Menu

Arama Yapın

İcra İflas Hukukunda Güncel Meseleler 2024 | Hemen Kaydolmak İçin Tıkla

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 0,37 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

İşverenin Sosyal Sigorta İlişkisinden Doğan Yükümlülükleri

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Prof. Dr. Kadir ARICI
  • Sayfa Sayısı: 51
  • Yayın Tarihi: 13.06.2022
  • Baskı: 1
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 30,00
30,00 TL
12,00 TL

Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, Kongreler / Sempozyumlar

Çağdaş anlamda sosyal güvenliğin amacı ve misyonu fertlerin gelir güvenliğini sağlamaktır. Kişinin gelirini kesen, giderini artıran veya gelirini azaltan riskler vardır. Bu risklerle karşılaşan insanın gelir gider dengesi bozulur ve muhtaç duruma düşer. İşte sosyal güvenlik riskleri denilen ve kişilerin muhtaç duruma düşmesine yol açabilecek tehlikelerin (risklerin) (hastalık, yaşlılık, sakatlık başta olmak üzere) sonuçlarına karşı gelir güvencesini sağlamak, gelir güvenliği ihtiyacını karşılamak sosyal güvenliğin temel konusudur. Sosyal güvenlik sayesinde kişiler muhtaçlık korkusundan kurtulmuş olur.

Sosyal güvenlik, insanın ezeli ve ebedi bir ihtiyacıdır. Bu ihtiyacı karşılamak maksadı ile insanoğlu ezelden beri birtakım arayışlar içinde olmuştur. Bu arayışlar sosyal güvenlik tekniklerinin doğuşunu sağlamıştır. Sosyal güvenlik teknikleri sosyal güvenlik ihtiyacını karşılamak maksadı ile bulunan, kullanılan yollar, yöntemlerdir.

Çağdaş dünyada sosyal güvenlik sağlamada bulunan en etkili yol ve sosyal güvenlik tekniklerinden birisi sosyal sigorta diğeri ise sosyal yardım ve sosyal hizmet tekniğidir. Tamamlayıcı sosyal güvenlik teknikleri ise bu iki tekniği desteklemek ve tamamlamak için kullanılmaktadır.

Sosyal güvenlik hakkının insan hakları arasında kabul edilmesi bir dönüm noktası olmuştur. Sosyal güvenliğin kişiler (vatandaşlar) için bir insan hakkı, devletler içinse bir görev olarak kabul edilmesi ile sosyal güvenlik ihtiyacının karşılanması alanında en önemli adım atılmış olmaktadır. Çağdaş sosyal güvenlik tekniği olarak sosyal sigortalar ve sosyal yardım teknikleri devreye sokulmuştur.

Sosyal sigorta tekniği, sosyal güvenliği bir hak haline getiren, devletin bu alandaki yükünü en aza indiren, kişileri bu anlamda tasarrufa zorlayan dolayısı ile sosyal güvenlik sağlamada kişi ve devlet bakımından büyük kolaylıklar sağlayan bir sosyal güvenlik tekniğidir. Sosyal sigorta tekniği, kanunla kurulması, devlet garantisinde kurulup işletilmesi, özel sigortaya göre kişiye mali yükünün olabildiğince az olması vb. sebeplerle de güven veren bir sosyal güvenlik tekniğidir.

Türkiye’de de sosyal güvenlik sağlamada en çok kullanılan hatta yegâne sosyal güvenlik sağlama aracı gibi kabul edilen teknik, sosyal sigorta tekniğidir. Günümüzde bütün vatandaşlar hukuken sosyal sigorta şemsiyesi altına alınmıştır. Ancak %30’ları geçen bir kayıt dışılık en önemli sosyal güvenlik meselesi olarak ortada durmaktadır.

İşçilerin sosyal güvenliğinin sağlanması, sosyal sigorta ilişkisinin kurulması ile başlar. Sosyal sigorta ilişkisi, sosyal güvenlik sağlamada anahtar niteliğinde bir başlangıçtır. Bu ilişki, taraflara birtakım hak ve yükümlülükler yükler. Biz bu çalışmamızda iş sözleşmesi ile çalışanlarla sınırlı olmak üzere sosyal sigorta ilişkisinden doğan işverenin yükümlülükleri üzerinde durmak istiyoruz.

Akademisyen

Prof. Dr. Kadir ARICI

  • Eğitim Sayısı 2
  • E-Kitap Sayısı 4
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 7921
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 1784
  • Makale Sayısı 0

Eğitmen Hakkında

Sosyal Medya


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…