Menu

Arama Yapın

İcra İflas Hukukunda Güncel Meseleler 2024 | Hemen Kaydolmak İçin Tıkla

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 0,33 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

İşyeri Devrinin İşçilik Alacaklarına Etkisi

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Mehmet ÇAKIROĞLU
  • Sayfa Sayısı: 46
  • Yayın Tarihi: 09.03.2020
  • Baskı: 1
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 40,00
40,00 TL
16,00 TL

Bu kitap 1850 kez incelendi; 355 adet satıldı.

Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku

4857 sayılı İş Kanunu 6. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; “Madde 6 - İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçlan ile birlikte devralana geçer.

Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür.

Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır. Tüzel kişiliğin birleşme veya katılma ya da türünün değişmesiyle sona erme halinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmaz.

Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi yönünden fesih için haklı sebep oluşturmaz. Devreden veya devralan işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih haklan veya işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih haklan saklıdır. Yukarıdaki hükümler, iflas dolayısıyla malvarlığının tasfiyesi sonucu işyerinin veya bir bölümünün başkasına devri halinde uygulanmaz.”

Bir işletme veya şirketin devri halinde yeni işveren önceki dönem alacaklarından ve çalışma süresinden de sorumlu olacaktır. Bu nedenle uygulamada işyeri devri bulunmadığı ve sadece kendi dönemlerinden sorumlu olduklarına dair savunmalarla sıklıkla karşılaşılmaktadır.

İşyeri devri açısından alt işverenlerde kesintisiz çalışma önem kazanmaktadır.

Aradaki sürenin uzun olması halinde önceki dönem çalışmalar yeni alt işverene devredilemeyecektir. Asıl işveren alt işveren alacaklarından müteselsilen sorumlu olduğundan kesintili çalışmalar aynı asıl işveren nezdinde geçse de asıl işveren gerçek işveren olmadığından hizmet süreleri birleştirilmeden kesinti oluşan dönemler dikkate alınarak feshe bağlı alacaklar zamanaşımı da gözetilerek belirlenmelidir.

İşyeri devrinin tespiti için her iki şirketin tüm ticari sicil kayıtları getirilmelidir. Aynı adreste faaliyet göstermeleri işyeri devri bulunduğunun göstergelerindendir. Fatura, irsaliye gibi belgeler üzerinde de inceleme yapılabilir. Ticari sicil kayıtları ve işçinin sigorta hizmet bildirim cetvelleri birlikte değerlendirilmelidir. Sigortaya giriş çıkış tarihlerinin birbirini takip eder şeklinde görülmesi veya farklı görünse de tanık beyanlarıyla kesintisiz çalışmaya devam ettiğinin anlaşılması hallerinde işyeri devri bulunduğu kabul edilir.

Bir işyerinin miras kalması sonucu işletilmeye devam edilmesi, işyeri daha önce şahıs işletmesi iken şirketleşmesi hallerinde de işyeri devri vardır. Şirketleşme halinde önceki işveren devirden sonraki alacaklardan sorumlu değildir.

İşin asıl işveren tarafından ihale ile verilmesi hallerinde, ihaleyi kaybeden alt işveren sözleşmeyi açık biçimde feshetmemişse yeni ihaleyi alan şirketin eski işçileri çalıştırmaya devam etmesi halinde işyeri devrinden söz edilir. İhale süresi bitiminde eski işveren fesih bildirimi yaptıysa o dönemden önceki tüm alacaklardan asıl ve sözleşmeyi fesheden alt işveren sorumlu olacak, işçi yeni şirketle çalışmaya devam ederse artık bu yeni bir iş ilişkisi olarak kabul edilecektir. Açık bir fesih bildirimi olmadan sigortadan çıkış göstermek tek başına fesih yapıldığının göstergesi değildir. Davacıya ihale süresi sonunda kıdem, ihbar tazminatı ödemesi yapılması, kıdem ve ihbar tazminatı içeren alacaklarını içeren ibraname alınması halleri de işveren feshi olduğunun göstergelerindendir. İhale ile verilen işlerde ihale ara dönemlerinde çalışmaya devam etmeleri veya makul sayılabilecek yeni ihale sonuçlanması için aradaki süre devre engel değildir. Sürenin uzaması halinde işyeri devri gerçekleşmeyecek sonraki yeni bir iş ilişkisi sayılacaktır. Asıl işveren alt işveren alacaklarından kanunen sorumlu olup gerçek işveren olmadığından kesintili çalışmalarda alt işveren yönünden süreler birleştirilemiyorsa asıl işveren de her bir kesintili dönem açısından sorumlu olacaktır.

İşyeri devrinde devreden işveren kendi dönemindeki alacaklardan sorumlu olacaktır.

Devredenin sorumluluğu kendi dönemindeki kesintisiz diğer alt işverenlerden gelen dâhil süre ve devir tarihindeki ücret ile sınırlıdır. Sorumluluk yönünden devirden itibaren 2 yıllık süre öngörülmüştür. Feshe bağlı kıdem dışındaki diğer haklar ihbar tazminatı ve yıllık izin alacağından devreden işverenin sorumluluğu yoktur. Feshe bağlı kıdem alacağından 1475 SK 14/2 maddesinde sorumluluk için süre öngörülmediğinden sorumluluk devir ile değil fesih ile başlayacaktır. Hak düşürücü bir süre olması nedeniyle durması veya kesilmesi söz konusu olmadığı ve hâkim tarafından re’sen dikkate alınması gerektiği kabul edilmektedir.

Devralan işveren ise devirden önceki ve kendisinde geçen sonraki tüm çalışma süresi ve önceki ve kendi dönemindeki tüm ödenmeyen alacaklar ile feshe bağlı alacaklardan işçiye karşı sorumludur. 

İşyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez.


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…