Menu

Arama Yapın

İcra İflas Hukukunda Güncel Meseleler 2024 | Hemen Kaydolmak İçin Tıkla

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 0,12 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

Tüketici Yorumları Çerçevesinde Dijital Ticari İtibar Kavramı

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Dr. Öğr. Üyesi Fatih YURTBAŞI
  • Sayfa Sayısı: 17
  • Yayın Tarihi: 10.06.2021
  • Baskı: 1
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 20,00
20,00 TL
8,00 TL

Bu kitap 1888 kez incelendi; 41 adet satıldı.

Kategoriler: Bilişim Hukuku, Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar, Tüketici Hukuku

Arapçadan dilimize “br” kökünden türeyerek geçen itibar, “saygı gösterme, saygınlık” anlamlarına gelmektedir. Türk Dil Kurumu ise itibarın hem saygınlık hem de borç ödemede güvenilir olma anlamlarına işaret eder[1].

İtibar, esasen hukuki bir kavram olarak pek kullanılmaz. Bu sebeple kanunlarımızda çok az hükümde yer alır.

Bir haksız rekabet hükmü olan Türk Ticaret Kanunu m. 56, f. 1’de “mesleki itibar”, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulabilecek değerleri belirten m. 127, f. 1’de ise “ticari itibar”[2] şeklinde kullanılmıştır.

Deniz ticaret hukukuna ilişkin ihtiyaten haczedilen geminin serbest bırakılmasının şartının düzenlendiği m. 1370’de “itibarlı banka kefaleti gösterilmesi” söz grubunun içinde yer almıştır.

İtibar kavramının Türk pozitif hukukunda kullanılmasına fikri mülkiyet hukuku mevzuatında da rastlanmaktadır. Eser sahibinin şeref ve itibarını zedeleyecek şekilde eserin umuma arz edilmesinde umuma arzı men etme hakkında (FSEK m. 14, f. 3), eser sahibinin şeref ve itibarını zedeleyen eser değişikliğini men etme hakkında (FSEK m. 16, f. 3), icracı sanatçıların icralarının kendi itibarlarını zedeleyecek şekilde bozulmasını önleme hakkında (m. 80), itibar kelimesi şeref kelimesiyle yan yana bulunmaktadır.

Sınai Mülkiyet Kanununda, markanın itibarından haksız yarar elde etmenin veya itibarından haksız yarar sağlanması durumunda marka sahibinin önleme hakkını düzenleyen SMK m. 7, f. 1/ç’de ve uygulamada itibar tazminatı şeklinde kullanılan bir sınai mülkiyet hakkının ihlali halinde itibarın zarar görmesinde tazminat istenebilmesini öngören m. 150’de itibar açıkça yer almıştır.

İtibar kelimesiyle ilgili ve yakın kavramlar olan ve hukukumuzda daha yerleşik bulunan şeref ve haysiyet kavramlarına yakından bakmak gerekir. TDK sözlüğüne göre şeref, onur; saygının dayandığı kişisel değer ve toplumca benimsenmiş iyi şöhret anlamlarına gelir. Haysiyet ise, değer, saygınlık, itibar ve öz saygı demektir.

Kişinin sadece maddi varlığının değil manevi varlığının da korunması, doğal hukuk,  temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası belgeler ve Anayasa (m. 17) gereğidir. Medeni Kanun m. 23 vd.. kişiliğin korunmasına ilişkin temel hükümleri içerir. Kişiyle kastedilen ise hem gerçek kişi hem de tüzel kişidir. Kişilik hakkına ilişkin değerlerin korunmasına ilişkin hüküm olan MK m. 24, MK m. 48’in açık atfıyla tüzel kişilere de uygulanır.

İtibar kelimesine en yakın hukuki kavram haysiyettir. Doktrinde haysiyet iç haysiyet-dış haysiyet, genel haysiyet-toplumsal ya da mesleki haysiyet gibi ayırımlara tabi tutulmuştur. Herkesin insan olması sebebiyle sahip olduğu değer anlamıyla iç haysiyet sadece gerçek kişilere özgüdür. Buna öz saygı da denilebilir. Saygınlık anlamındaki dış haysiyet ise hem gerçek kişiler hem tüzel kişiler içindir. İşte itibar dış haysiyet ayırımına yakındır. İç haysiyet doğuştan gelir ancak itibar anlamındaki dış haysiyet sonradan inşa edilir. Örneğin bir tacirin ya da şirketin mesleki şeref ve haysiyeti derken, tacirlik vasfının kazanılması ya da şirketin kurulması anındaki itibara değil; ticari alana yansıyan faaliyetlerine ilişkin sonradan oluşturulan itibara bakılır.

Kişilerin itibarı bir inşa süreciyle şekillendiğinden, itibarın kapsamı yere ve zamana göre değiştiği gibi, gerçek ya da tüzel kişinin özellikle dışa dönük her işleminde yeniden dönüşür. Bu sebeple (iç) haysiyet statik bir kavramken, itibar dinamik bir kavramdır. İtibar kelimesinin, Türk hukuk mevzuatında ticaret hukukuna ilişkin mevzuatta yer alması tesadüf değildir. Temel alan olan medeni hukukta şeref ve haysiyet kavramları yer alır. Buna karşın, itibar kavramı bu temel hukuk alanı üzerinde yükselen ve ticari hayatın gerekleri gereği dinamik bir alan olan ticaret hukukuna daha yakındır.

 

[1]      İtibar aynı zamanda “bir şeyi bir şey sayma”, “…olarak kabul etme” anlamlarında da kullanılır. İtibarî, şirketler hukukunda paya ilişkin temel kavramlardan biridir. Örneğin, itibarî değerden aşağı bedelle pay çıkarılamaması (TTK m. 342) ve oy hakkının payın itibarî değeriyle orantılı olarak kullanılması (m. 434, f. 1) gibi hükümler anonim şirketlerde payla genel ilkelerdir[1]. Şüphesiz çalışmada itibar kelimesi söz konusu anlamıyla kullanılmayacaktır.

[2]      Benzer şekilde TTK m. 307, f. 2’de komanditerin ve m. 342’de anonim şirkete ortak olmak isteyen kişinin ticari itibarını sermaye olarak getiremeyeceği belirtilirken “ticari itibar” kavramına yer verilmiştir.

Akademisyen

Dr. Öğr. Üyesi Fatih YURTBAŞI

  • Eğitim Sayısı 12
  • E-Kitap Sayısı 6
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 16398
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 2909

Eğitmen Hakkında

Sosyal Medya


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…