
E-Kitaplar
İş Sözleşmesinin Feshinde İşçinin Savunmasının Alınması
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Dr. Öğr. Üyesi Merve ARBAK
- Sayfa Sayısı: 43
- Yayın Tarihi: 17.10.2025
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 75,00
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar
İş hukukunun temel prensiplerinden bir tanesi işçinin feshe karşı korunmasıdır. Sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak, işverenin iş sözleşmesini feshetme hakkı çeşitli yasal düzenlemelerle sınırlandırılmıştır. Bu düzenlemelerden biri de İş Kanunu’nda yer alan iş güvencesi hükümleridir. İş güvencesi kuralları sayesinde, bu kapsamda yer alan işçiler, diğer işçilere kıyasla işverenin fesih işlemlerine karşı daha güçlü bir koruma elde etmiştir. Ancak bu koruma, işverenin tüm fesih işlemlerini engellememekte, yalnızca keyfi fesihleri önlemektedir. İş güvencesi kapsamında bulunan işçilerin iş sözleşmesi ancak geçerli nedenlerin varlığı halinde feshedilebilir. İşveren, fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Ayrıca, işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlere dayalı süreli fesihlerde işveren, işçiden savunma almadan fesih gerçekleştiremez. Aksi takdirde fesih geçersiz sayılır ve bunun hukuki sonuçları doğar. İş güvencesi kapsamı dışında kalan işçiler açısından ise feshe karşı koruma çok daha sınırlıdır. Bu çalışmada, iş güvencesi kapsamında bulunan işçilerin iş sözleşmesinin süreli fesih yoluyla sona erdirilmesinde işçiden savunma alınması konusu incelenmeye çalışılmıştır. Öncelikle savunma hakkının hukuki dayanağı ele alınacak, ardından fesih sürecinde savunma alınmasının amacı ve önemi açıklanacaktır. Son olarak, savunma alınmasının gerekli olduğu ve olmadığı durumlar değerlendirilerek sürecin usulüne ilişkin açıklamalara yer verilecektir.

Dr. Öğr. Üyesi Merve ARBAK
- Eğitim Sayısı 1
- E-Kitap Sayısı 1
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 1699
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 0
- Makale Sayısı 0
Eğitmen Hakkında
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…