Menu

Arama Yapın

MARKA VE PATENT VEKİLLİĞİ SINAVINA HAZIRLIK EĞİTİMLERİNİ İNCELE!

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 0,07 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

Munzam (Aşkın) Zarar Davalarına İlişkin Yargıtay Kararları ve Anayasa Mahkemesi Kararının Analizi

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Prof. Dr. Umut YENİOCAK
  • Sayfa Sayısı: 10
  • Yayın Tarihi: 25.05.2023
  • Baskı: 1
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 30,00
30,00 TL
12,00 TL

Bu kitap 1622 kez incelendi; 85 adet satıldı.

Kategoriler: Borçlar Hukuku, Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar

818 sayılı (Mülga) Borçlar Kanunu’nda ve şu an yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda munzam (aşkın) zarar konusu benzer biçimde düzenlenmiştir. Kanun temel olarak şunu söylüyor: Para borçlarında borçlunun temerrüde düşmesi hâlinde temerrüt süresince işleyecek temerrüt faizinin alacaklının gerçek zararını karşılamaması, kanunun öngördüğü bu faiz miktarını aşan (aşkın, munzam, ek) zararının varlığı hâlinde bu zararın tazmini borçludan ayrıca talep edilebilir (TBK 122). Bu düzenleme şu açıdan önem arz ediyor: Bildiğimiz gibi, alacaklı temerrüde düşen borçludan faizi talep ettiğinde herhangi bir zarara uğradığını ispat etmek zorunda olmadığı gibi borçlunun da faiz sorumluluğundan kurtulma imkânı yok. Yani para borçlusuna bir pozitif ayrımcılık yapmış kanun koyucu. Tabii bu senaryo, taraflar arasındaki sözleşmede temerrüt faizine ilişkin özel bir düzenlemenin bulunmadığı hâllerle ilgili özellikle. Çünkü taraflar sözleşmede temerrüt faiziyle ilgili özel bir düzenleme yapmışlarsa sözleşme serbestisi sınırları çerçevesinde o kural uygulanacaktır. Ama bu hususta bir boşluk varsa, bu boşluk kanuna göre doldurulur. Temerrüde düşen para borçlusunun ödemesi gereken faiz miktarı, özel olarak 3095 sayılı Kanunla düzenlenir.

Akademisyen

Prof. Dr. Umut YENİOCAK

  • Eğitim Sayısı 3
  • E-Kitap Sayısı 4
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 554

Eğitmen Hakkında

Doç. Dr. Umut Yeniocak, 2002 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.

Anonim ve Limitet Şirket Hisselerinin haczi konulu teziyle İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ekonomi Hukuku Bölümü’nde yüksek lisans öğrenimini tamamladı.

Gelir Paylaşımına Dayalı İnşaat Sözleşmesi (Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı) konulu çalışmasıyla, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı’nda hukuk doktoru unvanını kazandı.

Franchise Hukuku, İnşaat Hukuku, Şirketler Hukuku, Borçlar Hukuku, Tüketici Hukuku ve Sözleşme Hukuku alanlarında yayımlanmış altı kitabı ve çok sayıda makalesi bulunmaktadır.

2004 yılından bu yana serbest avukatlık yapan Doç. Dr. Yeniocak hâlen, Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde, Uluslararası Ticaret Hukuku Yüksek Lisans Programı’nda ve Özel Hukuk Doktora Programı’nda dersler vermekte, çeşitli kurum ve kuruluşlarda meslek profesyonellerine yönelik meslek içi eğitim çalışmalarına aktif olarak devam etmekte, kurumsal firmalara hukuki danışmanlık ve tahkim yargılamalarında hakemlik yapmaktadır.

İstanbul’da kurduğu Yeniocak Sözleşme Akademisi bünyesinde, eğitim ve danışmanlık faaliyetleri yürütmektedir.

Sosyal Medya


Doç. Dr. Umut Yeniocak, 2002 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.

Anonim ve Limitet Şirket Hisselerinin haczi konulu teziyle İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ekonomi Hukuku Bölümü’nde yüksek lisans öğrenimini tamamladı.

Gelir Paylaşımına Dayalı İnşaat Sözleşmesi (Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı) konulu çalışmasıyla, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı’nda hukuk doktoru unvanını kazandı.

Franchise Hukuku, İnşaat Hukuku, Şirketler Hukuku, Borçlar Hukuku, Tüketici Hukuku ve Sözleşme Hukuku alanlarında yayımlanmış altı kitabı ve çok sayıda makalesi bulunmaktadır.

2004 yılından bu yana serbest avukatlık yapan Doç. Dr. Yeniocak hâlen, Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde, Uluslararası Ticaret Hukuku Yüksek Lisans Programı’nda ve Özel Hukuk Doktora Programı’nda dersler vermekte, çeşitli kurum ve kuruluşlarda meslek profesyonellerine yönelik meslek içi eğitim çalışmalarına aktif olarak devam etmekte, kurumsal firmalara hukuki danışmanlık ve tahkim yargılamalarında hakemlik yapmaktadır.

İstanbul’da kurduğu Yeniocak Sözleşme Akademisi bünyesinde, eğitim ve danışmanlık faaliyetleri yürütmektedir.


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…