E-Kitaplar
Alacak Davalarında Zamanaşımı
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Arş. Gör. Hasan Ali GÜÇLÜ
- Sayfa Sayısı: 47
- Yayın Tarihi: 30.12.2020
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 20,00
Bu kitap 2557 kez incelendi; 1780 adet satıldı.
Kategoriler: Borçlar Hukuku, Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar
Zamanaşımı kavramı, Borçlar hukuku açısından önem arz eden bir kavramdır. Bu kavramın kökeni Roma hukukuna dayanır. Tebliğ kapsamında bu kavramla ilgili kısa bilgiler verilecektir. Zamanaşımı kavramı Borçlar Kanununda borcu sona erdiren sebepler arasında sayılmasına rağmen sadece alacağın talep edilebilme yetkisini sınırlar. Zamanaşımı kanundaki şartlar dâhilinde alacaklının belli süre içinde hareketsiz kalarak alacağın ifasını isteme yetkisinin kaybedilmesidir. Kanun koyucu uzun süre takip edilmeyen bir alacak hakkının kalmadığı veya ortadan kalktığına dair kuvvetli bir kanaat oluşması sebebiyle zamanaşımı kurumunu kabul etmiştir.
Zamanaşımına rağmen borç ilişkisi varlığını sürdürmeye devam edecektir. Zamanaşımına uğramış borç eksik borç niteliğini taşıyacaktır. Hak düşürücü süre ile zamanaşımı kavramı birbirine çok benzemekle birlikte aynı kavram değildir. Her iki halde de zamanın geçmesine belli bir hukuki sonuç bağlanmıştır. Hak düşürücü sürenin geçmesi ile hak tamamen ortadan kalkarken, zamanaşımının gerçekleşmesiyle birlikte alacaklının alacağı talep etme hakkı ortadan kalkmaktadır. Zamanaşımı süresini hâkim kendiliğinden dikkate almaz. Borçlunun zamanaşımı def’ini ileri sürmesi gerekecektir. Zamanaşımı kural olarak alacaklarda söz konusu iken, hak düşürücü süre kural olarak yenilik doğuran haklarda karşımıza çıkmaktadır.
Hak düşürücü süreler durmaz ve kesilmez. Zamanaşımı süresi ise, durabilir ve kesintiye uğrayabilir. Zamanaşımı süresi alacağın muaccel olduğu tarihte başlayacaktır. Hak düşümü süresi ise öğrenme anından itibaren başlayacaktır. Zamanaşımı ve hak düşümü sürelerini birbirinden ayırmak son derece önemlidir. Bu ayrımı yapmak için öncelikle kanun metinleri incelenmelidir.
Borçlar Kanunumuzda hangi hakların zamanaşımına tâbi olduğu konusunda bir hüküm yoktur. BK.m.125, “bu kanunda” başka hüküm yoksa “her davanın” 10 yıllık zamanaşımına tâbi olduğunu ifade etmektedir. Zamanaşımına tâbi olmayan alacaklarda mevcuttur. Alacağın bir gayrimenkul rehni ile teminat altına alındığı durumlarda, alacak zamanaşımına tâbi değildir.
Anahtar Kelimeler: zamanaşımı, hak düşürücü süre, alacak, talep
Arş. Gör. Hasan Ali GÜÇLÜ
- Eğitim Sayısı 22
- E-Kitap Sayısı 12
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 30200
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 7008
XII. TÜKETİCİ HUKUKU KONGRESİ
- 23 Kasım 2024 Eğitim Tarihi
- 11:00 - 17:00 Eğitim Saati
- 360 Dakika
Eğitmen Hakkında
1993 Ankara doğumlu olan, 2015 yılında Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden birincilik derecesiyle mezun olan Hasan Ali Güçlü, 2017 yılı itibariyle Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Medeni Hukuk Anabilim Dalında araştırma görevlisi olarak görev yapmaktadır. Yüksek lisans eğitimini “Franchise Sözleşmesi” konulu yüksek lisans teziyle 2020 yılında Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Programında tamamlamıştır. Halen Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk/Medeni Hukuk anabilim dalında doktora eğitimini sürdürmektedir. Ankara Barosu üyesidir. İngilizce ve Almanca bilmektedir. Medeni hukuk alanında bilimsel makaleleri ve uluslararası kongrelerde sunmuş olduğu çok sayıda tebliği bulunmaktadır.
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…