Menu

Arama Yapın

İcra İflas Hukukunda Güncel Meseleler 2024 | Hemen Kaydolmak İçin Tıkla

Menu


İŞLETEN VE SÜRÜCÜ YAKINLARININ TRAFİK SİGORTASINDAN YARARLANMALARI

01 Kasım 2024

Yazar Çelik Ahmet ÇELIK

KONU

Karayolları Trafik Kanunu’nun 92.maddesi (b) bendindeki işleten ve sürücü yakınlarının (mal zararları dışında) can zararlarının, işletene ait veya sürücünün kullandığı aracın Trafik Sigortası’ndan istenebileceğine ilişkin düzenlemenin, 92’inci maddeye 6704 sayılı Torba Yasa ile eklenen (g,h,i) bentleriyle tartışmalı hale gelmesi nedeniyle, konuyu açıklığa kavuşturmaya, bazı tespit ve değerlendirmeler yapmaya çalışacağız.  

I- YASA HÜKMÜ VE DEĞİŞİKLİKTEN ÖNCEKİ DURUMLAR

1- İşleten ve sürücü yakınları

a) 2918 sayılı KTK’nun 91 vd. maddelerine göre, Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası’ndan  (kural olarak) zarar gören “üçüncü kişiler” yararlanırlar. Ancak, Yasa’nın 92.maddesi (b) bendinde özel ve ayrık bir hükme yer verilmiş; işleten ve sürücünün yakınları da “üçüncü kişi” kabul edilip, onların “mal” zararları dışındaki  can” zararları sigorta kapsamına alınmıştır.

Daha geniş bir anlatımla, Yasa’nın 92 maddesi (b) bendinde, işleten ve sürücü yakınlarının (eşi, çocukları,  annesi, babası, kardeşlerinin) “her türlü zararları” değil, yalnızca “mallarına gelen zararlar sigorta kapsamı dışında bırakılmıştır. Çünkü mallarda miras söz konusudur.

Buna karşılık “canlarına” gelen zararlar sigorta kapsamındadır. Anılan yakınlar, destekten yoksunluk ve bedensel zararlar söz konusu olduğunda “üçüncü kişi” konumundadırlar. Çünkü, bu tür zararlar, onların “kendi zararları”dır ve tazminat isteme hakları, miras veya herhangi bir yolla başkalarından geçen bir hak değil, kişiliklerine sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Yasa’nın bu hükmü, tartışılamayacak kadar açık, anlaşılır ve nettir. Yasalar, öncelikle “sözüyle ve özüyle” uygulanacağından (MK.m.1) burada yoruma yer yoktur.     

 

b) Bu konuda öğretide şu görüşlere yer verilmiştir: İşleten ve sürücü yakınlarının, desteğin ölümünden doğan zararlarına ilişkin istemleri, üçüncü kişi olmaları nedeniyle, Sigorta Hukuku ilkeleri çerçevesinde ele alınması gereken, sosyal risk ilkesinin bir sonucudur. (Bkz. Prof.Dr. S.Arkan, Sigorta Hukuku Dergisi, C.1, sayı: 3-4, sf.260; Çetin Aşçıoğlu, Trafik Kazalarında Hukuki Sorumluluk ve  Tazminat Davaları, Ank.1989, sf.86 vd.; Işıl Ulaş, Uygulamalı Sigorta Hukuku Mal ve Sorumluluk Sigortaları, 3.Bası, Ankara, Ekim/2002, sf.669) 2918 sayılı KTK 92/b’de açıkça belirtildiği üzere, sigorta kapsamı dışında kalma, sadece sözü edilen kişilerin “eşyalarının” uğradığı zararlar için olup “ölüm ve bedeni zararlar” sigorta güvencesi altındadır. (Arkan, agm.sf.269)

c) Yasa hükmüne ve öğretideki kabule göre, işleten ve sürücü yakınlarının Trafik Sigortasından yararlanmaları “sosyal risk ilkesinin” bir gereği olduğu içindir ki, kusurlu sürücünün ölümü halinde desteğinden yoksun kalan veya bedensel zarara uğrayan yakınları, “işleten” den tazminat isteyemezler ise de, işletene ait aracın Trafik Sigortasından “güç kaybı tazminatı” veya “destekten yoksunluk tazminatı” alabilirler.

2- Kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesi  “yakınlara” uygulanamaz; kusurlu işleten veya sürücüye uygulanır.

a) Madde hükmüne ilişkin yorum ve itirazlarda ileri sürülen “kimse kendi kusurundan yararlanamaz” kuralı, eğer kusura katılımları söz konusu değilse, trafik kazasından zarar gören “yakınlara” uygulanamaz.

Öte yandan “yansıma zarar” görüşü de, yansıma kusur (yansıma suç)  olmayacağı için kabul edilemez.

b) Buna karşılık işleten, “sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi” sorumlu ve sigorta sözleşmesinin tarafı olduğundan, kendisi bedensel zarara uğramışsa veya yakınlarından birini kaybetmişse, “kendi aracının”  sigortasından tazminat isteyemez.

c) Aynı biçimde kusurlu olan sürücünün kendisi, bedensel zarara uğramışsa ve yaptığı kazada yakınlarından birini kaybetmişse, “kendi kusurundan yararlanamayacağı için” kullandığı aracın sigortasından tazminat alamaz.  

3- İşleten ve sürücü yakınlarının Trafik Sigortasından yararlanma koşulları

a) Sürücü yüzde yüz kusursuz ise, 2918 sayılı KTK m.85/son hükmüne göre işleten sorumlu olmayacağından, işletenin sorumluluğunu KTK.m.91 vd. hükümlerine göre üstlenmiş olan sigortacı da sorumlu olmayacak; yani sigortacıdan tazminat istenemeyecektir.

b) Sürücü yüzde yüz kusurlu ise, (Sigorta Hukuku ilkelerine ve sosyal risk ilkesine dayanılarak) 2918 sayılı KTK.’nun 92/b maddesinde yer almış olan özel ve ayrık hüküm gereği, sigortacı, işleten ve sürücünün desteğinden yoksun kalan yakınlarına tazminat ödeyecektir. Özellikle tek yanlı kazalarda durum böyledir.  

c) Sürücü ile karşı araç sürücüsü kusuru paylaşmışlarsa,  her iki aracın sigortacıları KTK.m.88/1 ile TBK.61-62 ve 163 maddeleri gereği sorumlu olacaklarından, işleten veya sürücü yakınları, her iki sigorta şirketinden, sürücülerin kusurları oranında tazminat alabilirler. Burada ortaklaşa sorumluluk söz konusu değildir. Çünkü, karşı tarafa zararın tamamı ödetilirse, ölen sürücü veya işletenin mirasçılarına rücu edilecektir.

4- Zarar görenler yönünden koşullar

a) Sürücü ölmüşse (yüzde yüz veya belli bir oranda kusurlu olmasına karşın) onun desteğinden yoksun kalan (üçüncü kişi konumundaki) yakınları, (ölen sürücünün kullandığı aracın) trafik sigortasından tazminat alabilirler.

b) İşleten (araç sahibi) ölmüşse ve kaza aracını kendi kullanırken veya başkasına kullandırırken meydana gelmişse, (kendisi veya aracı kullandırdığı kişi yüzde yüz veya belli bir oranda kusurlu olmaları koşuluyla) destekten yoksun kalan yakınları trafik sigortasından tazminat alabilirler.

c) Yakınlar “bedensel zarara” uğramışlarsa, sürücünün ve işletenin kusurlu olmaları koşuluyla, kendi araçlarının trafik sigortasından (beden gücü kayıplarının karşılığı olan) tazminatı sigortacıdan isteyebilirler.           

d) Yakınlardan biri ölmüşse ve kaza sırasında araçta “yolcu” konumunda ise, onun desteğinden yoksun kalan işleten veya sürücü, trafik sigortasından tazminat alamazlar. Çünkü “kimse kendi kusurundan yararlanamaz.”   

Örneğin, babanın kullandığı veya başka birine kullandırdığı araçla yolculuk yapılırken tek yanlı kazada anne ölmüşse, küçük yaştaki çocuklar ile annenin sağ olan babası ve annesi Trafik Sigortasından destek tazminatı alabilirler. Ancak (kusurlu) işleten veya sürücü, eşin ölümünden dolayı (kendi) araçlarının sigortasından destek tazminatı alamazlar.  

Bunun gibi, araçta yolcu olarak bulunan çocuk ölmüşse, desteğinden yoksun kalan annesi sigorta tazminatı alabilir. Ancak işleten veya sürücü konumundaki baba, çocuğunun desteğinden yoksun kaldığını ileri sürerek sigortadan tazminat isteyemez. Burada da “kimse kendi kusurundan yararlanamaz” ilkesi sözkonusudur.      

