E-Kitaplar
Medyada Toplumsal Cinsiyet Rolleri, Güç Mesafesi ve Cam Tavan Engelleri
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Av. Özlem ŞEN
- Sayfa Sayısı: 112
- Yayın Tarihi: 17.05.2024
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 160,00
Bu kitap 1147 kez incelendi; 3 adet satıldı.
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Genel Hukuk, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
Medya sektöründe çalışan kadınlar, günümüzde pek çok problemle karşılaşmaktadır. Uzun seneler boyunca kadınlara uygun bir meslek olarak görülmeyen gazetecilik mesleğiyle ilgili bu görüş maalesef hala etkisini korumaktadır. Medya sektöründe kadınlar, erkeklere oranla daha fazla çalışmak zorunda kalmakta; yine de salt kadın olmalarından kaynaklı (doğum, süt izni vb.) sebeplerle sürekli işten çıkarılmakla karşı karşıya kalmaktadır. Baktığımızda hem sayısal anlamda hem de egemenlik algısı açısından, erkek egemen bir yapısı olan medya sektöründe kadınların üst kademelere gelmesi hususunda engellerin olduğunu görmekteyiz.
Kadınların yönetici pozisyonlarına gelmesine engel teşkil eden yalnızca erkek egemen toplumun kadınlar üzerinde uyguladığı ayırımcı politikalar değildir. Bu tarz üst düzey yönetici pozisyonları için daha fazla enerji ve zaman gerekmektedir. Ancak pek çok kadın, iş hayatıyla beraber aile sorumluluklarına da sahiptir. Kadınların hasta, yaşlı ve çocukların bakımından, ev işlerinden sorumluymuş gibi görülmesi, ataerkil toplumlarda adeta bir dayatma olarak, asli göreviymişçesine sunulması; kadınların iş hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Yöneticilik görevleri daha fazla özellik gerektirmekte, ancak kadınların bir kısmının bu göreve gelmek için aile yaşantısı uygun olmamakta ve yeterince ön hazırlık yapamamaktadır.
Maddi açıdan bakacak olursak bir de ucuz işgücü ihtiyacını karşılayan, düşük ücretlerle çalışan kadınların iş yaşamındaki verimi değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Bir kadının çocuğu olduğu veya evlendiği zaman işi bırakması doğal bir durum gibi görülmektedir. Derine inildiğinde bunun aslında uygulanmakta olan hukuk politikarıyla da ilgisi olduğu görülmektedir. Örneğin evlenen kadınlara, işten ayrılırsa kıdem tazminatı ödenmektedir. Kadının ev içindeki iktisadi faaliyetleri, piyasa dışı faaliyetler olarak ikincil ve önemsiz olarak görülmektedir. Bir başka deyişle erkek ve kadınları farklı şekillerde kavramsallaştıran bazı örtük varsayımlar ile kadın, iktisat alanında görünmez hale getirilmektedir. Bazı kadınlar, evli olmaları veya evlenecekleri nedeniyle erkek yakınlarına iktisadi anlamda bağımlı olabilmektedir. Böylece kadınların işgücü piyasasında pek ciddiye alınmamasına yol açılmaktadır.
Buradan hareketle hazırlanan araştırma kapsamında İstanbul’da bir medya şirketinde çalışan kadınlarda cam tavan engelleri algısı düzeyinin belirlenmesi ve toplumsal cinsiyet rolleri algısıyla, algılanan güç mesafesinin cam tavan engelleri algısı üzerindeki etkisi ortaya koyulmak istenmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde, toplumsal cinsiyet rolleri ile cinsiyet kavramlarının farkına değinilerek cinsiyet kalıp yargılarının da etkilediği bir sonuç olarak karşımıza çıkan cam tavan engellerinin oluşmasında ne tür bir rol oynadığına değinilecektir.
Çalışmanın ikinci bölümünde ise medya çalışanı kadınların, çalışma yaşamında güç mesafesi algısı incelenecektir. Son olarak üçüncü bölümde ise medya çalışanları olarak kadınların cam tavan engelleri algısının oluşmasında toplumsal cinsiyet rolleri algısı ve algılanan güç mesafesinin etkisinin ortaya koyulması; betimleyici istatistikler eşliğinde, araştırmanın amacı, modeli, problemleri-alt problemleri, ölçekler, varsayımlar, sınırlılıklar, analizler, bulgular ve değerlendirme ile noktalandırılacaktır.
Av. Özlem ŞEN
- Eğitim Sayısı 0
- E-Kitap Sayısı 1
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 3
Eğitmen Hakkında
Öğr. Gör. Av. Özlem ŞEN,
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden ‘onur öğrencisi’ sıfatıyla mezun olmuş ve eş zamanlı olarak Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde çift anadal
yapmıştır. 2019 yılında Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tezli yüksek
lisans (master) eğitimini tamamlamıştır. Basın Hukuku, İnternet ortamındaki yayınlar yoluyla işlenen suçlar ve cezai yaptırımlar, Fikri Haklar, İletişim Hukuku bağlamında; kadın çalışanların cam tavan engelleri ve toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine çalışmaktadır.
2018 yılından bu yana İstanbul Aydın Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak, deneyimlerini paylaşmakta, öğrenciler yetiştirmektedir.
Basın geçmişi de bulunan Şen, Başkent İletişim Bilimleri Akademisi’nde haber spikerliği ve diksiyon bölümünü bitirmiş ve dereceyle mezun olmuştur. Şen, Euroactiv AB Haber Portalı, Sky Türk(360 Tv) , Yurt Gazetesi, Yurt Tv, Express Gazete, Ege Tv, Sokak Tv gibi medya kurumlarında 6 yıl kesintisiz olarak haber spikerliği, muhabirlik ve köşe yazarlığı gibi çeşitli görevlerin yanı sıra özel eğitim kurumlarda diksiyon ve ses eğitmenliği görevleri de üstlenmiştir. 2015 Genel Seçimleri’nde sunduğu “Özlem ŞEN ile Gündem Özel” televizyon programı, ‘güncel gündem’ alanında “En İyi Program” ödülünü almıştır. Aktif olarak avukatlık yapan Özlem ŞEN, İstanbul Barosu Kadın Hakları ve Çocuk Hakları Merkezi üyesidir. Kadın ve çocuk hakları alanında çalışmalarının yanı sıra özellikle, iletişim hukuku, sosyal medya ve hukuk, eril medya dilinin şiddete etkisi, cam tavan engelleri konularında makaleleri bulunmaktadır. Profesyonel belgeseller seslendiren Şen, iyi derecede İngilizce bilmekte ve kurucusu olduğu hukuk bürosunda avukatlık mesleğine devam etmektedir.
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…