E-Kitaplar
Sorumlu Yapay Zeka Yönetişimi
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Prof. Dr. Hilmi YÜKSEL
- Sayfa Sayısı: 140
- Yayın Tarihi: 18.09.2024
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 200,00
Bu kitap 3465 kez incelendi; 5 adet satıldı.
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Genel Hukuk
Yapay zekâ uygulamalarını tasarlayan ve geliştiren işletmeler ve yapay zekâyı faaliyetlerine entegre etmeyi planlayan işletmeler için sorumlu bir yapay zekâ yönetişim çerçevesi oluşturmak çok önemlidir. Sorumlu bir yapay zekâ yönetişim çerçevesi, işletmenin, yapay zekâ ilkelerini ve değerlerini faaliyetlerine entegrasyonuna olanak sağlar ve yapay zekâ teknolojilerinin açıklanabilir, şeffaf, adil, doğru, dayanıklı ve güvenli, hesap verebilir, mahremiyete bağlı biçimde geliştirilmesini, dağıtılmasını ve kullanılmasını sağlamak için bir dizi yönerge ve en iyi uygulamaları sunar.
ISO/IEC 42001:2023, bir organizasyon bağlamında bir YZ yönetim sistemini kurmak, uygulamak, sürdürmek ve sürekli iyileştirmek için gereklilikleri belirten ve rehberlik sağlayan yönetim sistemi standardıdır. ISO/IEC 42001:2023 standardı, organizasyonlara YZ'yı sorumlu ve etkili bir şekilde kullanmaları için ihtiyaç duydukları kapsamlı rehberliği sunar. ISO/IEC 42001:2023, YZ sistemlerini tasarlayan, geliştiren ve kullanan organizasyonlar için tasarlanmış olup, bir organizasyonun bir YZ sisteminin sorumlu bir şekilde geliştirilmesi veya kullanılmasıyla ilgili süreçleri uyguladığını ve sürekli olarak iyileştirdiğini göstermesini sağlar.
Son yıllarda literatürde yapay zekânın sorumlu bir şekilde geliştirilmesi ve kullanılması için rehberlik sağlaması amacıyla yürütülen çalışmalar artmaktadır. Başta Google, IBM ve Microsoft olmak üzere teknoloji şirketlerinin de sorumlu yapay zekâ kavramına ve ilkelerine ilişkin öneriler ve yaklaşımlar ortaya koyduğu görülmektedir. European Commission, OECD ve US General Services Administration da sorumlu yapay zekâ çerçevesi ve ilkelerine ilişkin raporlar hazırlamış ve düzenlemeler önermişlerdir. Uluslararası Standardizasyon Kuruluşu’nun da (ISO) bu kapsamda standartlar geliştirdiği görülmektedir. Bu kapsamda insan merkezli yapay zekâ, güvenilir yapay zekâ, sorumlu yapay zekâ ve yapay zekâ etiği kavramlarının kullanıldığı görülmektedir. Bu kavramların ortak yönleri olmakla birlikte kavramların kapsamlarında bazı farklılıklar bulunmaktadır. Bu nedenle bu kavramların ortak yönlerinin ve farklılıklarının ayrıntılı olarak incelenmesi gereklidir. ISO/IEC 42001:2023 standardının sorumlu yapay zekâ anlayışını vurgulamasından dolayı, ISO 42001:2023 yapay zekâ yönetim sistemini kurmayı düşünen işletmelerin öncelikli olarak sorumlu yapay zekâ kavramını ve sorumlu yapay zekâ ilkelerini anlamaları gerekmektedir. Sorumlu yapay zekâ ilkelerinin kapsamı ve içeriği ve bu ilkelerin yapay zekâ uygulamalarına tasarım, geliştirme ve uygulama aşamalarında nasıl entegre edilebileceği anlaşılmadan ISO/IEC 42001:2023 standardının gerekliliklerinin sağlanması mümkün değildir. Bu nedenle, işletmeler tarafından standartta belirtilen açıklanabilirlik, adil olma, hesap verebilirlik, şeffaflık vb. kavramların anlaşılması ve bu ilkelerin yapay zekâ uygulamalarında nasıl gerçekleştirebileceğinin belirlenmesi çok önemlidir.
Prof. Dr. Hilmi YÜKSEL
- Eğitim Sayısı 0
- E-Kitap Sayısı 2
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 113
Eğitmen Hakkında
Dr. Hilmi Yüksel 1996 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olmuştur. 1997 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Üretim Yönetimi ve Pazarlama Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak çalışmaya başlamıştır. 2002 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Doktorasını tamamlayarak Doktor unvanını almıştır.2007 yılında Üretim yönetimi alanında doçent ve 2013 yılında profesör olmuştur. Dr.Hilmi Yüksel’in işletmelerin dijital dönüşümüne ve endüstri 4.0 dönüşümüne ilişkin projeleri bulunmakta olup, bu alanda ulusal ve uluslararası yayınları vardır. Son yıllarda üretim süreçlerinde yapay zeka uygulamalarına ve işletmelerde yapay zeka yönetişimine ilişkin araştırmaları yoğunluk kazanmaktadır.
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…