsal Önalım Hakkı)” isimli tezle aynı yıl içinde doçent ünvanına hak kazandı.

 

Avukatlık stajını tamamladıktan sonra 2004 yılına kadar serbest avukat-müşavir olarak çalıştı. 2004-2014 yılları arasında ülkemizin önde gelen yabancı ortaklı mobil telekomünikasyon şirketlerinden birisinde önce hukuk birimi yöneticisi (Hukuk işleri Direktörü/1. Hukuk Müşaviri) daha sonra “Genel Müdür Hukuk Danışmanı” olarak çalıştı. 2015-2017 yılları arasında özel sektör-üniversite-kamu ortaklığı ile kurulmuş olan Teknopark İstanbul A.Ş.’de “Yönetim Kurulu Üyesi” olarak görev yaptı. Bu arada üniversitede Medeni Hukuk derslerine girdi. Kasım 2018-Nisan 2020 tarihleri arasında “Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Savunma Komisyonu Başkanı Birinci Danışmanı” olarak görev yaptı. Nisan 2020 tarihinden itibaren 29 Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Ana Bilim Dalı’nda doçent öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Kişiler Hukuku, Aile Hukuku, Borçlar Hukuku, Eşya Hukuku, Miras Hukuku ve Tüketici Hukuku ile Telekomünikasyon Hukuku alanlarında hakemli dergilerde yayınlanmış makaleleri ile kitapları ve kitap bölümleri bulunmaktadır.

Sosyal Medya


Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden (örgün) mezun oldu. Yüksek Lisansını Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Navlun sözleşmesi ve Konişmentoda Tahkim/Yetki Şartı” isimli tezle 2002 yılında tamamladı. Doktorasını aynı enstitüde “Tüketicinin Korunması Çerçevesinde Genel İşlem Koşulları” isimli tezle 2012 yılında tamamladı. 2019 Mart döneminde Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’na (ÜAK) Medeni Hukuk alanında doçentlik başvurusunda bulundu ve “Tarım Arazilerinde Yasal Önalım Hakkı (Tarımsal Önalım Hakkı)” isimli tezle aynı yıl içinde doçent ünvanına hak kazandı.

 

Avukatlık stajını tamamladıktan sonra 2004 yılına kadar serbest avukat-müşavir olarak çalıştı. 2004-2014 yılları arasında ülkemizin önde gelen yabancı ortaklı mobil telekomünikasyon şirketlerinden birisinde önce hukuk birimi yöneticisi (Hukuk işleri Direktörü/1. Hukuk Müşaviri) daha sonra “Genel Müdür Hukuk Danışmanı” olarak çalıştı. 2015-2017 yılları arasında özel sektör-üniversite-kamu ortaklığı ile kurulmuş olan Teknopark İstanbul A.Ş.’de “Yönetim Kurulu Üyesi” olarak görev yaptı. Bu arada üniversitede Medeni Hukuk derslerine girdi. Kasım 2018-Nisan 2020 tarihleri arasında “Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Savunma Komisyonu Başkanı Birinci Danışmanı” olarak görev yaptı. Nisan 2020 tarihinden itibaren 29 Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Ana Bilim Dalı’nda doçent öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Kişiler Hukuku, Aile Hukuku, Borçlar Hukuku, Eşya Hukuku, Miras Hukuku ve Tüketici Hukuku ile Telekomünikasyon Hukuku alanlarında hakemli dergilerde yayınlanmış makaleleri ile kitapları ve kitap bölümleri bulunmaktadır.


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…