Menu

Arama Yapın

MARKA VE PATENT VEKİLLİĞİ SINAVINA HAZIRLIK EĞİTİMLERİNİ İNCELE!

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 0,22 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

Üreticinin Sorumluluğunda Sorumluluğun Süjesi

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Prof. Dr. Ayşe HAVUTÇU
  • Sayfa Sayısı: 30
  • Yayın Tarihi: 15.03.2022
  • Baskı: 1
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 30,00
30,00 TL
12,00 TL

Bu kitap 1604 kez incelendi; 24 adet satıldı.

Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar, Tüketici Hukuku

Genel olarak üreticinin sorumluluğu (Produzentenhaftung) veya ürün sorumluluğu (Produktehaftung) kavramı, üreticinin, ürettiği ürünün hatalı olmasından doğan zararlardan dolayı giderim yükümlülüğünü ifade eder[1] . Burada, kavramsal açıdan, hatalı üretilen (güvenli olmayan) bir ürünün olması ve üründeki hatanın, başkalarının hukuken korunan değerlerinde bir zarara neden olması, sorumluluğu kuran temel unsurlardır.

Hatalı üretilen (güvenli olmayan) bir ürünün neden olduğu zararlardan kimin/kimlerin, hangi koşullar altında sorumlu tutulacağı, uzun süre hukuk öğretisinde tartışılmıştır. Üreticinin sorumluluğu alanında hukuk öğretisinde özellikle üzerinde durulan ve çözüm aranan belli başlı konulardan ilki,

  • Üreticinin sorumluluğuna yol açan ürün kavramından ne anlaşılacağı, üreticinin hangi üretim hatalarından dolayı sorumlu tutulacağıdır.
  • İkinci nokta, üretici dışında, ürünün piyasaya sürülmesinde, sürüm zincirine katılan ithalatçı- ara satıcı, nihai satıcı gibi diğer kişilerin sorumluluk durumudur. Sürüm zincirine katılan herkes, üretici gibi sorumluluk üstlenmeli midir? Yoksa sürüm zincirine katılan diğer kişilerin sorumluluğu belli hallere mi özgülenmelidir?
  • Üçüncüsü, tazmin edilecek zarar türleri ve sorumluluğun azami bir miktarla sınırlandırılmasının gerekli olup olmadığı, risk paylaşımı konusudur.
  • Son olarak, belirtilmesi gereken husus, sorumluluğun dayandığı veya dayandırılması gereken hukuki temelle ilgilidir. Bu konuda benimsenecek tutum, büyük ölçüde, anılan sorunlara yaklaşım tarzını da belirleyici nitelik taşımaktadır.

Ben sunumumda, bu sorunlardan ikincisi üzerinde duracağım.

 

[1]     Bkz: Havutcu, Ayşe, Türk Hukukunda Örtülü Bir Boşluk: Üreticinin Sorumluluğu, Ankara 2005, s.21 vd.

Akademisyen

Prof. Dr. Ayşe HAVUTÇU

  • Eğitim Sayısı 12
  • E-Kitap Sayısı 7
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 126
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 173

Eğitmen Hakkında

DEÜ Hukuk Fakültesinden 1983 yılında mezun olduktan sonra 1984 yılında aynı üniversitede, Medeni Hukuk Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak göreve başladı.

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Bölümünde1984-1986 yılları arasında Lisansüstü; 1987-1993 yılları arasında   doktorasını tamamladı.

1999 yılına kadar DEÜ Hukuk Fakültesinde Yar.Doç. olarak çalıştı.

1999-2001 yılları arasında Doçent olarak atandığı Galatasaray Ün. Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim dalında görev yaptıktan sonra 2002 yılında tekrar DEÜ. Hukuk Fakültesine döndü, 2006 yılında DEÜ Senatosu tarafından profesörlüğe yükseltildi.

2009 yılında emekli olduktan sonra akademik çalışmalarını Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesinde sürdürmeye devam etmektedir.

Sosyal Medya


DEÜ Hukuk Fakültesinden 1983 yılında mezun olduktan sonra 1984 yılında aynı üniversitede, Medeni Hukuk Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak göreve başladı.

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Bölümünde1984-1986 yılları arasında Lisansüstü; 1987-1993 yılları arasında   doktorasını tamamladı.

1999 yılına kadar DEÜ Hukuk Fakültesinde Yar.Doç. olarak çalıştı.

1999-2001 yılları arasında Doçent olarak atandığı Galatasaray Ün. Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim dalında görev yaptıktan sonra 2002 yılında tekrar DEÜ. Hukuk Fakültesine döndü, 2006 yılında DEÜ Senatosu tarafından profesörlüğe yükseltildi.

2009 yılında emekli olduktan sonra akademik çalışmalarını Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesinde sürdürmeye devam etmektedir.


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…