Dava, trafik kazasından kaynaklanan daimi iş göremezlik zararının karşılanması istemidir. Mahkemece, davacının maluliyet oranının belirlenmesi yönünden bilirkişi raporu alınmadan davacı tarafça dosyaya sunulan Özürlü Sağlık Kurul Raporu'na göre davacının daimi maluliyetinin bulunduğu kabul edilerek aktüer hesabı yaptırılması doğru olmamıştır.
Mahkemece, maluliyet oranının tespiti bakımından, olay tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşleri Yönetmeliğine uygun şekilde davacının maluliyetinin olup olmadığı, varsa maluliyet oranının tespiti ve maluliyetinin davaya konu kaza sonucu meydana gelip gelmediğine ilişkin Üniversite hastanelerinin Adli Tıp kürsüsünden veya Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu hususta rapor alınmadan karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
17.HD.21.03.2017, E.2014/19206 K.2017/2847
Çalışma gücü kaybının ve oranının belirlenmesi, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Somut olayda davacının yaralanmasına neden olan kazaya bağlı maluliyetine ilişkin olarak dosyada Numune Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu Raporu bulunmakta ise de, maluliyet oranı kaza tarihine göre yürürlükte bulunan Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak belirlenmemiş olması doğru görülmemiştir.
17.HD. 17.04.2014, E.2014/6463 K.2014/5996
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekilinin yapıldığını iddia ettiği tedavilere dair tedavi evrakları ilgili kurumlardan getirtilerek konusunda uzman tıp doktoru bilirkişiden rapor alınarak davacının celp edilen tedavi evraklarından yaralanmasının şekli ve niteliğine göre yapması muhtemel belgeli veya belgeye bağlanamayan tedavi giderlerinin tespiti, uygulanacak tedavi hizmetinin ücreti belirlenerek uzman doktor bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre 818 Sayılı BK'nın 42. maddesi gereğince olayın özelliği değerlendirilmek suretiyle bu kalem isteklere dair karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan Araştırma ve Uygulama Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu Raporu'nda, davacı çocuğun daimi maluliyet oranı %50 olarak belirtilmiş, mahkemece bu hususta bilirkişi incelemesine başvurulmaksızın %50 daimi maluliyet oranına göre hesaplanan aktüerya bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, en yakın üniversiteye bağlı Adli Tıp Ana Bilim Dalında görevli uzmanlardan oluşturulacak heyetten veya Adli Tıp Kurumu Şubesi'nden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü esas alınarak tanzim edilmiş rapor alınarak davacının maluliyet oranının belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.
17.HD. 23.03.2016, E.2014/7493 K.2016/3697
Dava; trafik kazasından kaynaklı işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Somut olayda, kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya dair olarak alınan, Üniversite Eğitim Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen Özürlü Sağlık Kurulu raporu mahkemece benimsenmiş olup bu raporda, davacının kaza sebebiyle kalıcı maluliyetinin bulunmadığı bildirilmiştir. Ne var ki, anılan bu raporda, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak maluliyet değerlendirmesinin yapılmadığı, rapor tanziminde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre belirleme yapılmadığı; ayrıca davacının tüm tedavi belgelerinin toplanmasından önce, eksik belge ile değerlendirme yapıldığı görülmektedir. Bu yönüyle, maluliyet oranı tespitine dair bu rapor, hükme esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda mahkemece yapılan araştırma yetersizdir.
Bu durumda mahkemece; kazayla ilgili eksik kalan tedavi evrakları celbedildikten sonra, yukarda belirtilen açıklamalar ışığında heyet oluşturulmak suretiyle, olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ölçülerine göre, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi'nden ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıkları'ndan, davacının kaza sebebiyle uğradığı sürekli çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
17.HD. 11.12.2017, E. 2015/4112 K. 2017/11480
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacının muayene edilerek, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşleri Yönetmeliğine uygun şekilde maluliyet oranının tespiti ve maluliyetinin davaya konu kaza sonucu meydana gelip gelmeyeceğine dair Üniversite hastanelerinin Adli Tıp kürsüsünden veya Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre hazırlanmış olan rapor hükme esas alınarak eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan, davacıya kaza tarihinde kepçe operatörü olarak çalıştığına dair ve aylık gelirini gösteren belgeleri sunması için süre verilmesi; davacının SGK kayıtları ile kaza tarihinde bir işyerinde çalışıyor ise kaza tarihi ve öncesine ait maaş bordroları getirtilerek davacının kaza tarihindeki gelirinin ne kadar olduğu tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, belirlenen gelirine göre hesaplama yapılması için yeniden aktüer raporu alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Diğer yandan, sigorta şirketine başvuru olmadığına göre bu halde davalı şirketin ilk kez kazadan dava tarihinde haberdar olduğu ve temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerekirken, davalı şirket aleyhine kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru değildir.
