Menu

Arama Yapın

MARKA VE PATENT VEKİLLİĞİ SINAVINA HAZIRLIK EĞİTİMLERİNİ İNCELE!

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 0,38 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

Sosyal Medyada Kişisel Verilerin Korunması

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Doç. Dr. Osman AÇIKGÖZ
  • Sayfa Sayısı: 52
  • Yayın Tarihi: 15.03.2022
  • Baskı: 1
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 30,00
30,00 TL
12,00 TL

Bu kitap 1517 kez incelendi; 117 adet satıldı.

Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kişisel Veriler Hukuku, Kongreler / Sempozyumlar, Tüketici Hukuku

Teknolojinin gelişmesinin en önemli sonuçlarından birisi, kuşkusuz internetin kullanılmaya başlanmasıdır. İnternet, bilgisayar ve mobil teknolojinin gelişmesiyle birlikte kullanıcılar, zamandan ve mekândan bağımsız bir şekilde interaktif olarak etkileşim halinde bulunma imkânını elde etmiş, böylece “sanal medya ortamı (sanal mecralar)” adı da verilen yeni bir medya kavramı ortaya çıkmıştır[1]. Sosyal medya adı da verilen bu dijital platformlarda, kişisel hâl ve durumlar, siyasi düşünce ve eğilimler, fotoğraflar, ticari ve mesleki faaliyetler, mal ve hizmetler gibi kişilik hakkı kapsamındaki çeşitli kişisel veriler belirli kişi, grup ya da kamuoyu ile paylaşılmaktadır[2]. Sosyal medya kullanımının artmasıyla birlikte hemen hemen herkesin bir sosyal medya hesabı olduğunu söylemek mümkündür. Özellikle Instagram ve Facebook gibi görsel paylaşımların da yapılabildiği sosyal mecralar aracılığıyla çok geniş kitlelere hızlı bir şekilde ulaşılma imkânı doğmaktadır. Bunun sonucu olarak, kişilerle ilgili bilgi akışı hızlanmakta, bunlara erişim kolay hale gelmekte, bu çerçevede ortaya çıkan çeşitli tehditler kişisel verilerin güvenliği sorununu gündeme getirmektedir[3]. Zira dijital teknolojilerin birer uzantısını oluşturan sosyal medya platformları, web sayfaları, bloglar, akıllı sensörler ve daha pek çok veri toplayan cihaz ve uygulamalar aracılığıyla kişilere ait çeşitli verilere internet ortamında rahatlıkla ulaşma imkânı doğurmakta ve bunların pazarlama, halkla ilişkiler, gazetecilik, bankacılık, güvenlik vb. pek çok alanda kullanılma riskini ortaya çıkarmaktadır[4]. Dolayısıyla sosyal medya[5] ortamı (özellikle görsel sosyal mecralar) bir yandan iletişim ve veri paylaşımını kolaylaştırırken diğer yandan özellikle veri paylaşımı ve depolanması noktasında bireylerin temel kişilik haklarına yönelik ihlallere zemin hazırlayabilmektedir[6]. Nitekim kullanıcıların içerik[7] adı altında paylaştıkları hususların önemli bir kısmı kişilik hakkı kapsamındaki değerlere ilişkindir[8]. Kişisel veriler, kişilik hakkı kapsamındaki değerlerden olduğu için[9] kişinin rızası dışında hukuka aykırı bir şekilde sosyal medyada işlenmeleri[10] durumunda, kişilik hakkının korunması sorunu ile karşı karşıya kalınmaktadır[11]. Bu husus göz önünde bulundurularak çalışmamızda, kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde sosyal medyada işlenmesi durumunda, kişilik hakkının ihlaline neden olan bu duruma karşı iç hukukumuzdaki korunma yolları üzerinde durulacaktır.

 

*    İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı

[1]     TANER, İlker, “Yeni Medyada Kişisel Verilerin Güvenliği, Kişisel Verileri Koruyan Hukuki ve Cezai Düzenlemeler”, 20. Akademik Bilişim 2018 Konferansı Bildirileri – Karabük Üniversitesi, s. 66.

[3]     ERDOĞAN, Canan, “Çocukların Kişisel Verilerinin Korunması (Sosyal Medya Örneği Kapsamında)”, D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Durmuş Tezcan’a Armağan, C.21, Özel S., 2019, s. 2445; Geniş açıklamalar için bkz. KUTLU, Önder/KAHRAMAN, Selçuk, “Türkiye’de Kişisel Verilerin Korunması Politikasının Analizi”, Siyaset, Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi, Ekim 2017, Cilt:5, Sayı:4, s. 46.

[4]     ERGEN, Yunus, “Büyük veri, sosyal medya ve etik: Facebook örneğinde bir değerlendirme”, Yeni Düşünceler, 2018; 10, s. 53; Konuyla ilgili geniş açıklamalar için bkz. AKKURT, s. 337 vd.

[6]     DUMAN, Berat, “Whatsapp Veri Paylaşım Politikasının Kişisel Verilerin Korunması Hukuku Kapsamında Değerlendirilmesi (AB Hukuku ile mukayeseli)”, Adalet Dergisi, 2021/1, S. 66, s.543-544; KILINÇ, Doğan, “Anayasal Bir Hak Olarak Kişisel Verilerin Korunması”, AÜHFD, 61 (3) 2012, s. 1091-1092.

