Menu

Arama Yapın

İcra İflas Hukukunda Güncel Meseleler 2024 | Hemen Kaydolmak İçin Tıkla

Menu

Bu kitap, e-kitap formatında olduğu için 0,34 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır.

E-Kitaplar

Tüketici Uyuşmazlıklarında Zorunlu Arabuluculuk

  • Yayınevi: Aristo Yayınevi
  • Yazar: Prof. Dr. Muhammet ÖZEKES
  • Sayfa Sayısı: 47
  • Yayın Tarihi: 08.02.2021
  • Baskı: 1
  • Tür: E-kitap
  • Basılı Olsaydı Fiyatı: 20,00
20,00 TL
8,00 TL

Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar, Medeni Usul Hukuku, Tüketici Hukuku

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile kabul edilen ve arabuluculuğun gerçek yüzü ve asıl amacı olan ihtiyarî arabuluculuğun sınırları, yine arabuluculuğun tanım ve ilkelerinden uzaklaşarak her geçen gün zorlanmaktadır. Bu zorlama sonucu, “dava şartı arabuluculuk” adı altında, temel sistematiği de aslında tam oturtulmayan, kanun yapma tekniği bakımından sorunlu “zorunlu arabuluculuk” gittikçe genişlemektedir. Zorunlu arabuluculukta, arabuluculuğun ilke ve amaçlarıyla dostane uyuşmazlık çözümünün yararlarından çok, yargının iş yükünü azaltmak şeklinde bir amaca hizmet edilmektedir.

Hal böyle olunca son tahlilde aslında gerçek durumu da tam yansıtmayan sadece görünürü yansıtan istatistikî mutluluklar, adalete erişim ve gerçek hukuk sorunlarının önüne geçmiş bulunmaktadır. Örneğin, istatistikler uzlaşılan arabuluculuk faaliyetlerini şeklen göstermekte, ancak bunların kaçının gerçek ve kanuna uygun arabuluculuk faaliyetiyle çözüldüğünü ve ardından da bir dava açılıp açılmadığını göstermemektedir. Oysa artık Yargıtay kararlarına da yansımış, kronik ve hukuk adına gerçekten ciddî sorunların olduğu hak kayıplarıyla yürütülen süreçler yaşanmaktadır. Bu süreçlerde taraf vekillerinin aynı zamanda arabulucu olması, arabuluculuk faaliyetinin tarafların biri nezdindeki (örneğin işverenin işyerinde) yerde yürütülmesi, arabuluculuğun olması gereken süreçlerinin ve aşamalarının gerçekleştirilmemesi, taraflar arasında eşitliğin sağlanamaması, bir an önce tutanağın imzalanarak uyuşmazlığın arabuluculuk görüntüsü altında ilâm niteliğinde belgeye bağlanması vs. birçok sorun ortada durmaktadır. Ancak görünürde istatistiklerle bu sorunlar görmemezlikten gelinmektedir.

Arabuluculuk, aslında dostane ve taraf iradeleri ile taraf menfaatlerini esas alan, basit, kolay ve ucuz bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir; özü öyledir, öyle olmalıdır. Ancak ülkemizdeki uygulamada, özellikle zorunlu arabuluculukla birlikte arabuluculuğun önce bürokrasisi, sonra burjuvazisi, sonra lobisi ve adeta yargılamaya yaklaşan bir usûlü oluşmuştur. Zorunlu arabuluculuğun süreç ve yöntemine ilişkin kanun hükümleri bile uzun ve karmaşık metinler halinde adeta bir alternatif usûl hükmüdür. Bu haliyle zorunlu arabuluculuk, amacından uzaklaşan sorunlu arabuluculuk halini almıştır.  Obezite şeklinde sağlıksız genişleyen bu yapının son halkası, tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuğun kabul edilmesidir.

Tüketici hukuku, gerek Dünyada gerekse Ülkemizde son yılların en önemli gelişen alanlarından biridir. Ancak gelişen bu alan, birçok sorunu da mevcut olan ve bazı tartışmaların artarak devam ettiği bir alandır. Gerek tüketici işlemleri konusunda gerekse tüketici mahkemelerinin görev alanları ile yargılaması konusunda gündemde olan farklı tartışmalar söz konusudur. Keza zorunlu arabuluculuk da yine kendi içinde varlık sebebi ve uygulaması itibariyle sorunlu bir alandır. Bu iki sorunlu alan bir araya getirilip daha iyi sonuç elde edileceği şeklinde, hukuk ve mantık sınırlarını zorlayan bir yola girilmiş bulunmaktadır.