17.HD. 14.9.2017, E. 2015/1509 K. 2017/7730
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Mahkemece, kazayla ilgili tüm tedavi evrakları celbedildikten sonra, olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü esas alınarak, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi'nden davacının kaza sebebiyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ( davacı hakkında daha önce düzenlenen iki ayrı rapordaki fahiş farklılığın gerekçelerini de irdeleyen ) ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan, yerleşik içtihatlar gereği, Population Masculine Et–Feminine ( PMF 1931 ) Tablosu esas alınarak kazada yaralanan davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi; işleyecek devreye dair hesaplamada ise, davacının en son bilinen gelirinin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi suretiyle belirlenecek tutarına göre tazminatın hesaplanması konusunda, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı hesaplamaları içeren rapora göre hüküm tesisi doğru olmamıştır.
17.HD. 25.12.2017 E. 2015/5914 K. 2017/12024
Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş gücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Davacıda oluşan gerçek zararın belirlenebilmesi açısından davacıdaki maluliyet oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Maluliyete dair alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Eldeki davada kaza tarihi 27.08.2006 dır. Maluliyet oranının Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre belirlenmesi gerekirken, Maluliyet tespit işlemleri yönetmeliğine göre belirlendiği görülmüş, bu husus bozmayı gerekmiştir. O halde mahkemece, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri dikkate alınmalıdır.
17.HD. 7.12.2017, E. 2015/5404 K. 2017/11379
Malul kalan ...'in, maluliyet oranı yönünden ... Üniversitesi Ortopedi ve Travmotoloji Ana Bilim Dalınca düzenlenen olay tarihinde geçerli Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü esas alınarak tanzim edilip edilmediği anlaşılamayan raporu hükme esas alınmıştır. Bu durumda mahkemece, ...'in beden gücü kaybına uğrayıp uğramadığı ve uğramış ise hangi düzeyde olduğunun belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu'ndan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğüne uygun rapor alındıktan sonra bu rapora göre, gerektiğinde aktüerya bilirkişisinden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, anılan tüzüğe atıf yapılmaksızın düzenlenen maluliyet raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
17.HD. 20.12.2017, E. 2016/19633 K. 2017/11885
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının maluliyet oranının belirlenmesi hususunda Adlı Tıp Uzmanı doktor bilirkişiden tüzük hükümlerine göre alınmış rapora göre davacının %8.6 oranında daimi maluliyetinin bulunduğu kabul edilerek aktüer hesabı yaptırılmıştır. Oysa, hükme esas alınan raporun kaza tarihinde yürürlükte olan "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre düzenlenmediğinden hükme dayanak yapılması mümkün bulunmamaktadır. O halde mahkemece, en yakın üniversitenin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan veya Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nden "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre davacının daha önceki maluliyeti de nazara alınarak şimdiki maluliyetinin kazayla illiyet bağının varlığının tespitiyle daimi işgücü kaybının tespiti yönünden rapor alındıktan sonra bu maluliyet oranı üzerinden aktüer hesabı yaptırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.
17.HD. 5.10.2017, E. 2015/2423 K. 2017/8643
Dava; trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının maluliyet oranının belirlenmesi hususunda Ankara Üniversitesi Adli Tıp ABD Başkanlığından alınan tüzük hükümlerine göre alınmış rapora göre davacının %3.3 oranında daimi maluliyetinin bulunduğu kabul edilerek aktüer hesabı yaptırılmıştır. Oysa, hükme esas alınan rapor kaza tarihinde yürürlükte olan "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre düzenlenmediğinden hükme dayanak yapılması mümkün bulunmamaktadır.