[7]     Kavram hakkında bkz. AKKURT, s. 355-356.

[8]     AKKURT, s. 330 ve 350.

[9]     HELVACI, s. 140; ÖZDEMİR, Hayrünnisa, “Haberleşmenin Gizliliği ve Kişisel Veriler”, EÜHFD, C.XIII, S. 1-2 (2009), s. 285.

[10]   Veri işleme; kişisel bilgilerin toplanması, kullanılması, açıklanması, uyarlanması, değiştirilmesi, düzeltilmesi, alınması, birleştirilmesi, engellenmesi, silinmesi, aktarılması, imha edilmesi, kaydedilmesi, düzenlenmesi, saklanması ve kullanılması dâhil otomatik işlemlerle yapılıp yapılmadığı dikkate alınmaksızın kişisel bilgileri içeren herhangi bir işlemler dizini anlamına gelmektedir, KILINÇ, s. 1095; Kavram hakkında geniş açıklamalar için bkz. OĞUZ, s. 127 vd.

[11]   Aynı doğrultuda açıklamalar için bkz. KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Gözden geçirilmiş güncelleştirilmiş 24. Bası, Ankara 2020, s. 561.

Akademisyen

Doç. Dr. Osman AÇIKGÖZ

  • Eğitim Sayısı 19
  • E-Kitap Sayısı 12
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 356

Eğitmen Hakkında

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden (örgün) mezun oldu. Yüksek Lisansını Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Navlun sözleşmesi ve Konişmentoda Tahkim/Yetki Şartı” isimli tezle 2002 yılında tamamladı. Doktorasını aynı enstitüde “Tüketicinin Korunması Çerçevesinde Genel İşlem Koşulları” isimli tezle 2012 yılında tamamladı. 2019 Mart döneminde Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’na (ÜAK) Medeni Hukuk alanında doçentlik başvurusunda bulundu ve “Tarım Arazilerinde Yasal Önalım Hakkı (Tarımsal Önalım Hakkı)” isimli tezle aynı yıl içinde doçent ünvanına hak kazandı.

 

Avukatlık stajını tamamladıktan sonra 2004 yılına kadar serbest avukat-müşavir olarak çalıştı. 2004-2014 yılları arasında ülkemizin önde gelen yabancı ortaklı mobil telekomünikasyon şirketlerinden birisinde önce hukuk birimi yöneticisi (Hukuk işleri Direktörü/1. Hukuk Müşaviri) daha sonra “Genel Müdür Hukuk Danışmanı” olarak çalıştı. 2015-2017 yılları arasında özel sektör-üniversite-kamu ortaklığı ile kurulmuş olan Teknopark İstanbul A.Ş.’de “Yönetim Kurulu Üyesi” olarak görev yaptı. Bu arada üniversitede Medeni Hukuk derslerine girdi. Kasım 2018-Nisan 2020 tarihleri arasında “Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Savunma Komisyonu Başkanı Birinci Danışmanı” olarak görev yaptı. Nisan 2020 tarihinden itibaren 29 Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Ana Bilim Dalı’nda doçent öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Kişiler Hukuku, Aile Hukuku, Borçlar Hukuku, Eşya Hukuku, Miras Hukuku ve Tüketici Hukuku ile Telekomünikasyon Hukuku alanlarında hakemli dergilerde yayınlanmış makaleleri ile kitapları ve kitap bölümleri bulunmaktadır.

Sosyal Medya


Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden (örgün) mezun oldu. Yüksek Lisansını Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Navlun sözleşmesi ve Konişmentoda Tahkim/Yetki Şartı” isimli tezle 2002 yılında tamamladı. Doktorasını aynı enstitüde “Tüketicinin Korunması Çerçevesinde Genel İşlem Koşulları” isimli tezle 2012 yılında tamamladı. 2019 Mart döneminde Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’na (ÜAK) Medeni Hukuk alanında doçentlik başvurusunda bulundu ve “Tarım Arazilerinde Yasal Önalım Hakkı (Tarımsal Önalım Hakkı)” isimli tezle aynı yıl içinde doçent ünvanına hak kazandı.

 

Avukatlık stajını tamamladıktan sonra 2004 yılına kadar serbest avukat-müşavir olarak çalıştı. 2004-2014 yılları arasında ülkemizin önde gelen yabancı ortaklı mobil telekomünikasyon şirketlerinden birisinde önce hukuk birimi yöneticisi (Hukuk işleri Direktörü/1. Hukuk Müşaviri) daha sonra “Genel Müdür Hukuk Danışmanı” olarak çalıştı. 2015-2017 yılları arasında özel sektör-üniversite-kamu ortaklığı ile kurulmuş olan Teknopark İstanbul A.Ş.’de “Yönetim Kurulu Üyesi” olarak görev yaptı. Bu arada üniversitede Medeni Hukuk derslerine girdi. Kasım 2018-Nisan 2020 tarihleri arasında “Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Savunma Komisyonu Başkanı Birinci Danışmanı” olarak görev yaptı. Nisan 2020 tarihinden itibaren 29 Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Ana Bilim Dalı’nda doçent öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Kişiler Hukuku, Aile Hukuku, Borçlar Hukuku, Eşya Hukuku, Miras Hukuku ve Tüketici Hukuku ile Telekomünikasyon Hukuku alanlarında hakemli dergilerde yayınlanmış makaleleri ile kitapları ve kitap bölümleri bulunmaktadır.


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…