Menu

Arama Yapın

MARKA VE PATENT VEKİLLİĞİ SINAVINA HAZIRLIK EĞİTİMLERİNİ İNCELE!

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 0,36 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

İş Sözleşmesinin Şüphe Feshi İle Sona Erdirilmesi

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Doç. Dr. Arzu ARSLAN ERTÜRK
  • Sayfa Sayısı: 50
  • Yayın Tarihi: 07.05.2022
  • Baskı: 1
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 30,00
30,00 TL
12,00 TL

Bu kitap 1383 kez incelendi; 71 adet satıldı.

Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, Kongreler / Sempozyumlar

Şüphe feshi kavramı ilk olarak Alman hukukunda ortaya çıkmış ve uzun zamandır kullanılan bir kavramdır. Sonrasında Avrupa’da Avusturya, İsviçre, Fransız ve İngiliz hukuklarında da şüphe feshine ilişkin doktrin çalışmalarına ve yargı kararlarına rastlanmaktadır. Böyle olmasına rağmen, şüphe feshi kavramı Türk hukukunda nispeten yeni bir kavramdır. Uygulamada Yargıtay’ın şüphe feshine ilişkin olarak verdiği ilk karar 2007 tarihlidir. Söz konusu karara konu olayda davalı işveren, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde terör olaylarının artması ve hedefler arasında demiryolu ulaşımının da bulunması üzerine, çalışan personeli hakkında bir arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması yapmıştır. İşveren yaptığı bu araştırma sonucunda, işyerinde 1976 yılından beri aralıklı olarak çalışan bir işçisinin; PKK terör örgütüne yardım ve yataklık yaptığı gerekçesi ile geçmişte hapis cezası aldığını ve belirli bir süre için kamu hizmetinden yasaklandığını tespit etmiştir. Bunun üzerine işveren önlem olarak işçinin iş sözleşmesini İş K. m. 25/f.2 hükmü uyarınca haklı nedenle derhal feshetmiştir. İlk derece mahkemesi, işçinin geçmişte sabıkası bulunmasının doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olarak nitelendirilemeyeceği, bugüne kadar iş sözleşmesinin belirtilen nedenle feshedilmediği, uzun süre sonra yapılan bu feshin iyiniyet ve hakkaniyete uygun olmadığından bahisle davanın kabulüne karar vermiştir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi konuya ilişkin olarak verdiği nihai kararda ise ilk defa Alman hukukunda ve Alman Federal Mahkemesi kararlarında yer alan “şüphe feshi” kavramından bahsetmiştir. Yüksek Mahkeme, işverenin işçisine karşı duyduğu şüphenin aralarındaki güven ilişkisini zedelediğini, işverenden katlanılması beklenemeyecek böyle bir şüphenin iş ilişkisinin devamı için gerekli olan uygunluğu ortadan kaldırdığını, güven ilişkisinin sarsılmasına yol açtığını, söz konusu şüphenin iş sözleşmesinin feshi için “işçinin yetersizliğinden” kaynaklanan fesih sebebi oluşturduğunu ifade ederek yerel mahkemenin kararını bozmak suretiyle davanın reddine karar vermiştir. Böylece “şüphe feshi” kavramı, meşru bir fesih sebebi olarak ilk defa bir yargı kararına girmiştir.

Şüphe feshine ilişkin yargı kararlarının sayısında, özellikle 2012 yılından itibaren bir artış dikkati çekmektedir. Yargıtay’ın son yıllarda verdiği kararlarla da konuya ilişkin uygulamaya yeknesak bir yön verdiği görülmektedir. Bu sebeple şüphe feshi kavramında Yüksek Mahkeme’nin konuya yaklaşımının incelenmesi önem taşımaktadır. Bu sunumda, öncelikle Türk hukukunda yasal bir alt yapısı bulunmayan ancak yargı kararlarıyla vücut bulup varlığını sürdüren şüphe feshinin dayanağı olan doktrinel temeller, sonrasında ise bu konuda özellikle son yıllarda mevcut yargı kararları inceleme konusu yapılacaktır.

 

 

Akademisyen

Doç. Dr. Arzu ARSLAN ERTÜRK

  • Eğitim Sayısı 10
  • E-Kitap Sayısı 6
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 1738

Eğitmen Hakkında

İstanbul, Üsküdar doğumludur.1992 Yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. 1996 Yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim  Dalında araştırma görevlisi olarak çalışmaya başlamıştır. Yüksek Lisans ve Doktora çalışmalarını Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde, Özel Hukuk Anabilim Dalında tamamlamış olup, 24.07.2019 tarihi itibariyle doçent ünvanı almıştır.

Sosyal Medya


İstanbul, Üsküdar doğumludur.1992 Yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. 1996 Yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim  Dalında araştırma görevlisi olarak çalışmaya başlamıştır. Yüksek Lisans ve Doktora çalışmalarını Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde, Özel Hukuk Anabilim Dalında tamamlamış olup, 24.07.2019 tarihi itibariyle doçent ünvanı almıştır.


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…