E-Kitaplar
Sorumluluk Davasında Genel Kurul Kararını Dava Şartı Sayan Yargıtay Uygulamasından Dönülmesi Gerekliliği
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Prof. Dr. Birgül SOPACI ÖZTUNA
- Sayfa Sayısı: 67
- Yayın Tarihi: 27.05.2022
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 30,00
Bu kitap 1636 kez incelendi; 18 adet satıldı.
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar, Ticaret Hukuku
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK), anonim şirket adına yönetim kurulu üyelerine karşı sorumluluk davası açılabilmesi için, genel kurulda buna ilişkin bir karar alınmasının zorunlu olup olmadığı hususunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Buna karşılık yürürlükten kalkan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda (ETTK) “Şirket Namına Açılacak Dava” başlığını taşıyan m. 341 hükmündeki açık ifade sebebiyle sorumluluk davası açılması için bir genel kurul kararının varlığı aranmaktaydı. Yargıtay, ETTK m. 341 hükmünden hareketle şirket adına sorumluluk davası açılabilmesi için genel kurulda karar alınmış olmasını önceleri davanın dinlenilme şartı sayarak, eksikliğinde davanın reddi gerektiğine karar verirken sonraları eksikliğin tamamlanması için davacıya süre verilmesi gerektiği şeklinde kararlar vermiştir. Yargıtay’ın istikrar kazanmış bu içtihadı, ETTK m. 341 hükmü yürürlükteyken doğru ve yerindeyken; yürürlükten kalkmış olması ve benzer bir düzenlemenin TTK’da yer almaması sebebiyle, günümüzde hatalıdır. Bu sorun, doktrinde tartışmaya yol açmış; akademik çalışmalara konu olmuştur. Bu çalışmanın amacı, sorumluluk davası açılması için genel kurul kararının zorunlu olup olmadığı sorununa ilişkin Yargıtay’ın yaklaşımında -özellikle 2017 sonrası- bir değişiklik olup olmadığını tespit ederek, konuyu mehaz, 2020 yılında kabul edilen Revizyon Tasarısı’yla İsviçre Borçlar Kanunu’nun 756. maddesine eklenmiş 2. fıkra hükmü bakımından gözden geçirip, çözüm önermektir.
Prof. Dr. Birgül SOPACI ÖZTUNA
- Eğitim Sayısı 18
- E-Kitap Sayısı 6
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 54208
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 3621
Eğitmen Hakkında
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…