E-Kitaplar
KIŞ SAVAŞI | Finlandiya-SSCB
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Dr. Gökhan TANERİ
- Sayfa Sayısı: 237
- Yayın Tarihi: 15.09.2020
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 95,00
Bu kitap 3262 kez incelendi; 67 adet satıldı.
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Genel Kültür
Kış Savaşı ya da Fin-Rus Savaşı (Fince: Talvisota, İsveççe: Vinterkriget, Rusça: Зимняя война) II. Dünya Savaşı öncesinde Finlandiya ve Sovyetler Birliği arasında yaşanan savaştır. Savaş, Sovyetlerin Polonya’yı işgalinden iki ay sonra 30 Kasım 1939 günü Sovyet saldırısı ile başladı ve 13 Mart 1940’ta Moskova Barış Anlaşması ile son buldu. Milletler Cemiyeti saldırıyı yasadışı ilan etti ve 14 Aralık 1939’da Sovyetler Birliği’ni üyelikten çıkardı.
Fin ordusu, Rus ordusundan sayıca ve teknolojik olarak zayıf olmasına rağmen, üstün bir savaş sergileyerek ve Rus ordusuna ağır kayıplar vermiştir. Finler, savaş sırasında mekanize birliklere karşı farklı taktikler geliştirmiş, durdurmayı başarmışlardır.
Ruslar ise savaşta sayısal ve mekanize üstünlüklerini ancak savaş sonucuna yansıttılar. Ağır kayıplar vermelerine rağmen Ruslar amaca ulaşmak için vazgeçmediler.
Bu çalışma Rus fırtınasının, zeki, çalışkan ve mücadele ruhlu, kış çocuklarının ülkesi Finlandiya tarafından durdurulmasını anlatır. Bu fırtına, sayısal ve teknolojik üstünlüğüne rağmen başarıyı ancak çok ağır kayıplarla sağlayabilmiştir. 2. Dünya Savaşı koşullarında, Türk insanı tarafından fazlaca bilinmeyen bir bölgede mücadele ruhu ve kahramanlık duyguları ile gerçekte kaybedilen, ancak gönüllerde kazanılan savaşın anlatımıdır. 105 gün süren mücadele Almanları doğuya yapılacak bir harekât nedeniyle cesaretlendirmesi nedeniyle önemlidir. Mücadele azmi, taktik geliştirme becerisi açısından savaş tarihinin en başarılı örneklerinden biridir.
Dr. Gökhan TANERİ
- Eğitim Sayısı 0
- E-Kitap Sayısı 34
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 0
Eğitmen Hakkında
Hakim
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…
