E-Kitaplar
İş Hukuku Açısından Türk Tarihinde Taşımacılık
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Prof. Dr. Ercan AKYİĞİT
- Sayfa Sayısı: 155
- Yayın Tarihi: 05.12.2025
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 75,00
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar
Taşıma ve taşımacılık —eski adıyla nakliye veya nakliyecilik— tarihin en eski dönemlerinden beri, dönemin koşullarına uygun biçimlerde var olan ve herhangi bir yükün bir yerden başka bir yere nakledilmesi durumunu ifade eden bir olgudur. Bir başka tanımda ise taşımacılık, çeşitli amaçlar doğrultusunda eşya ve ekipmanların yerinin değiştirilmesi faaliyeti olarak açıklanmaktadır. Ancak her iki tanımın da eksik olduğu görülmektedir; zira taşımacılık yalnızca eşya veya yük nakline indirgenemez. Bu tanımların, insan taşımacılığının pek bilinmediği dönemlere ait olduğu düşünülebilir.
Günümüzde taşıma faaliyeti hem insan taşımacılığını hem de insan dışı yük taşımacılığını kapsamaktadır. Elbette bu gelişim bir anda ortaya çıkmamış; tarih boyunca taşımacılık, ihtiyaçlara göre farklı işlevlere bürünmüştür. Kimi zaman buğday, un, darı, şeker gibi yaşamsal ihtiyaçların temini ve ulaştırılmasında; kimi zaman ise savunma veya saldırı amaçlı silah ve teçhizat taşımada önemli bir rol üstlenmiştir. Bu tür faaliyetlerin cephane ve savaşçı naklini de içerdiği; atın evcilleştirilmesiyle birlikte, özellikle Türklerde atın yalnızca bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda bir savaş aracı olarak da kullanıldığı bilinmektedir.
Dolayısıyla taşımacılığın toplum yaşamındaki yeri, savaş ve barış dönemlerine göre farklılaşmış; barış dönemlerinde insan ve temel ihtiyaç maddelerinin taşınması öne çıkarken, savaş dönemlerinde askerî sevkiyat belirleyici olmuştur. Bu çerçevede, ilerleyen sayfalarda taşımacılığın Türk tarihindeki gelişimi daha ayrıntılı biçimde ele alınacaktır.
Prof. Dr. Ercan AKYİĞİT
- Eğitim Sayısı 0
- E-Kitap Sayısı 1
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 0
- Makale Sayısı 0
Eğitmen Hakkında
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…