Bu çalışmada öncelikle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’a eklenen yeni bir hükümle (m. 73A) kabul edilen zorunlu arabuluculuk düzenlemesinin ne getirdiği ve çerçevesi ortaya konulacak, ayrıca ortaya çıkacak muhtemel sorunlara dikkat çekilerek değerlendirme yapılacaktır.

Akademisyen

Prof. Dr. Muhammet ÖZEKES

  • Eğitim Sayısı 16
  • E-Kitap Sayısı 4
  • Eğitim Alan Kişi Sayısı 23279
  • E-Kitap Alan Kişi Sayısı 3938
  • Makale Sayısı 0

Eğitmen Hakkında

1989 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Av. Prof. Dr. Muhammet Özekes, aynı Fakülte’de Medeni Usûl ve İcra-İflâs Hukuku Anabilim Dalı’nda asistan olmuş; ayrıca 1989 yılında İzmir Barosu’nda başladığı stajını tamamlayarak, 1990 yılından beri İzmir Barosu’na kaydolmuştur, halen İzmir Barosuna kayıtlı avukattır.

 

Özekes, 1993 yılında “Medenî Usûl Hukukunda Aslî Müdahale” konulu teziyle yüksek lisansını tamamlayıp ardından özel hukuk alanında doktora eğitimine başlamış, Eylül 1995 ve Nisan 1997 tarihleri arasında Almanya’da Münster-Westfaelische Wilhelms Üniversitesi’nden aldığı bursla doktora tezi hakkında araştırma yapmak üzere Almanya’da bulunmuş ve 1998’de “İcra İflâs Hukukunda İhtiyati Haciz” konulu doktora tezi başarılı bulunarak özel hukuk doktoru unvanını almıştır. Doktora sonrasında, yardımcı doçent kadrosuna atanan Özekes, 1999 yılında Alman Akademik Değişim Kurumu (DAAD) tarafından verilen araştırma bursu ile Almanya’da doçentlik tezine başlayarak 2004 yılında “Medenî Usûl hukukunda Hukukî Dinlenilme Hakkı” adlı doçentlik çalışması ve diğer çalışmalarıyla doçent olmuş; 2009 yılında yaptığı çalışmaların yanında “İcra Hukukunda Temel Haklar ve İlkeler” konulu takdim teziyle Profesör olarak atanmıştır.

 

Av. Prof. Dr. Özekes, başta görevli olduğu Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi olmak üzere, farklı fakültelerde dersler vermiş, danışmanlıklar üstlenmiştir. Bunun yanında kendisi Adalet Bakanlığının değişik kanun ihtisas komisyonlarında başkanlık ve üyelik görevlerinde bulunmuştur. Bu görevlerin başında, HMK Tasarısı, Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yollarına İlişkin Kanun Tasarısı, Noterlik Kanunu Tasarısı, Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı, İcra ve İflâs Kanunu Yönetmeliği, Adalet Bakanlığı İstinaf Mahkemeleri ile İlgili Eğitim Kitabı Hazırlama Çalışma Grubu, İcra ve İflas Kanununu Avrupa Birliğine Üye Ülkelerdeki Uygulamalarla Uyumlu Hale Getirmek, İcra ve İflas Dairelerinde Yaşanan Aksaklıkları Gidermek İçin Çalışma Grubu, İstanbul Milletlerarası Tahkim Merkezi Kurulmasına İlişkin Çalışma Grubu, İdarî Yargılama Usûlü Kanunu ve İdarî Yargıda İstinaf Kanun Yolu, HMK ile İlgili Yönetmelik ve Tarifelerin Hazırlanması, İİK Tasarısı, Hukuk Eğitimi Çalışma Grubu, İş Mahkemeleri Kanunu Komisyon Üyelikleri ile Adalet Bakanlığı İstinaf Mahkemeleri Hukuk Hâkimleri Eğitim Faaliyeti Grubu Toplantı Başkanlığı, Adalet Bakanlığı Hukuk Hâkimlerine Yönelik Olarak İstinaf Hukuk Usulü Konusunda Eğiticilerin Eğitimi Programı Toplantı Başkanlığı, Tebligat Kanunu Değişiklik Tasarısı Komisyonu Başkanlığı, Tebligat Kanunu Yönetmeliği Hazırlama Komisyonu Başkanlığı,
Avukatlık Kanunu Tasarısı Komisyon Başkanlığı şeklindeki görevleri gelmektedir. Ayrıca kendisi TBB’nin avukatlık kanunu çalışmaları ile hukuk eğitimine ilişkin çalışmalarında görev almıştır. Özekes, çalıştığı kurum ve kurum dışında farklı akademik ve idari görevlerde de yönetici olarak yer almış, Türk Medenî Usul ve İcra İflâs Hukukçuları Birliği (MİHBİR) kurucu organizasyon komitesi üyesi olarak görev yapmış, ayrıca İstanbul’da yapılan 15. Dünya Usul Hukukçuları Toplantısı Organizasyon Komitesi’nde yer almıştır.

