E-Kitaplar
Güncel Yargı Kararları Çerçevesi̇nde Toplu Eylemlerde Ölçülülük Deneti̇mi̇
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Doç. Dr. Dilek Dulay YANGIN
- Sayfa Sayısı: 39
- Yayın Tarihi: 29.06.2024
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 30,00
Bu kitap 816 kez incelendi; 0 adet satıldı.
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar, Medeni Hukuk
Ölçülülük ilkesi, belirli bir hukuk alanı ile sınırlı olmayan, yalnızca iş mücadelesi hukukunda değil önce kamu hukukunda ve daha sonra tüm hukuk düzeninde geçerliliği keşfedilmiş olan temel bir hukuk prensibi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir üst kavram olan ölçülülük ilkesi, amaçaraç ilişkisinin ifadesi olup, elverişlilik, gereklilik ve oranlılık olmak üzere üç alt ilkeyi bünyesinde barındırmaktadır. Toplu eylemlerde bulunma hakkı, uluslararası antlaşmalarda açıklıkla zikredilmemekle birlikte, Avrupa Sosyal Haklar Komitesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başta olmak üzere uluslararası denetim organlarının kararlarında sıklıkla kullanılmaya başlanmış olup grev dışında atipik olarak da nitelendirilen işi yavaşlatma, kurallı çalışma, aletlerin bırakılması, oturma eylemi, fazla çalışmayı reddetme, boykot, flashmob, işyeri işgali, flooding, mail bombing gibi eylem türlerini de kapsamaktadır. İşçilerin işi yavaşlatma, iş bırakma, işyerinden çıkarılan arkadaşlarına destek olmak yahut işvereni protesto etmek için birkaç saat oturma eylemi yapmaları, ıslık çalmaları, makinelerin başında çalışmamaları, işyeri içerisinde yahut dışında bildiri okumaları, işyerini terk etmemeleri gibi eylemler bakımından Yargıtayın çeşitli tarihlerde vermiş olduğu kararlarında ölçülülük denetimi yaparak, esas olarak eylemin süresini göz önünde tutup bir günü aşmaması gerektiği şeklinde içtihat geliştirdiği söylenebilir.
Anahtar Kelimeler: Toplu eylem, ölçülülük, sendikal haklar, oranlılık denetimi
Doç. Dr. Dilek Dulay YANGIN
- Eğitim Sayısı 1
- E-Kitap Sayısı 1
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 5348
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 0
Eğitmen Hakkında
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…
