Menu

Arama Yapın

MARKA VE PATENT VEKİLLİĞİ SINAVINA HAZIRLIK EĞİTİMLERİNİ İNCELE!

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 0,12 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

Bedeli̇ Eşler Tarafından Ödenmesi̇ne Rağmen Üçüncü Ki̇şi̇ler Adına Kaydedi̇len Malvarlıklarının Tasfi̇yedeki̇ Durumu

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Av. Ayça ÖZDOGAN
  • Sayfa Sayısı: 17
  • Yayın Tarihi: 08.09.2023
  • Baskı: 1
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 30,00
30,00 TL
12,00 TL

Bu kitap 969 kez incelendi; 33 adet satıldı.

Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar, Medeni Hukuk

Yasal mal rejiminin tasfiyesinde tartışmalı konulardan biri de, eşlerden birinin mülkiyetinde olmamasına rağmen bedeli eşler tarafından ödenen ve üçüncü kişi adına kaydedilen malvarlıklarının tasfiyedeki durumudur. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin uygulamasında, bu tür malvarlıkları bazı kararlarda doğrudan davalı eşin edinilmiş malı olarak nitelendirilerek tasfiyeye girerken, bazı kararlarda eklenecek değer olarak tasfiyede dikkate alınmaktaydı. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.02.2022 T., 2019/8-805 E., 2022/123 K. sayılı kararı ile edinilmiş malın kabulü için mülkiyetinin eşte olması ya da eşin katılma alacağını azaltmak kastı ile malı devretmesi gerektiği değerlendirmesi karşısında, bu malvarlıklarının tasfiyedeki durumu tekrar tartışma konusu olmuştur. Çalışmamızda doktrindeki görüşler ele alınmış ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin kararları ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun güncel kararı değerlendirilmiştir.

Avukat

Av. Ayça ÖZDOGAN

  • Eğitim Sayısı 31
  • E-Kitap Sayısı 10
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 7776
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 2152

Eğitmen Hakkında

Av. Ayça Özdoğan
1977 yılında İstanbul'da doğan Ayça Özdoğan, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1999 yılında mezun olmuştur. Avukatlık stajını İstanbul Barosu bünyesinde tamamlamış ve 2000 yılından beri serbest avukatlık yapmaktadır. 2010 yılından itibaren Türkiye Barolar Birliği Eğitim Merkezi’nde, 2011 yılından itibaren İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi’nde ve yine 2010 yılından itibaren çeşitli özel üniversitelerin sürekli eğitim merkezlerinde ve yine davet edildiği barolarda stajyer avukatlar ve avukatlara “Aile Hukuku”, özellikle de “Yasal Mal Rejiminin Tasfiyesi” konularında teori ve pratiğe dayalı eğitimler vermektedir. 2008 yılından itibaren Aile Mahkemelerinde yasal mal rejiminin tasfiyesi konusunda hesap bilirkişisi olarak görev alan Ayça Özdoğan, Prof. Şükran Şıpka ile birlikte hazırladıkları “Eşler Arasındaki Malvarlığı Davaları” adında bir kitabı ve çeşitli dergilerde ve yayınlarda makaleleri yayınlanmıştır. Özellikle Aile Hukuku ile Miras Hukuku ile ilgilenmekte olup çalışmalarına bu alanlarda devam etmektedir. Hukuki çalışmalarının yanı sıra; aile, kadın ve çocuklarla ilgili çeşitli derneklerde faaliyetlerini sürdürmektedir.

Sosyal Medya


Av. Ayça Özdoğan
1977 yılında İstanbul'da doğan Ayça Özdoğan, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1999 yılında mezun olmuştur. Avukatlık stajını İstanbul Barosu bünyesinde tamamlamış ve 2000 yılından beri serbest avukatlık yapmaktadır. 2010 yılından itibaren Türkiye Barolar Birliği Eğitim Merkezi’nde, 2011 yılından itibaren İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi’nde ve yine 2010 yılından itibaren çeşitli özel üniversitelerin sürekli eğitim merkezlerinde ve yine davet edildiği barolarda stajyer avukatlar ve avukatlara “Aile Hukuku”, özellikle de “Yasal Mal Rejiminin Tasfiyesi” konularında teori ve pratiğe dayalı eğitimler vermektedir. 2008 yılından itibaren Aile Mahkemelerinde yasal mal rejiminin tasfiyesi konusunda hesap bilirkişisi olarak görev alan Ayça Özdoğan, Prof. Şükran Şıpka ile birlikte hazırladıkları “Eşler Arasındaki Malvarlığı Davaları” adında bir kitabı ve çeşitli dergilerde ve yayınlarda makaleleri yayınlanmıştır. Özellikle Aile Hukuku ile Miras Hukuku ile ilgilenmekte olup çalışmalarına bu alanlarda devam etmektedir. Hukuki çalışmalarının yanı sıra; aile, kadın ve çocuklarla ilgili çeşitli derneklerde faaliyetlerini sürdürmektedir.


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…