E-Kitaplar
Alman İş Hukukunda Ça-lışma Süreleri Ve Ücretlen-dirme
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Doç. Dr. Gökhan ERBAŞ
- Sayfa Sayısı: 46
- Yayın Tarihi: 07.05.2022
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 30,00
Globalleşen dünya düzeni içerisinde gittikçe katılaşan rekabet koşulları, üreticilerin mümkün olduğunca hızlı karar almalarını ve aynı şekilde alınan bu kararları süratle uygulamaya koymalarını gerektirmektedir.
Bu şekildeki iş hayatındaki alışılmış hareketliliğin yanında, 2019 yılı sonlarına doğru ortaya çıkıp da, özellikle 2020 yılı başlarında neredeyse tüm dünyayı etkisi altına alan özel durum veya zaruret hali olarak nitelenebilecek pandemi nedeniyle üreticiler, işyerlerinde üretim faaliyetlerine hiç alışık olunmadık uzunlukta ara vermek zorunda kalmışlardır. Üretim faaliyetlerine ara verme uygulamasına hala başvurulabilmektedir. Kısa vadede sağlığı koruyucu tedbir olarak veya hastalanan personellerin çalışamamaları nedeniyle işyerinde faaliyetlere ara verme uygulamasını hayata geçirme ihtimali diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi Avrupa ülkelerinde ve ülkemizde mevcudiyetini korumaktadır.
Doç. Dr. Gökhan ERBAŞ
- Eğitim Sayısı 1
- E-Kitap Sayısı 2
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 1075
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 1042
- Makale Sayısı 0
Eğitmen Hakkında
Yazar, lisans diplomasını 1998 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden almıştır. 2004 yılında Almanya Köln Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Prof. Dr. Ulrich PREIS’ın danışmanlığında hazırladı yüksek lisans tezi ile Magister Legum – LL.M. derecesini almıştır. Daha sonra Almanya Rostock Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Prof. Dr. Ralph WEBER danışmanlığında kısaca “Türk ve Alman hukukunda İş Güvencesi” konusunda hazırladığı doktora tezi ile “doktor” unvanını almıştır. 2014 yılında Üniversitelerarası Kurul doçentlik sınavından başarılı olarak “doçent” unvanını almıştır.
Halen Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesi olarak çalışmakta olan yazarın, kitap, makale ve çeviri şeklinde eserleri bulunmaktadır.
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…