E-Kitaplar
Karayoluyla Eşya Taşımasında Ziya Hasar ve Gecikmeden Doğan Tazminat
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Dr. Orhan SEKMEN (Yargıtay 11. HD. Üyesi)
- Sayfa Sayısı: 106
- Yayın Tarihi: 08.09.2020
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 150,00
Bu kitap 3222 kez incelendi; 214 adet satıldı.
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Tazminat Hukuku, Tüketici Hukuku
Mülga 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan (eTKHK)612F[1] farklı olarak613F[2] yürürlükteki 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)614F[3], tüketici işleminin kapsamını genişletmiştir. TKHK m. 3 ve m. 83/2 hükümleri615F[4] ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)616F[5] m. 864/1-5 hükmüne göre, bir tarafı tüketici617F[6] olan TTK’nın 4 ncü Kitabında düzenlenen taşıma işleri tüketici işlemi olarak kabul edilmiştir. Diğer bir ifade ile bir tarafı tüketici, diğer tarafı satıcı618F[7] ya da sağlayıcı619F[8] olan diğer tüm sözleşmeler gibi taşıma işleri de tüketici işlemi olarak kabul edilmiştir. Taşıma sözleşmesinin620F[9] tüketici işlemi olması, gönderenin (tüketicinin) lehine, taşıyıcının (sağlayıcının) aleyhine sonuçlar doğmasına sebep olacaktır. Zira sözleşme taraflarının hak ve yükümlülükleri, tüketici hukukunun amacı doğrultusunda, tüketici işlemi sayılmayan sözleşmelere göre farklı olacaktır. Bu farklılık, TKHK m. 4’de belirtilen ve sözleşmenin türü ve niteliğine bakılmaksızın tüketicinin taraf olduğu tüm hukuki ilişkilere uygulanması gereken temel ilkeler621F[10] ve bu ilkelerden biri olan; Kanun’un “amaç” kenar başlıklı birinci maddesinde yer verilen “tüketicinin aydınlatılması ve bilgilendirilmesi” şeklinde ifade edilen temel prensipten kaynaklanmaktadır. Sözleşme taraflarının yükümlülüklerini ihlal etmeleri, kusurun ve dolayısıyla mahkemece hüküm altına alınacak tazminatın miktarının belirlenmesinde rol oynamaktadır.
Tüketici hukuku kapsamında yurt içinde karayoluyla eşya taşıma işi, TKHK’da düzenlenen bir müessese değildir. Bu müessese, TTK’nın “taşıma işleri” (m. 850 ilâ 930, eTTK622F[11] m. 762 ilâ 815) üst başlıklı Dördüncü Kitabının ikinci kısmında, “eşya taşıma” üst başlığıyla genel olarak karayoluyla eşya taşınması (TTK. m. 856 ilâ 893, eTTK m. 768 ilâ 794) olarak, üçüncü kısmında ise “taşınma eşyası taşıması” üst başlığıyla, bir evden, bürodan veya benzeri bir yerden alınıp benzeri bir yere taşınan eşya olarak düzenlenmiştir (TTK m. 894 ilâ 901). Hemen belirtmeliyim ki, eTTK’dan farklı olarak yürürlükteki 6102 sayılı TTK taşınma eşyasını ayrı hükümlerle düzenlemiştir.
Genel olarak eşya taşımasında olduğu gibi623F[12], tüketici hukuku kapsamında da karayoluyla yurt içinde624F[13] taşınma eşyası dışındaki eşyanın taşınmasında TTK m. 876 ve 878 (eTTK m. 780/II ve 781/II) hükümleri ile taşınma eşyasının taşınmasında ise TTK m. 898 hükmü ile getirilen “sorumluluktan kurtulma” hallerinden yararlanamayan taşıyıcı, taşıma sırasında eşyanın zıya625F[14] ve/veya hasara626F[15] uğramasından ya da geç teslim edilmesinden ve diğer hallerden doğan zararı gidermek durumundadır.
Sözleşme ilişkisinde borcunu hiç ya da gereği gibi ifa etmeyen taraf/borçlu, bu yüzden diğer tarafın uğradığı zararı gidermek durumundadır. Sözleşmeye aykırılık nedeniyle ödenecek tazminat, borçlu edimini sözleşmeye uygun ve dolayısıyla gereği gibi yerine getirmiş olsaydı alacaklının mal varlığı hangi durumda olacak idi ise, bu durumla mal varlığının mevcut durumu arasındaki farktan ibarettir. Bu fark, müspet zararı ifade etmektedir. Bu durumda müspet (olumlu) zarar, fiili zarar ile mahrum kalınan kardan oluşmaktadır627F[16].
