E-Kitaplar
Kat Mülkiyetinde Kat Malikleri Birliğine İlişkin Özellikler
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Doç. Dr. Ahmet AYAR
- Sayfa Sayısı: 15
- Yayın Tarihi: 19.05.2021
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 20,00
Bu kitap 2156 kez incelendi; 55 adet satıldı.
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar, Medeni Hukuk
Cumhuriyet’in ilanından sonra 1927 yılında yapılan ilk nüfus sayımında yaklaşık 14 milyon olarak tespit edilen Türkiye nüfusu, 2020 yılı itibariyle 83 milyona ulaşmıştır (2030’da nüfusumuzun 100 milyon olması bekleniyor). 1927 yılında 14 milyonluk nüfusun %76’sı köylerde yaşamaktayken, bugün 83 milyonluk nüfusun yaklaşık %8’i belde ve köylerde yaşamaktadır.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de değişen iktisadi ve sosyal şartlar insanların büyük şehirlere göç etmesine sebebiyet vermiş ve buna bağlı olarak konut ve işyeri ihtiyacı artmıştır.
Bilindiği üzere başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde nüfus hızla artmaktadır. 16 milyonluk nüfusu ile İstanbul’un tarihini korumak ve yaşanabilir bir kent olmasını sağlamak olanaksız hale gelmiş/getirilmiştir. Gerçekten de kent tarihçilerinin de ifade ettiği gibi nüfusu 6 milyonu geçen şehirlerde kontrolü sağlamak (tarihi yapıları, çevreyi korumak, güvenliği, temizliği sağlamak) güçtür. Bu sebeple, dünyanın uygar, çok nüfuslu kentleri, büyük bir çaba göstererek nüfusun daha fazla artmasını engellemişler ve bu kentlerin dokusunu ve yapılarını korumuşlardır.
Günümüzde kat mülkiyeti düzeni, çok sayıda kişinin yoğun olarak yaşadıkları ve ortak yerleri paylaştıkları bir yaşam alanıdır. Bilhassa, kendi sosyal alanlarını, otoparkını, sağlık hizmetlerini, güvenliğini, çevre düzenini, temizlik hizmetlerini, açık ve kapalı spor alanları gibi pek çok hizmeti barındıran yapılar, bir yandan yaşam konforunu artırırken, diğer yandan yönetimsel sorunların da artmasına sebebiyet vermektedirler.
Doç. Dr. Ahmet AYAR
- Eğitim Sayısı 17
- E-Kitap Sayısı 7
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 31851
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 2139
Eğitmen Hakkında
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…