 

Av. Prof. Dr. Özekes, Türkiye Adalet Akademisinin, Türkiye Barolar Birliği ve farklı Baroların eğitim faaliyetlerine de katılmıştır. Özekes, ulusal veya uluslararası bazı projelerde yöneticilik veya komisyon üyeliği yapmıştır. Özellikle arabuluculuk, tahkim, mahkeme yönetimi, yargıda zaman yönetimi, yargı bağımsızlığı, yargıda performans ölçümü, hukuk etiği ve hukuk eğitimi ile ilgili projeler bunların bazılarıdır.

 

Özekes’in başka yazarlarla birlikte veya tek olarak yazdığı 20 kitap ve 70 civarında süreli yayını, ayrıca birçok konferans, kongre, sempozyumda sunduğu tebliğleri mevcuttur. Ayrıca on civarında doktora tezinde yirminin üzerinde yüksek lisans tezinde danışmanlık yürütmüştür. Kendisi bazı hukuk dergilerinin danışman veya yayın kurulu görevini de yürütmektedir. Bu yayınlar yanında “On Şiire Bir Hikâye” isimli hukuk dışında kitabı bulunmaktadır.

 

Özekes’in temel çalışma alanları medenî usûl ve icra iflâs hukuku olmakla birlikte, avukatlık hukuku, noterlik hukuku, tebligat hukuku, iş yargılaması hukuku, alternatif uyuşmazlık çözüm yolları ve tahkim, hukuk ve etik, hukuk eğitimi de çalışma alanlarıdır.

Sosyal Medya


1989 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Av. Prof. Dr. Muhammet Özekes, aynı Fakülte’de Medeni Usûl ve İcra-İflâs Hukuku Anabilim Dalı’nda asistan olmuş; ayrıca 1989 yılında İzmir Barosu’nda başladığı stajını tamamlayarak, 1990 yılından beri İzmir Barosu’na kaydolmuştur, halen İzmir Barosuna kayıtlı avukattır.

 

Özekes, 1993 yılında “Medenî Usûl Hukukunda Aslî Müdahale” konulu teziyle yüksek lisansını tamamlayıp ardından özel hukuk alanında doktora eğitimine başlamış, Eylül 1995 ve Nisan 1997 tarihleri arasında Almanya’da Münster-Westfaelische Wilhelms Üniversitesi’nden aldığı bursla doktora tezi hakkında araştırma yapmak üzere Almanya’da bulunmuş ve 1998’de “İcra İflâs Hukukunda İhtiyati Haciz” konulu doktora tezi başarılı bulunarak özel hukuk doktoru unvanını almıştır. Doktora sonrasında, yardımcı doçent kadrosuna atanan Özekes, 1999 yılında Alman Akademik Değişim Kurumu (DAAD) tarafından verilen araştırma bursu ile Almanya’da doçentlik tezine başlayarak 2004 yılında “Medenî Usûl hukukunda Hukukî Dinlenilme Hakkı” adlı doçentlik çalışması ve diğer çalışmalarıyla doçent olmuş; 2009 yılında yaptığı çalışmaların yanında “İcra Hukukunda Temel Haklar ve İlkeler” konulu takdim teziyle Profesör olarak atanmıştır.