O halde mahkemece, en yakın üniversitenin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan veya Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nden "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre davacının daimi işgücü kaybının tespiti yönünden rapor alınıp, yönetmeliğine uygun maluliyet raporu alındıktan sonra bu maluliyet oranı üzerinden aktüer hesabı yaptırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
17.HD. 12.4.2017, E. 2014/22029 K. 2017/3983
Dava; trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının maluliyet oranının belirlenmesi hususunda Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınmış rapora göre davacının %5.2 oranında daimi maluliyetinin bulunduğu kabul edilerek aktüer hesabı yaptırılmıştır. Oysa, hükme esas alınan rapor kaza tarihinde henüz yürürlükte olmayan "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre düzenlenmiştir. Kaza tarihinde geçerli olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre düzenlenmeyen maluliyet raporunun hükme dayanak yapılması mümkün bulunmamaktadır. O halde mahkemece, en yakın üniversitenin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan veya Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nden" Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü "hükümlerine göre davacının daimi işgücü kaybının tespiti yönünden rapor alınıp, yönetmeliğe uygun maluliyet raporu alındıktan sonra bu maluliyet oranı üzerinden hüküm kurulması gerekir.
17.HD. 12.4.2017, E. 2014/21949 K. 2017/3976
Dava, çalışma gücü kaybı sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyada davacının maluliyetine dair çelişkili iki rapor bulunmakta olup, kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği'ne uygun şekilde İstanbul Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinden usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla rapor alınıp sonucuna göre göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.
17.HD. 11.4.2017, E. 2014/20918 K. 2017/3908
Dava, trafik kazasından kaynaklanan daimi iş göremezlik zararının karşılanması istemine ilişkindir. İtiraz Hakem Heyetince, davacının maluliyet oranının belirlenmesi hususunda davadan önce alınan M.Ü. Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezinin raporuna dayalı olarak davacının %25 oranında daimi maluliyetinin bulunduğu kabul edilerek karar verilmiş olup, hükme esas alınan bu rapor kaza tarihinde yürürlükte olan "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre düzenlenmediğinden hükme dayanak yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Mahkemece, en yakın üniversitenin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan veya Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nden "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre davacının daimi işgücü kaybının tespiti yönünden rapor alınıp, yönetmeliğe uygun maluliyet raporu alındıktan sonra bu maluliyet oranı üzerinden aktüer hesabı yaptırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
17.HD. 31.1.2017, E. 2014/16701 K. 2017/821
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, en yakın üniversitenin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan veya Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nden "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre davacının daimi işgücü kaybının tespiti yönünden rapor alınıp sonucu göre hüküm kurulması gerekir. 2918 Sayılı KTK'nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Bu sebeple usulüne uygun bir başvuru yapılıp yasada belirlenen süre dolmadan trafik sigortacısı bakımından alacağın muacceliyetinden ve dolayısıyla temerrüdünden söz edilemez. Bu durumda mahkemece, davacı vekilinin davalı sigorta şirketine başvurularu yazılarıyla cevaben davacıdan istenen eksik belgelerin tazminatın ödenmesi için istenmesi elzem belgelerden olup olmadığı araştırılmalı; istenen belgelerin esaslı belgelerden olmaması halinde temerrüt faizinin ilk başvuruya cevap tarihine 8 iş günü eklenmek suretiyle bulunacak tarihten, şayet anılan belgeler elzem belgelerden ise davacı tarafından anılan belgelerin ibraz edilip edilmediği araştırılarak ibraz edilmemiş ise dava tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekir.
17.HD. 19.1.2017, E. 2016/15768 K. 2017/259
Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş gücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan raporda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği'nin mi yoksa Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü'nün mü esas alındığı anlaşılmamaktadır. Mahkemece, davalının itirazlarının da tartışıldığı, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun rapor alındıktan sonra sonucuna göre aktüerya uzmanından ek rapor alınarak karar verilmesi gerekmektedir.
17.HD. 22.03.2018, E. 2015/8667 K. 2018/3221
Hükme esas alınan raporun kaza tarihinde yürürlükte olan "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre düzenlenmediğinden hükme dayanak yapılması doğru olmamıştır. O halde mahkemece, en yakın üniversitenin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre davacının daimi işgücü kaybının tespiti yönünden rapor alınıp, tarafların kusur durumuna dair çelişki giderildikten sonra aktüer hesabı yaptırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
17.HD. 05.10.2017, E. 2015/2774 K. 2017/8641
Maluliyet raporu, olay tarihi itibari ile yürürlükte olan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre düzenlenmediğinden hükme dayanak yapılması mümkün olmayıp; Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan veya Üniversite Hastanelerinin yetkili kurullarından Yönetmelik esas alınarak rapor hazırlanması istenmeli, rapor sonucuna göre zarar kapsamı belirlenip hüküm kurulması gereğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir.
4.HD.17.09.2018, E. 2018/1879 K. 2018/5457