E-Kitaplar
Türk Borçlar Kanununda Düzenlenen Hizmet Sözleşmesinin Sona Ermesine İlişkin Hükümlerin İş Kanununa Tabi İşçilere Etkisi
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Dr. Halit KORKUSUZ
- Sayfa Sayısı: 101
- Yayın Tarihi: 30.12.2020
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 30,00
Bu kitap 2456 kez incelendi; 1635 adet satıldı.
Kategoriler: Borçlar Hukuku, Bütün Hukuk Kitapları, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, Kongreler / Sempozyumlar
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunundan ayrı ve genel kanun olma niteliğini taşısa da Türk Borçlar Kanunu’nun 393 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan “hizmet sözleşmeleri” ne ilişkin hükümler de iş hukuku mevzuatı çerçevesinde değerlendirilmelidir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun kapsamı dışında kalan işçilere uygulanacak olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun, İş Kanunundan daha ileri düzeyde koruma sağlayan bazı hükümlerinin İş Kanunu’na tabi işçilere de uygulanması mümkün gözükmektedir[1].
İş Kanunu’nun istisnalar başlığı altında 4. maddesinde açık bir şekilde anılan kanunun kimlere uygulanmayacağı gösterilmiştir. Buna göre; Deniz İş Kanunu’na giren işlerde, hava taşıma işlerinde, elliden az işçi çalıştırılan (elli dâhil) tarım ve orman işlerinde, aile ekonomisi içerisinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işlerinde, evlerde yapılan el sanatları işlerinde, ev hizmetlerinde yapılan işlerde, çıraklar ve sporcular hakkında, rehabilite edilenlere ve esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları kanununa göre üç kişinin çalıştığı işyerlerinde ve son olarak süreksiz hizmet sözleşmesine dayalı olarak çalışanlar hakkında 4857 sayılı İş Kanunu uygulama alanı bulamayacaktır[2]. Bu anlamda burada çalışanlara 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu doğrudan uygulanacaktır.
Türk Borçlar Kanunu’nun muhtevasında hizmet sözleşmelerinin ayrı bir şekilde düzenlenmesinin sebebi, bu hükümlerin İş Kanunu’na tabi olmayan işçilere uygulanması amacına yöneliktir. Bu anlamda kural olarak, 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olan işçilere anılan Kanun, 4857 sayılı Kanuna tabi olmayan işçilere ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulama alanı bulacaktır. Türk Borçlar Kanunu’nun genel gerekçesinde, “Hizmet sözleşmeleri, 4857 sayılı İş Kanunu’nun kapsamı dışında kalan işçileri kapsamaktadır” ifadesi yer almaktadır. Bu ifadeyi ise İş Kanunu’na tabi olmayan işçilere Türk Borçlar Kanunu uygulanır şeklindeki genel kuralın pekiştiricisi olarak ele almak gerekmektedir. Yani gerekçede belirtilen hükmün mefhumu muhalifinden yola çıkarak, Türk Borçlar Kanunu’nda öngörülen hizmet sözleşmelerine ilişkin hükümlerin, sadece anılan kanuna tabi işçilere uygulanacağı, bu anlamda İş Kanunu’na tabi işçilere Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümlerinin uygulanmayacağı şeklinde bir sonuca gitmek de mümkün değildir. Zira Türk Borçlar Kanunu’nda öngörülen hükümler, iş mevzuatı içerisinde değerlendirilen ve İş Kanunundan soyutlanamayacak olan hükümlerdir.
Türk Borçlar Kanunu’nda, hizmet sözleşmesinin haklı nedenle feshinde yazılılık şartı, belirli süreli hizmet sözleşmelerinin haklı sebebe dayanmaksızın sona erdirilmesi, ölüm tazminatı, haksız fesih tazminatı, rekabet yasağı sözleşmesi, ibra ve ceza koşulu gibi konular hakkında 4857 sayılı İş Kanunu’nda hiç düzenlenmemiş bazı konulara rastlanmaktadır[3]. Birçok konuda 4857 sayılı İş Kanunu ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu arasında farklılıklar bulunması nedeniyle, bunların uygulama alanlarının tespit edilmesi gerekir. Söz konusu durumun tespiti, somut olayda işçilere hangi kanundaki hükümlerin uygulanacağı hususunun belirlenmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Bu anlamda çalışmamızın konusunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda belirtilen bu düzenlemeler ve söz konusu düzenlemelerin 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi işçilere etkisi oluşturmaktadır[4].
[1] SOYER, Polat, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda Yer Alan “Genel Hizmet Sözleşmesi”ne İlişkin “Bazı” Hükümlerin İş Hukuku Açısından Önemi, Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İş Hukukunda Güncel Sorunlar (2), İstanbul-2012, s. 6.
[2] Detaylı bilgi için bkz. SÜZEK, Sarper, İş Hukuku, 13. Baskı, İstanbul-2017, s. 232 vd.; YÜREKLİ, Sebahattin, Türk Borçlar Kanunu’na Göre Hizmet Sözleşmelerinin Sona Ermesi, Seçkin Yayınevi, Ankara-2011, s. 59 vd.
[3] ALPAGUT, Gülsevil, Türk Borçlar Kanununun Hizmet Sözleşmesinin Devri, Sona Ermesi, Rekabet Yasağı, Ceza koşulu ve İbranameye İlişkin Hükümleri, TİSK Tarafından Düzenlenen “Çalışma Hayatı Açısından Yeni Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu” Semineri, İstanbul-2011, s. 125.
[4] Hem 4857 sayılı İş Kanunu’nda hem de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda aynı konu ile ilgili hüküm bulunması halinde, 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi işçiler bakımından Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen hizmet sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı doktrinde bazı yazarlar tarafından ileri sürülmektedir. ALPAGUT, Gülsevil, Türk Borçlar Kanunu’nun Hizmet Sözleşmesinin Devri, Sona Ermesi, Rekabet Yasağı, Cezai Şart Ve İbranameye İlişkin Hükümleri, Legal İHSGHD, 2011/31, s. 918. Ancak Kanunun gerekçesinde yazan ifadeden böyle bir sonucun çıkartılması kanaatimizce isabetli bir yaklaşım değildir. Bkz. Aynı görüşte bkz. SOYER, Genel Hizmet Sözleşmesi, s. 6; SÜZEK, İş Hukuku, s. 258.
Dr. Halit KORKUSUZ
- Eğitim Sayısı 9
- E-Kitap Sayısı 4
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 11039
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 3019
Eğitmen Hakkında
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…