.png301778727.png)
E-Kitaplar
Tüketi̇ci̇ Hukuku Uyuşmazlıklarında Zorunlu Arabuluculuk
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Doç. Dr. Nur BOLAYIR
- Sayfa Sayısı: 53
- Yayın Tarihi: 25.07.2023
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 30,00
Bu kitap 1054 kez incelendi; 28 adet satıldı.
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar, Tüketici Hukuku
07.06.2012 tarihli 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile, Türk hukukunda ilk kez arabuluculuk kurumu uygulamaya konulmuş ve ihtiyarî arabuluculuk sistemi benimsenmiştir. 12.10.2017 tarihli 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nda ise, zorunlu arabuluculuk sistemi getirilmiştir. Anılan düzenlemenin ardından, 06.12.2018 tarihli 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usûlü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenerek, ticarî uyuşmazlıklar bakımından da arabulucuya başvuru zorunlu hale getirilmiş ve zorunlu arabuluculuğun kapsamı genişletilmiştir. Son olarak da 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 59. maddesiyle 73/A hükmü eklenmiş ve tüketici uyuşmazlıkları bakımından da zorunlu arabuluculuk sistemi kabul edilerek1 , zorunlu arabuluculuk oldukça geniş kapsamlı bir uygulama alanına sahip olmuştur. Çalışmamızda ilk olarak tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuğu hak arama özgürlüğü ve arabuluculuğa hâkim olan ilkeler bakımından değerlendirecek; ardından tüketici hukukunda zorunlu arabuluculuğun kapsamından söz edecek; bundan sonra tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk faaliyetinin yürütülmesini inceleyecek; son olarak da tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuğu takip hukuku bakımından değerlendireceğiz.
Doç. Dr. Nur BOLAYIR
- Eğitim Sayısı 1
- E-Kitap Sayısı 2
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 0
Eğitmen Hakkında
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…