5- Sigortacının rücu hakkı karşısında, işleten ve sürücü yakınlarının durumu

a) Kazanın oluşuna, Trafik Sigortası Genel Şartları B.4 maddesindeki durumlardan biri etken olmuşsa, sigortacı, ödediği miktar üzerinden işletene rücu edebilir. Sürücüye rücu edilemez. Eğer, destekten yoksun kalanlar aynı zamanda “mirasçı” iseler ve işletene rücu sebeplerinden biri varsa, sigortacı ödeme yapmayı reddedebilir.

b) Sigortacıya rücu hakkı veren durumların başlıcaları şunlardır: Kaza nedeninin alkol, uyuşturucu ve keyif verici maddeler alınmış olması, aracın gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması, kasdi hareket veya çok ağır kusur, istiap haddinin aşılması gibi durumlardır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, yalnızca Yasaya ve Genel Şartlara aykırılık değil, kaza nedeninin bunlar olmasıdır.   

c)   Destekten yoksun kalan işleten ve sürücü yakınlarına, Yasa’nın 92/b maddesi gereği tazminat ödeyen sigortacı, kazanın nedeni Trafik Sigortası Genel Şartları B.4 maddesindeki (yukarda sayılan) durumlardan biri sözkonusu olduğunda rücu hakkını kullanacaktır.   

 

6- Sigortacı kimlere rücu edebilecektir

Sigorta Genel Şartları B.4 maddesindeki rücu sebeplerinden birinin varlığı halinde:

a) Sürücü ölmüşse ve yakınlarına tazminat ödenmişse,  işletene rücu edilecektir.

b) İşleten ölmüşse ve “desteğinden yoksun kalan” yakınlarına tazminat ödenmişse, işletenin “mirasçılarına” rücu edilecektir. 

c) Sürücüye rücu edilemez. Çünkü o, sigorta sözleşmesinin tarafı değildir.

d) Destekten yoksun kalanlar, aynı zamanda mirasçı değillerse onlara rücu edilemez.  

e) Destekten yoksun kalanlar, aynı zamanda “mirasçı” iseler, onlara ödenen para, rücu hakkının bulunduğu durumlarda geri isteneceğinden, sigortacı rücu nedenlerini ileri sürerek tazminat ödemeyi reddedebilir.      

7- Aynı zamanda “mirasçı” konumunda olan destekten yoksun kalanlar, sigortasız araçtan dolayı Güvence Hesabı’ndan tazminat isteyemezler     

a) İşleten, Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası yaptırmadan aracını trafiğe çıkaramaz, çıkarırsa sorumlu olur; kendisi kazada ölmüşse bu sorumluluk mirasçılarına geçer. 

b) Sürücü (sigorta sözleşmesinin taraf olmamasına karşın) sigortasız araç kullanırsa sorumlu olur. Çünkü, bir aracın sürücüsü, kullandığı aracın sigortasız olarak trafiğe çıkarılamayacağını bilmek zorundadır. Bu nedenle ölen sürücünün, aynı zamanda “mirasçı” konumunda olan yakınları, sigortasız araçtan dolayı Güvence Hesabı’ndan tazminat isteyemezler.

c) Özetle: Sigortasız araçla yapılan kaza sonucu işleten veya sürücü ölürse, yakınları, destekten yoksunluğun yanı sıra aynı zamanda mirasçı iseler, Güvence Hesabı'ndan tazminat alamazlar. Çünkü "alacaklı-borçlu" sıfatı birleşmiş olur.

 

II- YASA DEĞİŞİKLİĞİNDEN SONRAKİ DURUMLAR

1- Yasa değişikliği ile KTK’nun 92.maddesine yapılan eklemeler

2918 sayılı KTK’nun, 6704 sayılı Torba Yasa’nın 4.maddesiyle, işleten ve sürücü yakınlarının “üçüncü kişi” kapsamında, işletene ait aracın veya sürücünün kullandığı aracın Trafik Sigortası’ndan yararlanma haklarına ilişkin KTK 92.maddesi (b) bendine ilişilmemekle birlikte, (g,h,i) bentleri eklenerek (b) bendi etkisiz kılınmaya çalışılmıştır. 

