E-Kitaplar
A'dan Z'ye Kat Mülkiyeti Hukuku ve Site Yönetimi El Kitabı
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Av. Hakan EKİNCİ
- Sayfa Sayısı: 363
- Yayın Tarihi: 20.10.2022
- Baskı: 2
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 420,00
Bu kitap 4110 kez incelendi; 167 adet satıldı.
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Medeni Hukuk, Taşınmaz (Gayrimenkul) Hukuku
Gerek dünyada ve gerekse ülkemizde nüfusun hızla artması, köyden kentlere göçün yaygınlaşmasıyla birlikte özellikle büyük şehirlerde konut ihtiyacı artmış ve bunun sonucu olarak insanların barınma şekli değişmiştir. Müstakil, tek katlı yapılardan birçok insanın beraber yaşadığı çok katlı yapılara geçilmeye başlanmıştır.
İnsanların bir taşınmaz -arsa- üzerinde inşa edilen ve birden çok insanın birbirinden bağımsız bölümlerden -örneğin dairelerden- oluşan yapılarda yaşamaya başlaması ile birlikte klasik mülkiyet teorisi dışında çözümler bulmak zaruri olmuş, çok katlı yapılarda mülkiyet hakkı ve çok katlı yapılarda yaşayan insanların birbirleri ile olan ilişkilerinin, hak ve yükümlülüklerinin düzenlenmesi gereği ortaya çıkmıştır.
Bu kapsamda ülkemizde 23.6.1965 tarihli, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK) yürürlüğe girmiştir. Kat Mülkiyeti Kanunu, çıktığı zamanın koşullarına göre tek parsel üzerinde kurulu, birden çok bağımsız bölümün olduğu tek bir yapı temel alınarak hazırlanmış, zamanın şartlarının kanuni değişiklikleri elzem kılması sebebiyle öncelikle bir parsel üzerinde kurulu birden çok yapı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamına alınmıştır. Ancak yapılaşmanın ve nüfusun hızla artması sebebiyle binlerce insanın bir arada yaşadığı devasa siteler yapılmaya başlanmış ve bunun sonucu olarak 5711 sayılı Kanunla[1] günün şartlarında artık bir ihtiyaç haline gelen bir veya birden çok parselde kurulu birden çok yapıdan oluşan toplu yapıya ilişkin hükümler Kat Mülkiyeti Kanununa eklenmiştir[2].
Klasik mülkiyet teorisinin dışında bir kurum olan kat mülkiyetinin tanımı Kanunda verilmiştir. Kat Mülkiyeti Kanununun 3/1. maddesinde belirtildiği gibi kat mülkiyeti, arsa payı ve ana gayrimenkuldeki ortak yerlerle bağlantılı özel bir mülkiyettir. Kat mülkiyeti hukukunda bağımsız bölüm üzerindeki -örneğin dairenin üzerindeki- mülkiyet hakkının dayanağı malikin ana taşınmaz üzerinde sahip olduğu arsa payıdır. Arsa üzerindeki mülkiyet hakkı ile bağımsız bölüm üzerindeki mülkiyet hakkı birbirleriyle doğrudan bağlantılıdır ve bağımsız bölümün mülkiyeti arsa payına bağlıdır. Bu sebeple arsa payı olmaksızın bağımsız bölüm kazanılamaz ve devredilemez[3].
Ana taşınmazda -arsada- bir paya sahip olmaksızın bağımsız bölümde hak sahibi olmak mümkün değildir[4]. Bağımsız bölüm ile arsa payı arasındaki bu bağlantı mülkiyet kavramı açısından kat mülkiyeti hukukunun en önemli ayrıntısıdır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu incelendiğinde genel olarak kat mülkiyeti kavramının, kat maliklerinin gerek bağımsız bölüm ve gerekse de ortak yerler üzerindeki hak ve sorumluluklarının, kat maliklerinin birbirleri arasındaki ilişkilerinin, birbirlerine karşı olan hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi ile ana taşınmazın yönetimi ve yönetim organlarının ve toplu yapı kavramına ilişkin hükümlerin düzenlendiği görülmektedir.
[1] 5711 Sayılı Kanunla 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda yapılan değişikliklerin eleştirisi için bkz. E. Saba Özmen,/Hafize, Kır, Kat Mülkiyeti Kanunu Değişikleri Şerhi ve Eleştirisi (5711/5912 Sayılı Kanunlar), 1. Bası, Saba Özmen Avukatlık Ortaklığı Yayınları, 2010, 5711 Sayılı Kanunla Yapılan değişiklerin bir değerlendirmesi için bkz. Haluk Saruhan, 5711 Sayılı Yasa Ve Sonrasında Kat Mülkiyetine Getirilen Yenilikler, Birinci Baskı, Mayıs 2018, Adalet Yayınevi
[2] “…Kat Mülkiyetiyle, tabiri caizse, gökyüzüne çıkılmak suretiyle hava boşluğuna hakim olarak o boşluğun mülkiyete konu edilmesine çalışılmaktadır…” Hüseyin Hatemi/Rona Serozan/Abdülkadir Arpacı (Hatemi/Serozan/Arpacı,) Eşya Hukuku, 1. Bası, Filiz Kitabevi, 1991 s.155
[3] Mahir Ersin Germeç, Kat Mülkiyeti Hukuku, 5. Bası, Seçkin Yayınevi, Şubat 2014, s. 42
[4] Yazar ayrıca arsa payı ile bağımsız bölüm üzerindeki mülkiyet hakkının birbirine bağlantılı olması sebebiyle KMK md1/1 de ki “bağımsız mülkiyet hakkı” ifadesinin doğru olmadığını belirtmiştir. Selahattin Sulhi Tekinay, Kat Mülkiyeti (Eşya Hukuku II/2), Filiz Kitabevi, İstanbul, 1991, s. 4
Av. Hakan EKİNCİ
- Eğitim Sayısı 0
- E-Kitap Sayısı 2
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 816
Eğitmen Hakkında
2011 yılında istanbul üniversitesinden mezun olmuş,. Avukatlık stajının bitimiyle beraber 2012 yılından bu yana serbest Avukatlık yapmaktadır. Çalışmaları iş hukuku, ticaret hukuku ve tazminat hukuku alanında yoğunlaşmaktadır. İşçilik alacakları üzerine yazılmış bir kitabı bulunmaktadır.
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…