E-Kitaplar
Kullanım Ödüncü (Âriyet) Sözleşmesi Kısa Şerhi
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Dr. Öğr. Üyesi Nagehan KIRKBEŞOGLU , Av. Hakan TOKBAŞ
- Sayfa Sayısı: 181
- Yayın Tarihi: 10.11.2020
- Baskı: 2
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 230,00
Bu kitap 3921 kez incelendi; 89 adet satıldı.
Kategoriler: Borçlar Hukuku, Bütün Hukuk Kitapları, Sözleşmeler Hukuku
Türk Borçlar Kanunu’nun kullanım ödüncü hükümlerinin şerhini sunan “Kullanım Ödüncü” başlıklı bu çalışmanın, akademik anlamda hakiki şerh çabası itibariyle Türk medeni hukuk doktrinine önemli katkı sağlaması ümit edilir.
Kullanım ödüncü, tüketim ödüncünden farklı olarak faize yabancı kalmakla ve en önemlisi karakteristik edimin karşısında kural olarak para da bulunmadığı için, tabiri caizse masum nitelenebilir. İşte bu nitelemenin değerli meslektaşım Dr. Öğretim Üyesi Nagehan Kırkbeşoğlu’nu cezbettiğini tahmin ederim.
Muğla veya Afyon gibi merkezin periferi de olsa, Erzincan veya Erzurum gibi merkeze uzak da kalsa, taşra deyince akla, yavaşlık, yoksunluk, mahremiyet, inziva gelir. Aslında ilk akla gelmesi gereken ufuksuzluktur. O kadar büyük bir ufuksuzluk ki, öyle olunduğunun bile fark edilmemesinden bahsediyorum. Ne merkez taşrayı tanır, ne de taşra merkezi. Tabii ki istisnalar genellemeyi bozmaz. Azınlık veya ayrık sayılsın, mertebesi nasıl kabul edilirse edilsin, bu çift yönlü ufuksuzluk teşkilatlanmanın en önemli problemi telakki edilebilir.
Kolay zannedilir taşrada yaşamak. Trafik yok, kiralar ucuz, para biriktirmek mümkün… Bunlar sıralanır taşradaki devlet memuruna üzülmemesi için. Bunları sıralayanlar empati kurduklarını sanır. Esasen gerçekten empati kurulsa, cesaret, yiğitlik, özgürlük ve bilinçli seçim fark edilir. Buralarda çalışmak, kaçıp kurtulmadır, vitrinden inmedir, deruni şifadır.
Taşradaki akademisyenin her yayımı, adeta mesleki azmin ve sevginin manifestosudur. Gerçekten, merkezden taşraya göç, merkezkaç etkisinde başlasa da, kendinle baş başa kalmanın beraberinde getirdiği akademik dinginlikle, üretkenliği doruklara taşıyabilir.
“Kullanım Ödüncü” başlıklı bu çalışmada, İslam hukukuyla beraber Roma Hukuku perspektifinde kurumsal tarihe değinilmesi, Türk ve Alman hukuklarının mukayesesiyle güncelin yakalanması, akademik kalitenin naçizane örnekleridir. Diğer taraftan kullanım ödüncünün, özel hükümler tutsaklığında değil, genel hükümlerle senkronize halde çalışılması, hukuk severlerin muhakeme beklentisini tatmin edebilir. Nihayet, mukayeseli çalışma örneklerin sayısını artırmış, Yargıtay içtihatlarına değinilmesi, eserin teorik değerine pratik fayda eklemiştir.
Soybağı ve hükümsüzlük konusundaki eserlerinde de Almancasını layıkıyla kullanmış olan Dr. Öğretim Üyesi Nagehan Kırkbeşoğlu’nun tüketim ödüncünü de sıra dışı kalemiyle tamamlamasını temenni ederim. İşbu önsözü yazmaya beni uygun gören değerli meslektaşım Sayın Kırkbeşoğlu’na teşekkürlerimi sunarım. Akademik çalışmayı her zaman destekleyen, yazarlarına profesyonelce değer veren Aristo Yayınevi’ne teşekkürü borç bilirim.
Doç. Dr. Özlem TÜZÜNER
Afyon Karahisar- AFTAŞ Otogarı
Dr. Öğr. Üyesi Nagehan KIRKBEŞOGLU
- Eğitim Sayısı 0
- E-Kitap Sayısı 6
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 721
Eğitmen Hakkında
Kırkbeşoğlu, Muğla Üniversitesinde akademisyenlik yapmaktadır.
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…