E-Kitaplar
Bağlam Hükümlerini Özellikle Kaçış Klozunu Yeniden Düşünmek
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Prof. Dr. Tekin MEMİŞ
- Sayfa Sayısı: 40
- Yayın Tarihi: 07.06.2022
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 30,00
Bu kitap 1643 kez incelendi; 27 adet satıldı.
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar, Ticaret Hukuku
Bu tebliğin konusunu üzerinde çokça yazılan ve görüşler ileri sürülen bağlama ilişkin görüşlerim oluşturmaktadır. Gerek monografilerde gerekse makalelerde ele alınmayan yönlerini ele almak ve yeni ve farklı bakış açıları açmak üzere konuyu tartışmacı bir üslupla ele aldım.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6762 sayılı Kanun’daki bağlam hükümlerinde oldukça kapsamlı değişiklikler yapmıştır. Bağlam hükümleri ile anonim şirket nama yazılı payların devrine sınırlandırmalar getirilmiş ancak bu sınırlandırmaların kapsamı da eski TTK’ya göre oldukça daraltılmıştır.
Şimdiye kadar yapılan inceleme ve değerlendirmeleri incelediğimde konunun özellikle de kaçış klozunun hep İsviçre öğretisinin yönlendirmeleri kapsamında değerlendirildiğini, Türk Ticaret Kanunu’ndaki bağlam hükümlerinin hukuk sisteminin bütünlüğü içinde değerlendirilmediğini gördüm. Bu nedenle bağlam hükümleri ile ilgili öğretide ileri sürülen görüşleri, hukuk sisteminin bütünlüğü içinde ele almanın daha uygun olacağı görüşündeyim. Bağlam hükümlerinin temeli nedir, Türk Ticaret Kanunu’nun diğer hükümleri ile etkileşimi nasıldır ve nihayet bağlamın getirdiği sınırlamalar hukuk sisteminde nasıl bir yerdedir sorularını cevaplamak istedim. Özellikle bu tür hükümlerin ticari hayatın bütünlüğü içinde nerede ve ne şekilde değerlendirileceğini de incelemek istedim.
Tebliğimde ileri sürdüğüm görüşler öğretide yeni bir tartışma zemini oluşturur ve konu yeniden tartışılırsa bu tebliğ amacına ulaşmış olacaktır.
Prof. Dr. Tekin MEMİŞ
- Eğitim Sayısı 18
- E-Kitap Sayısı 4
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 0
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 0
Eğitmen Hakkında
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…