 

Av. Prof. Dr. Özekes, başta görevli olduğu Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi olmak üzere, farklı fakültelerde dersler vermiş, danışmanlıklar üstlenmiştir. Bunun yanında kendisi Adalet Bakanlığının değişik kanun ihtisas komisyonlarında başkanlık ve üyelik görevlerinde bulunmuştur. Bu görevlerin başında, HMK Tasarısı, Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yollarına İlişkin Kanun Tasarısı, Noterlik Kanunu Tasarısı, Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı, İcra ve İflâs Kanunu Yönetmeliği, Adalet Bakanlığı İstinaf Mahkemeleri ile İlgili Eğitim Kitabı Hazırlama Çalışma Grubu, İcra ve İflas Kanununu Avrupa Birliğine Üye Ülkelerdeki Uygulamalarla Uyumlu Hale Getirmek, İcra ve İflas Dairelerinde Yaşanan Aksaklıkları Gidermek İçin Çalışma Grubu, İstanbul Milletlerarası Tahkim Merkezi Kurulmasına İlişkin Çalışma Grubu, İdarî Yargılama Usûlü Kanunu ve İdarî Yargıda İstinaf Kanun Yolu, HMK ile İlgili Yönetmelik ve Tarifelerin Hazırlanması, İİK Tasarısı, Hukuk Eğitimi Çalışma Grubu, İş Mahkemeleri Kanunu Komisyon Üyelikleri ile Adalet Bakanlığı İstinaf Mahkemeleri Hukuk Hâkimleri Eğitim Faaliyeti Grubu Toplantı Başkanlığı, Adalet Bakanlığı Hukuk Hâkimlerine Yönelik Olarak İstinaf Hukuk Usulü Konusunda Eğiticilerin Eğitimi Programı Toplantı Başkanlığı, Tebligat Kanunu Değişiklik Tasarısı Komisyonu Başkanlığı, Tebligat Kanunu Yönetmeliği Hazırlama Komisyonu Başkanlığı,
Avukatlık Kanunu Tasarısı Komisyon Başkanlığı şeklindeki görevleri gelmektedir. Ayrıca kendisi TBB’nin avukatlık kanunu çalışmaları ile hukuk eğitimine ilişkin çalışmalarında görev almıştır. Özekes, çalıştığı kurum ve kurum dışında farklı akademik ve idari görevlerde de yönetici olarak yer almış, Türk Medenî Usul ve İcra İflâs Hukukçuları Birliği (MİHBİR) kurucu organizasyon komitesi üyesi olarak görev yapmış, ayrıca İstanbul’da yapılan 15. Dünya Usul Hukukçuları Toplantısı Organizasyon Komitesi’nde yer almıştır.

 

Av. Prof. Dr. Özekes, Türkiye Adalet Akademisinin, Türkiye Barolar Birliği ve farklı Baroların eğitim faaliyetlerine de katılmıştır. Özekes, ulusal veya uluslararası bazı projelerde yöneticilik veya komisyon üyeliği yapmıştır. Özellikle arabuluculuk, tahkim, mahkeme yönetimi, yargıda zaman yönetimi, yargı bağımsızlığı, yargıda performans ölçümü, hukuk etiği ve hukuk eğitimi ile ilgili projeler bunların bazılarıdır.

 

Özekes’in başka yazarlarla birlikte veya tek olarak yazdığı 20 kitap ve 70 civarında süreli yayını, ayrıca birçok konferans, kongre, sempozyumda sunduğu tebliğleri mevcuttur. Ayrıca on civarında doktora tezinde yirminin üzerinde yüksek lisans tezinde danışmanlık yürütmüştür. Kendisi bazı hukuk dergilerinin danışman veya yayın kurulu görevini de yürütmektedir. Bu yayınlar yanında “On Şiire Bir Hikâye” isimli hukuk dışında kitabı bulunmaktadır.

 

Özekes’in temel çalışma alanları medenî usûl ve icra iflâs hukuku olmakla birlikte, avukatlık hukuku, noterlik hukuku, tebligat hukuku, iş yargılaması hukuku, alternatif uyuşmazlık çözüm yolları ve tahkim, hukuk ve etik, hukuk eğitimi de çalışma alanlarıdır.


FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

 

Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.

 

Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.

 

Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.

 

Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.

 

O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.

 

Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.

 

Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.

 

Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:

 

Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.

 

Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)

 

FORMÜL:

 

Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı

 

E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.

 

Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.

 

Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.

 

Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.

 

Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…