Aktüerya (Bedensel Zarar) Nitelikli Hesaplama Eğitimi | 16-17-18-19 Aralık 2025

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 0,09 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

Uygur Türkü Kadınların Zorla Kısırlaştırılmaları ve Üreme Haklarının İhlalleriyle Mücadelede Sivil Toplum Örgütlerinin Rolü ve Uluslararası Hukuk Perspektifinden İncelenmesi

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Emirhan AYDOĞMUŞ
  • Sayfa Sayısı: 12
  • Yayın Tarihi: 05.12.2025
  • Baskı: 1
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 75,00
75,00 TL
45,00 TL

Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Uygur Türklerine yönelik baskıcı politikalar, uluslararası insan hakları literatüründe ciddi endişelere konu olan uygulamaların başında gelmektedir. Özellikle 2017 yılından itibaren hız kazanan “yeniden eğitim kampları”, dinî özgürlüklerin kısıtlanması, zorla çalıştırma ve kapsamlı gözetim mekanizmaları; yalnızca bireysel özgürlüklerin ihlalini değil, aynı zamanda bir halkın kültürel ve biyolojik varlığını hedef alan geniş çaplı bir dönüşüm sürecini işaret etmektedir. Bu politikaların en çarpıcı ve trajik yönlerinden biri ise Uygur kadınlarının doğurganlık haklarına yönelik ağır müdahalelerdir.

Zorla kısırlaştırma, spiral takılması, gebeliklerin zorla sonlandırılması gibi yöntemlerle uygulanan doğum kontrolü politikaları, yalnızca bireyin vücut bütünlüğüne yönelik bir ihlal değil, aynı zamanda bir halkın geleceğini doğrudan hedef alan bir soykırım aracı olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle Uygur kadınlarının karşı karşıya kaldığı uygulamaları yalnızca ulusal hukuk veya sağlık politikaları çerçevesinde değil; uluslararası insan hakları hukuku, toplumsal cinsiyet perspektifi ve sivil toplumun müdahale kapasitesi bağlamında çok boyutlu bir yaklaşımla ele almak gerekmektedir.

Emirhan AYDOĞMUŞ

  • Eğitim Sayısı 0
  • E-Kitap Sayısı 2
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 0
  • Makale Sayısı 0

Eğitmen Hakkında

Sosyal Medya


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…