Menu

Arama Yapın

MARKA VE PATENT VEKİLLİĞİ SINAVINA HAZIRLIK EĞİTİMLERİNİ İNCELE!

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 0,59 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

Uygulamada Tapu İptal ve Tescil Davalarının Anlamı ve Sonuçları

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Doç. Dr. Melek BİLGİN YÜCE
  • Sayfa Sayısı: 82
  • Yayın Tarihi: 24.05.2021
  • Baskı: 1
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 20,00
20,00 TL
8,00 TL

Bu kitap 2406 kez incelendi; 292 adet satıldı.

Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar, Medeni Hukuk, Taşınmaz (Gayrimenkul) Hukuku

Hukuk eğitiminin temel sorunlarından biri, uygulaması olan alanlarda oldukça teorik boyutta kalması ve eğitim süresinde uygulama sorunlarının nasıl çözülmesi gerektiğinin tam olarak öğretilememesidir. Genç yaşta hukuk eğitiminin alınması, öğrencilerin yaşam deneyimlerinin oldukça sınırlı olması ve biz öğretim üyelerinin uygulamadan uzak olması gibi belli başlı faktörler bu sonucu pekiştirmektedir. Ancak sadece eğitimden kaynaklı bir sorun da değildir; uygulamadaki meslektaşlarımızın da kolaycılığa kaçarak, lisans eğitimlerindeki temel kavramları dahi kullanmamaları, sadece kendilerine anlatılan olayları, adeta öykü şeklinde mahkemeye aktarmaları da bu sonuçta oldukça etkilidir. Olay hukukçuluğu diye adlandırdığım bu dilekçeler karşısında, hukuki açıdan zorlanmayan hâkimlerin de kadı usulü diyebileceğim şekilde, herhangi bir hukuki gerekçe olmaksızın, sadece hakkaniyet ölçüsü ve hukukçu dahi olmayan bilirkişi kanaatleriyle karar vermeleri de bu sonucun diğer ayağıdır. Eğer hukuk sistemimizin düzeltilmesi isteniyorsa, bu üç aktörün de teoriyi ve pratiği birleştirme konusunda gayret içinde olması gerektiğini düşünmekteyim.

Teori ile pratiğin birbirini hiç anlamadığı,  uzun yıllardır teoride bu sorun dile getiriliyor olmasına rağmen, uygulamanın neredeyse hiç işitmeyerek yanlış bir şekilde ilerlemeye devam ettiği, ancak temel kavramlarımıza aykırı olması nedeniyle kesinlikle düzeltilmesi gereken konulardan biri de uygulamada “Tapu iptal ve tescil davası” diye adlandırılan davalardır. Hatta yanlışlık o kadar ileri seviyededir ki, uyap sisteminde dahi birbiriyle hiç benzemeyen ve bambaşka hukuki temellere sahip davalar, aynı davaymışçasına muamele görmektedir. Kanuni düzenlemelerimizde “tapu iptal ve tescil davası” terimi bulunmamasına rağmen, davaların yer aldığı resmi bir sistemde bu adda davalar varmış gibi işlem yapılması üzücüdür.

Bu adlandırmayla anlatılmak istenen, davadaki karara dayalı olarak tapudaki tescilde değişiklik olacağıdır. Ama davanın türü belli olmadığı gibi, davanın konusu da bu isme dayalı olarak anlaşılamamaktadır. Bir eda davasına dayalı olarak mahkeme kararıyla tescilsiz kazanıma mı yol açılmakta ve sonrasında tescilde hak sahibini değiştirecek şekilde bir değişiklik mi olmaktadır? Yoksa bir tespit hükmü sonrasında sadece var olan açıklığa mı kavuşturulup, gerçek hak sahibinin adına yazımın yapılması mı sağlanmaktadır? Bu soruların yanıtını, davanın hangi dava olduğunu tespit etmeden verebilmemiz mümkün değildir. Salt tescilde değişiklik yapılması odaklı bakıldığında, davadaki talebin niteliğini tespit etmek söz konusu olamaz. Oysa bir dava açılırken, talebe bağlı olarak hangi dava olduğunu tespit etmenin, yani davanın niteliğini görebilmenin önemini, daha birinci sınıfta dava türlerini öğreterek vurgulamaktayız. Hal böyleyken, uygulamaya bakıldığında bu öğrenilenlerin hiçbir önemi yokmuş gibi davaların yürütülmesinin, hem verilmek istenen eğitime hem de mesleğe saygısızlık olduğu düşünülmektedir. O zaman diğer lisans eğitimi alan tıp, mühendislik mezunlarının da aynı mantıkla tüm öğrendiklerini unutup, uygulamada usta çırak ilişkisi ile yepyeni ufuklara yelken açılması gerekir. Bu sonucun doğru olamayacağı açıktır. Sonucun yanlışlığı bu kadar açıkken, hukukta bu sonuç doğruymuş gibi davranılıyor olmasını anlamak mümkün değildir.

Aşağıda olabildiğince bu başlık altında yer alan davaların ayrımları yapılmaya gayret edilecektir.

Akademisyen

Doç. Dr. Melek BİLGİN YÜCE

  • Eğitim Sayısı 29
  • E-Kitap Sayısı 8
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 2230
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 2134

Eğitmen Hakkında

Melek Bilgin Yüce, 1970 izmit doğumlu olup, 1996 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesindeki lisans eğitimini tamamlamıştır. « Kamu Taşınmazlarına İlişkin Tasarruf İşlemleri » konulu yüksek lisans tezini Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde, « Garanti Sözleşmesi » konulu doktora tezini de Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde tamamlamıştır. Bir yıl avukatlık tecrübesinden sonra akademiyi tercih eden Yüce, 2000 – 2007 yılları arasında kocaeli üniversitesi hukuk fakültesi medeni hukuk anabilim dalında ; daha sonra 2007-2018 yılları arasında Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesinde ve 2018-2020 yılları arasında da Antalya Bilim Üniversite'sinde aynı alanda çalışmıştır. Medeni Hukuk alanındaki tüm dersleri veren Yüce'nin monografik eserler ve kitap bölümleri dışında, lisans kitapları ve çeşitli konularda makaleleri bulunmaktadır.

Sosyal Medya


Melek Bilgin Yüce, 1970 izmit doğumlu olup, 1996 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesindeki lisans eğitimini tamamlamıştır. « Kamu Taşınmazlarına İlişkin Tasarruf İşlemleri » konulu yüksek lisans tezini Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde, « Garanti Sözleşmesi » konulu doktora tezini de Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde tamamlamıştır. Bir yıl avukatlık tecrübesinden sonra akademiyi tercih eden Yüce, 2000 – 2007 yılları arasında kocaeli üniversitesi hukuk fakültesi medeni hukuk anabilim dalında ; daha sonra 2007-2018 yılları arasında Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesinde ve 2018-2020 yılları arasında da Antalya Bilim Üniversite'sinde aynı alanda çalışmıştır. Medeni Hukuk alanındaki tüm dersleri veren Yüce'nin monografik eserler ve kitap bölümleri dışında, lisans kitapları ve çeşitli konularda makaleleri bulunmaktadır.


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…