E-Kitaplar
Uluslararası İnşaat Sözleşmelerinde Yüklenicinin İşi Zamanında Tamamlaması Ve İş Sahibinin Kabulüne Hazır Hale Getirme Yükümlülüğü
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Dr. Diogoye WATHIE
- Sayfa Sayısı: 219
- Yayın Tarihi: 01.05.2018
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 230,00
Bu kitap 2137 kez incelendi; 114 adet satıldı.
Kategoriler: Borçlar Hukuku, Bütün Hukuk Kitapları, Sözleşmeler Hukuku, Taşınmaz (Gayrimenkul) Hukuku
İnşaat endüstrisi günümüzde küresel bir boyut kazanmıştır. Buna bağlı olarak, küresel inşaat projeleri, beraberinde farklı kültürel ve hukuki geçmişe sahip birçok katılımcının yoğun bir iletişim ve koordinasyonunu da beraberinde getirmiştir. Tüm bu gelişmeler FIDIC (Fédération Internationale des Ingénieurs Conseils-Milletlerarası Müşavir Mühendislik Federasyonu)'in kurulmasının ana nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Çalışmamızda ayrıntılı olarak açıklayacağımız üzere FIDIC, inşaat faaliyetlerinin küreselleşmesinde öncü rol oynamıştır. Söz konusu Federasyon, neredeyse 86 yıllık tecrübesi sonucunda inşaat sektörü için standart bazı sözleşme tipleri oluşturmuştur. Bu çerçevede Federasyonun yayınlamış olduğu, inşaat sektörü açısından standart sözleşme niteliğindeki en önemli örneğini içeren kitaba “Kırmızı Kitap-Red Book”' denilmektedir. Söz konusu kitap FIDIC sözleşmelerinde kurulması ilgili hükümler incelenmiştir.
Tarafların sözleşme kurulması kararlaştıran süreye her zaman riayet etmesi mümkün değildir. Bu nedenle çalışmamızın en önemli noktası yüklenicinin borçlarını ifasında süre ile ilgilidir. Ayrıca yüklenicinin işi zamanında tamamlaması yükümlülüğü ve iş sahibinin hakları en önemli noktalardan birdir. Diğer yandan yüklenicinin işi geçici kabule hazır hale getirmesi ve bu aşamadan sonraki yükümlülüğü Türk hukuku, Senegal hukuku ve Fransız hukuku ekseninde detaylı bir şekilde değerlendirmiştir.
Dr. Diogoye WATHIE
- Eğitim Sayısı 0
- E-Kitap Sayısı 1
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 114
Eğitmen Hakkında
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…
