E-Kitaplar
Sporda Şiddetin ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu ve Yorumu
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Prof. Dr. Erdener YURTCAN
- Sayfa Sayısı: 211
- Yayın Tarihi: 01.07.2011
- Baskı: 2
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 90,00
Bu kitap 2265 kez incelendi; 58 adet satıldı.
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Ceza Hukuku
Ülkemizde sporda şiddeti önlemek ve düzeni sağlamak amacıyla ilkin 2004 yılında 5149 sayılı Yasa çıkarıldı. Bu yasanın uygulanması olumlu sonuçlar getirmedi. Bunun nedenini iki temelde aramak uygun olur. Birincisi, yasada yer alan hükümlerde eksiklikler ve aksaklıklar vardı. İkincisi, en kısa ve öz anlatımı ile bu yasaya hayata geçirilemedi.
Sporda şiddet ve düzensizlik ne yazık ki bu yasanın yürürlükte olduğu dönemde de sürdü.
Bu kez, bu yıl 6222 sayılı Yasa çıkarıldı. Yasa, önceki kötü izleri silmek amacı doğrultusunda yeniden yapılandırıldı. Bu konuda uluslararası hukuktan ve uygulamalardan yardım alındı. Bundan daha doğal ne olabilirdi ki. Sporda şiddet ve düzensizlik bugün her ülkenin sorunudur. Bu nedenle, çağımızın bu hastalığını yenmek için el ele vermekten ve kol kola girmekten, birbirinden güç almaktan insanlar ancak kıvanç duymalıdır.
Bu vesile ile 6222 sayılı Yasa tasarısının genel gerekçesinde yer alan aşağıdaki satırlara yer vermek istiyorum ve herkesin bu Yasayı incelemeden önce, genel gerekçenin tamamını okumasını tavsiye ediyorum.
“ 21 inci Yüzyılda uluslar arasındaki aşılması zor sınırlar ortadan kalkmış, ulaşım ve teknoloji başta olmak üzere diğer alanlardaki gelişme ve bütünleşmelerle birlikte hem ulusal alanda hem de uluslararası alanda insanlar sosyal yaşamlarında spora daha çok zaman ayırmaya başlamışlardır. Günlük yaşamda sporun daha çok alan kapsaması sporda ortaya çıkan sorunları daha çok arttırmıştır.
Spor alanında faaliyet gösteren kişilerin ve taraftarların haklarının korunması ve ortaya çıkan düzensizlik ve şiddet olaylarının önlenmesi basit bir asayiş sorununun ötesinde olağanüstü bir hal olduğundan genel ceza hükümleriyle sporda şiddet ve düzensizlikler önlenememekte, bu alanın özel olarak ele alınması gerekmektedir.
Spor karşılaşmalarının ülke sınırları dışında da etkin bir şekilde gerçekleştirildiği de göz önüne alındığında bütün ülkelerde spor mevzuatının benzer bir biçimde düzenlenme gerekliliği ortaya çıkmıştır. Ulusal mevzuatların da uluslararası spor örgütlerinin benimsediği ilke ve talimatlara uygun olması gerekliliği bulunmaktadır.
Spor alanında yaşanan holiganizm, ırkçılıkla mücadele, organize suçlar, şike ve teşvik primi, spor alanında düzenin sağlanması, hakem, sporcu ve diğer ilgililere karşı eylemli ve sözlü saldırılar gibi fiiller uluslararası alanda sporun temel sorunu olarak kabul edilmiştir.
Son zamanlarda sıklıkla yaşanan ve geçmişte de yaşandığına tanık olduğumuz spor karşılaşmalarında, özellikle futbolda, yaşanan şiddet ve düzensizlik fiillerinin nicelik ve nitelik olarak arttığını ve kamuoyu gündeminde önemli bir yer işgal ettiği gözlemlenmektedir. “
5149 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten kısa bir süre sonra, “ Sporda Şiddetin ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu ve Yorumu “ isimli kitabı yayınlamıştım. Şimdi yeni Yasa yayınlanıp -bazı istisnalar dışında- yürürlüğe girince, elinizdeki kitabı yazdım. Bu kitapta da önceki kitabımdaki yöntemi izledim. Bu yöntem, madde altlarında maddenin yorumuna yer vermektir. Bu yöntemin daha pratik ve amaca uygun olduğunu söyleyebilirim.
Uluslararası ölçekte, sporun her alanında şiddetten uzak, düzenin egemen olduğu, spor alanlarının sporcuların yarıştığı yerler oldukları gerçeğini göz ardı etmeksizin, buraların aynı zamanda şölen alanları olmaları hedef ve amacını gerçekleştirmek için çaba harcamanın, çağımızın görevlerinden olduğunu belirtmek isterim.
Prof. Dr. Erdener YURTCAN
- Eğitim Sayısı 0
- E-Kitap Sayısı 45
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 58665
Eğitmen Hakkında
1942 Ankara doğumludur.
İstanbul Alman Lisesi(1962), İstanbul Hukuk Fakültesi(1966) mezunudur.
1967 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku ve Ceza Usul Hukuku Kürsüsüne asistan olarak atandı.
Aynı yerde 1972 yılında doktorasını tamamladı. 1976 yılında doçent, 1983 yılında profesör oldu. 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden emekli oldu.
2002-2012 yılları arasında Türkiye Barolar Birliğinde genel kurul delegeliği görevini yaptı.
İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olarak mesleğini sürdürmektedir.
1991-1996 yılları arasında Adalet Bakanlığında yüksek müşavirlik görevi yaptı.
1981-1990 yıllarında Federal Almanya’nın Freiburg kentinde Max Planck Uluslararası Ceza Hukuku Enstitüsünde araştırmalar ve ortak projeler yaptı. Bunlar kitap olarak yayınlandı.
1988-1996 yılları arasında Türkiye Futbol Federasyonu başdanışmanlığı görevini yaptı.
1992 CMUK Reformu, Türkiye Futbol Federasyonunun Kuruluş Kanunu, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu olmak üzere, önemli yasaların taslaklarını hazırladı.
1966 yılında başlayan yayın hayatında, basılı kitaplar, e-kitaplar, âmâlar için yaptığı kitaplar, ülkenin önde gelen kitaplıklarında ve üniversite kitaplıklarında kullanıma sunulmuş 350 adedi aşan kitabı, çok sayıda makalesi ve incelemesi vardır. Bunlar Türkçe ve Almanca bilimsel çalışmalardır. 140 adet kitabı birden çok bası yapmıştır.
Roman, öykü, anı, şiir, deneme türünde 45 adet edebiyat çalışması yayınlanmıştır.
Edebiyat kitaplarının gelirlerini çeşitli kurumlara bağışlamıştır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’da, Üsküdar ilçesinde, Altunizade semtinde bir sokağa ismini vermiştir.
Almanca ve İngilizce bilmektedir.
Evlidir. Zeynep’in babası, Begüm’ün ve Mehmet’in dedesidir.
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…