Kara taşıma hukukunda ise eşyanın zıya ve/veya hasara uğraması durumunda ödenecek tazminat; taşıma hukukunda kabul edilen sorumluluğun sınırlandırılması prensibi dikkate alınmak kaydı ile eşyanın piyasa değeri (TTK m. 880, 881; eTTK m. 785; TTK m. 899; CMR m. 23), gecikme halinde ödenecek tazminat ise yine sınırlı sorumluluk kuralı dikkate alınarak gecikilen süre ve taşıma ücreti esas alınarak saptanmaktadır (TTK m. 882/3 ve 875/3; e TK m. 780). Diğer hallerde ise yine Kanunda ön görülen temel kriterlere göre ödenecek tazminat saptanacaktır. Hemen belirtelim ki genel hükümlerden farklı olarak, yoksun kalınan kar ile dolaylı zararlar kural olarak istenemez. Örneğin taşıma sırasında bozulan yemden zehirlenen hayvanlar nedeniyle uğranılan zararların tazmini istenemez. Diğer bir ifade ile borcun yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zararların tam olarak karşılanması yönündeki ilke, taşıma hukukunda geçerli değildir628F[17]. Bununla birlikte kara taşıma hukuku bakımından istisnai hallere, hem TTK’da hem de CMR’de yer verilmiştir629F[18].
Tazminatın hesaplanmasında esas alınacak eşyanın değerinin çeşitli varsayımlara göre belirlenmesinin Kanunla düzenlenmesi, önemli bir boşluğu doldurmayı amaçlamıştır. Ancak düzenleme emredici değildir. Bununla birlikte tazminata esas alınacak değerler bakımından taraflar başka şekilde anlaşabilir veya bunun belirlenmesini üçüncü kişilere bırakabilirler (TTK m. 880’in gerekçesi). Hemen belirtmeliyim ki, tazminatın belirlenmesinde eşyanın değerinin esas alınması ile taşıyıcının sorumluluğunun kural olarak sınırlandırılması, bir ölçüde taşıyıcıların çıkarlarının korunmasına hizmet etmekle birlikte, taşıma ücretlerinin aşırı yükselmesine engel olmak suretiyle gönderenlerin/gönderilenlerin çıkarlarına da hizmet ettiği söylenebilir630F[19].
Bu çalışmanın konusu; tüketici hukuku kapsamında, yurt içinde karayoluyla eşya taşımasında zıya, hasar ve gecikme ile diğer hallerde tüketicinin talep edebileceği tazminat ve kapsamının belirlenmesidir. Hüküm altına alınacak tazminatın saptanmasında; tüketicinin taşıma sözleşmesinden doğan hak ve yükümlülükleri ile ilgili olarak taşıyıcının tüketici işlemlerinin bütününe uygulanması gereken temel ilkelere uygun hareket edip etmediği ve özellikle bu ilkelerden olan tüketiciyi aydınlatma ve bilgilendirme ödevini yerine getirip getirmemesi; kusurun belirlenmesinde önem arz etmektedir. Zira bu husus müterafik kusurun belirlenmesinde önemlidir. Müterafik kusur ise hüküm altına alınacak tazminat miktarının belirlenmesinde rol oynayacaktır.
Bu çalışmanın konusu olan tüketici hukuku kapsamında, yurt içinde karayoluyla yapılan eşya taşımasından doğan ve tüketicinin talep edebileceği tazminat; dört ana başlık altında planlanmış ve incelenmiştir. Birinci başlıkta, zıya ve/veya hasar halinde tazminat, ikinci başlıkta gecikmeden doğan tazminat, üçüncü başlıkta, sorumluluk sebeplerinin çokluğu halinde, haksız fiil veya diğer sebeplere dayanılmasında tazminat ve nihayet dördüncü başlıkta; diğer hallerden doğan tazminat ayrıntılı ve yeri geldiğinde eTTK hükümleri ile karşılaştırmak suretiyle incelemek amaçlanmıştır.
[1] RG., T. 08.03.1995, S. 22221.
[2] Mülga 4077 sayılı TKHK m. 3’e göre, mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuku işlem tüketici işlemidir.
[3] RG., T.28.11.2013, S. 28835.
[4] Tüketici işlemi, mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi iade eder (TKHK m. 3/1-l). Taraflarından birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ….. engellemez (TKHK m. 83/2).
[5] RG., T. 14/02/2011, S. 27846.
[6] Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder (TKHK m. 3/1-k). Taşıma hukuku anlamında ise tüketici, sözleşmeyi ticari veya mesleki faaliyeti ile ilgili olmayan bir amaçla yapan bir gerçek ya da tüzel kişidir (TTK m. 864, f. 5).
[7] Satıcı, kamu tüzelkişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder (TKHK m. 3/1-i).
[8] Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder (TKHK m. 3/1-ı).
[9] Tüketici hukuku kapsamında taşıma sözleşmesi yönünden bakınız, Metin ULUSAL, Açıklamalı İçtihatlı- Tüketici Hukuku, Bilge, Ankara 2016, s. 99 vd.
