E-Kitaplar
Türk Cumhuriyetlerinin Devlet ve Hukuk Tarihi Meseleleri: Ortak Değerler, Ayrışmalar ve Bütünleşmeler
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Prof. Dr. Ali ASKER
- Sayfa Sayısı: 31
- Yayın Tarihi: 03.12.2025
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 75,00
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar
Bu çalışma, Türk cumhuriyetlerinin devlet ve hukuk tarihini tarihsel süreklilik ve karşılaştırmalı hukuk perspektifi çerçevesinde ele almayı amaçlamaktadır. Türklerin İslam öncesi dönemlerde geliştirdiği göçebe ve yerleşik hukuk pratiklerinin, sonraki yüzyıllarda şekillenecek normatif yapılar açısından kurucu bir zemin teşkil ettiği vurgulanmaktadır. Türkler arasında Karahanlılar döneminde resmî bir kimlik kazanan İslam hukuku yüzyıllar boyunca uygulanmış; Cengiz Han’ın Büyük Yasası ise farklı hukuk geleneklerinin bir arada varlık gösterebildiğine dair önemli bir örnek oluşturmuştur.
İlerleyen yüzyıllarda Türk topluluklarının yaşadığı geniş coğrafyada Rus İmparatorluğu’nun hâkimiyet kurması, İslamî hukuk sisteminden seküler hukuk modeline geçiş sürecini hızlandırmış ve hukuk alanında siyasal merkezin tekil belirleyiciliğini esas alan bir dönüşüm başlatmıştır. Bu dönüşüm, 1917 Bolşevik Devrimi sonrasında daha da derinleşmiş; Sovyetler Birliği’nin kuruluşuyla birlikte ideolojik temelli sosyalist hukuk düzeni, geleneksel normatif yapıları dışlayarak parti kontrolü altında şekillenen merkeziyetçi bir hukuk sistemine dönüşmüştür.
1991’de bağımsızlıkların kazanılmasının ardından ise her cumhuriyet, kendi tarihî, siyasal ve kültürel özgünlüğü doğrultusunda ulusal hukuk sistemini yeniden inşa etmeye yönelmiştir. Bu makale, söz konusu tarihsel süreci “ortak değerler, ayrışmalar ve bütünleşmeler” kavramsal üçlemesi çerçevesinde değerlendirmektedir.
Prof. Dr. Ali ASKER
- Eğitim Sayısı 0
- E-Kitap Sayısı 1
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 0
- Makale Sayısı 0
Eğitmen Hakkında
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…