a) 92.maddeye eklenen (g) bendinde: “Haksahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri”nin teminat dışı olduğu açıklanmış olup, buna hiç gerek yoktu. Çünkü, işletenin sigorta sözleşmesinin tarafı olarak, kendi aracının trafik sigortasından yararlanamaması, yeni bir yasal düzenleme gerektirmeyen kesin bir kuraldır. Sürücüye gelince, kazanın oluşunda kusurlu ise, kendi kusurundan yararlanamayacağı temel bir hukuk kuralıdır. Ayrıca bu yeni (g) bendinin işleten ve sürücü yakınlarıyla bir ilgisi de yoktur.

b) 92.maddeye eklenen (h) bendinde: “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri”nin teminat dışı olduğu açıklanmış olup, bundan anlaşılması gereken KTK’nun 85.maddesi olmalıdır. Buna göre işleten veya sürücü kazanın oluşunda “kusursuz” iseler, işletene ait ve sürücünün kullandığı aracın sigortasından tazminat istenemeyecektir. 

c) Yasa değişikliği ile 92.maddenin (b) bendinin sınırlanması; işleten veya sürücünün ölümlerinde desteğinden yoksun kalanların, işletene ait veya sürücünün kullandığı aracın Trafik Sigortasından yararlanmalarının engellenmesi, 92.maddeye eklenen (i) bendi ile gerçekleştirilmiştir.

92.maddenin (i) bendinde Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler”in sigorta kapsamı dışında olduğu açıklanarak, Genel Şartlara yollamada bulunulmuştur.

01.06.2015 başlangıç tarihli Sigorta Genel Şartları’nın “Teminat dışı kalan haller” başlıklı A.1 maddesi (d) bendinde:

“Destekten yoksun kalan haksahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan haksahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin” teminat dışı olduğu açıklaması yapılmış; 

Bununla da yetinilmeyip teminat dışı hallere ilişkin A.6 maddenin son paragrafında:

“Sigortacının bu maddenin birinci paragrafının (d) bendi kapsamında olmasına rağmen ilgililere yaptığı tazminat ödemeleri için sigortalının terekesine ve tereke borçlusu olan mirasçılarına sigortalının kusuru oranında ve ilgili mevzuat dahilinde müracaat hakkı saklıdır” denilmiştir.

2- Yasa değişikliğinin, işleten ve sürücü yakınlarına etkileri

a) KTK’nun 92.maddesine, 6704 sayılı Torba Yasa’nın 4.maddesiyle eklenen (i) bendi ve Trafik Sigortası Genel Şartları’nın A.1 maddesi (d) bendi ile 92.maddenin (b) bendine bir sınır konulmuş olup, buna göre işletenin veya sürücünün ölümlerinde desteğinden yoksun kalanlar, işletene ait aracın veya sürücünün kullandığı aracın Trafik Sigortasından tazminat alamayacaklardır. 

Eğer yakınlara ödeme yapılmışsa, bu ödeme, A.6 maddenin son paragrafına göre, ölen sigortalının terekesine ve tereke borçlusu olan mirasçılarına sigortalının kusuru oranında rücu edilebilecektir. Ancak bu madde tartışmaya açıktır.

b) Buna karşılık işletene ait veya sürücünün kullandığı araçta “yolcu” olarak bulunan (eş, çocuklar, anne baba gibi) yakınlardan birinin ölümlerinde, işleten ve sürücü dışında, destekten yoksun kalan yakınlar,  işletene ait veya sürücünün kullandığı aracın sigortasından tazminat alabileceklerdir. Örneğin, işletene ait ve sürücünün kullandığı araçta “yolcu” olarak bulunan işletenin veya sürücünün eşi, sürücünün kusuru sonucu ölmüşse, desteğinden yoksun kalan çocukları veya annesi ile babası,  Trafik Sigortasından yararlanabilecekler ise de, sürücü kendi kusurundan yararlanamayacağı için ve işleten sigorta sözleşmesinin tarafı olduğu için, aracın sigortasından tazminat isteyemeyeceklerdir. Bunun gibi, araçta bulunan çocuklardan biri ölmüşse, aracı kullanan kusurlu baba sigortadan yararlanamaz ise de, anne, ölen çocuğundan dolayı tazminat isteyebilecektir.

c) Tek yanlı veya sürücünün yüzde yüz kusurlu olduğu kazada, işleten veya sürücünün araçta “yolcu” olarak bulunan yakınlarından biri yaralanmış ve beden gücü kaybına uğramışsa, sigortadan tazminat alabilecek; ancak işleten sigorta sözleşmesinin tarafı olduğu ve sürücü kendi kusurundan yararlanamayacağı için böyle bir hakka sahip olamayacaklardır.