[10] Bu ilkeler: Tüketicinin aydınlatılması ve bilgilendirilmesi, sözleşme koşullarının tüketici aleyhine değiştirilmemesi, tüketiciye ek külfet getirilmesi yasağı, işlemlerin yazılı ve ispatının düzenleyene ait olması, kıymetli evrakın sadece nama yazılı olarak düzenlenebileceği, tüketicinin borçlarında adi kefalet alacaklarında ise müteselsil kefalet olabileceği, tüketici aleyhine bileşik yasağı ve katılım bankalarını da kapsaması ilkeleridir. Bu ilkelerin açıklanması yününden bkz. Aydın ZEFKLİLER/Çağlar ÖZEL, Tüketicini Korunması Hukuku, Seçkin, Ankara 2016, s. 106 vd; ULUSAL, s. 123 vd.; Burak ÖZEN, “ Temel İlkeler” Tüketici Hukuku Enstitüsü-Milli Şerh, Editörler: Hakan TOPBAŞ/Özlem TÜZÜNER, Aristo, İstanbul 2016, s. 61 vd.
[11] Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, RG., 09/07/1956, S. 9353.
[12] Bkz. Sabih ARKAN, “Karayoluyla Yapılan Eşya Taşımalarında Taşıyıcının Sorumluluğu”, Sorumluluk ve Sigorta Hukuku Bakımından Eşya Taşımacılığı Sempozyumu, Sigorta Hukuku, Türk Derneği, ADİA, Türk Grubu, Ankara, 1984, s. 101 vd.; Orhan SEKMEN, “Kara Taşıma Hukukunda Tazminatın Belirlenmesi”, Legal Hukuk Dergisi, Yıl: 9, S. 103, Temmuz 2011, İstanbul, s. 2703 vd.; Orhan SEKMEN, “Karayoluyla Eşya Taşımasında Taşıyıcının Ziya ve/veya Hasar ile Gecikmeden Doğan Sorumluluğu”, İstanbul Barosu Dergisi, 2011, İstanbul, s. 107; Ercan ERDEM, Karayolu Taşıma Hukuku, Bilge, Ankara 2013, s. 193 vd.
[13] Karayoluyla uluslararasında yapılan eşya taşımasında ise sorumluluktan kurtulma halleri için bakınız Convention Marchandises Routiers (CMR) madde 17/II ve IV.; ERDEM, s. 293 vd.
[14] Zıya, Taşınması için taşıyıcıya teslim edilen eşyanın gönderilene/hak sahibine tamamen veya kısmen teslim edilemeyecek duruma dönüşmesidir. Eşyanın tamamen teslim edilememesi hali tam zıya, kısmen teslim edilememesinde ise kısmi zıya söz konusu olur (ARKAN, Karayoluyla Yapılan Eşya Taşımalarında Taşıyıcının Sorumluluğu, s. 106; SEKMEN, Kara Taşıma Hukukunda Tazminatın Belirlenmesi, s. 2703).
[15] Hasar, taşıma konusu eşyada oluşan ve değerinin eksilmesi sonucunu doğuran her türlü maddi kötüleşmedir (ARKAN, Karayoluyla Yapılan Eşya Taşımalarında Taşıyıcının Sorumluluğu, s. 106; SEKMEN, Kara Taşıma Hukukunda Tazminatın Belirlenmesi, s. 2703).
[16] M. Kemal OĞUZMAN/M. Turgut ÖZ, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt. 1, 9. Bası, Vedat Kitapçılık, s. 451 vd.; Sulhi S. TEKİNAY/Sermet AKMAN/Haluk BURCUOĞLU/ Atilla ALTOP, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 7. Baskı, Filiz Kitapevi, İstanbul 1983, s.855, 856; Fikret ERAN, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 14. Baskı, Yetkin, Ankara 2012, s. 530; Turgut Uyar, Açıklamalı-İçtihatlı Borçlar Kanunu, Cilt: 1, Seçkin, Ankara 2003, s. 83, 84; Sefa REİSOĞLU, Borçlar Hukuku Genel Hükümleri, 19. Bası, Beta, İstanbul, 2006, s. 309; Sabih ARKAN, Kara Taşıma Hukuku, Semiz Matbaası, Ankara, 1982, s. 146.
[17] ARKAN, Kara Taşıma Hukuku, s. 147 ve 148; SEKMEN, Kara Taşıma Hukukunda Tazminatın Belirlenmesi, 2703.
[18] Bkz ileride diğer hallerde tazminatın belirlenmesi, Başlık. 4.
[19] ARKAN, Kara Taşıma Hukuku, s. 148; SEKMEN, Taşıma Hukukunda Tazminatın Belirlenmesi, s. 2704.
Dr. Orhan SEKMEN (Yargıtay 11. HD. Üyesi)
- Eğitim Sayısı 0
- E-Kitap Sayısı 2
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 421
Eğitmen Hakkında
Hakim,
Yargıtay Üyesi
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…