E-Kitaplar
Tüketiciler Bakımından Konkordatonun Sözleşmelere, Davalara ve Takiplere Etkisi
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Doç.Dr. Ertan YARDIM
- Sayfa Sayısı: 79
- Yayın Tarihi: 27.09.2020
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 50,00
Bu kitap 2413 kez incelendi; 133 adet satıldı.
Kategoriler: Bütün Hukuk Kitapları, İcra ve İflas Hukuku, Tüketici Hukuku
1929 tarihli 1424 Sayılı ilk İİK’ dan bu yana mevzuatımızda yer alan konkordato birçok sebeple çok uzun dönem önemli bir uygulama yeri edinemedi ve bir anlamda sahne arkasında kaldı. Ancak iflasın ertelenmesi kurumunun kaldırılması, ekonomik daralma ve yakın zamanda gerçekleştirilen önemli değişikliklerle birlikte konkordato gündeme taşındı ve bir anda uygulaması önemli derecede arttı.
Hukukumuzda, özellikle akademisyenlerin uzun yıllardır üzerinde çalıştığı konkordato kapsamlı ve karmaşık bir cebri icra kurumudur. Çalışmamızın amacı konkordato kurumunu baştan sona incelemek değil, özellikle tüketicileri de ilgilendiren yönleri ile davalara ve takiplere etkisini temel esaslar çerçevesinde açıklamaktır. Bununla beraber, çalışmaya başlamadan önce konkordato hakkında bazı temel hususları belirtmek yerinde olabilir.
Konkordatonun özellikle unsurları itibariyle tam bir tanımını vermek zor görünmektedir. Bununla beraber, unsurlarını ve temel özelliklerini değil sadece amacını dikkate alarak basit bir tanım şu şekilde yapılabilir: Konkordato, borçlarını ödemekte güçlük yaşayan kişilerin yargı mercileri ve alacaklıların gözetiminde anlaşmalarını sağlayarak borçlunun borçlarını ödemesini ve iktisadi hayatına devam etmesini sağlamayı amaçlayan bir cebri icra kurumudur. Vurgulamak gerekirse, adi konkordato, borçlunun malvarlığını ve iktisadi teşebbüsünü tamamen tasfiye yöntemi değildir; sürecin sonunda ticari işletmenin devam etmesi ve alacaklıların ödenmesi amaçlanır. Süreç sırasında, borçlunun mali durumunun düzelmeyeceği anlaşılırsa, konkordato mühletinin kaldırılmasına ve (iflasa tabi borçlu bakımından) borçlunu iflasına karar verilebilecektir.
15.03.2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 7101 Sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun[1] ile konkordato hükümleri önemli derecede değişmiştir. Yeni hükümler bakımından ilk dikkat çeken hususlardan biri, değiştirilen hükümlerin yayımı ile birlikte derhal yürürlüğe girmiş olmasıdır. Konkordato hükümlerinin yürürlüğe girmesindeki acelecilik hazırlık aşamalarında da kendini göstermiştir. Taslağın hazırlanması çok kısa bir sürede gerçekleşmiş ve tamamlanmasını müteakip kamuoyu, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ile paylaşma ve görüş alma imkanı bulunmadan[2] 31.01.2018 tarihinde Taslak TBMM Başkanlığı’na sunulmuş ve derhal Adalet Komisyonuna sevk edilmiştir. Adalet Komisyonunda sadece 16 gün kalan Tasarı üzerinde özellikle rehinli alacaklar bakımından önemli değişiklikler yapılmıştır. 28.02.2018 tarihli oturumda, bazı önergeler verilmiş olmakla beraber Kanun aynen kabul edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı’na giden ve gelen Kanun, belirttiğimiz gibi 15.03.2018 tarihinde yayımlanmış ve derhal yürürlüğe girmiştir. Düzenlemelerin tasarı halinden kanunlaşıp yürürlüğe girmesi yalnız birkaç ay sürmüştür. İsviçre’de benzer kapsamda hükümler, 2010 yılında taslak olarak (vom 8.9.2010, BBl -Bundesgesetzblatt- 2010 s. 6455-6507) yayımlanmış; sonrasında bazı değişikliklerle Haziran 2013’te (vom 21.06.2013, AS[3] 2013 s. 4111; BBl 2010 s. 6455) kabul edilmiş ve 1 Ocak 2014’te yürürlüğe girmiştir.[4] Benzer kapsamda ve içerikte düzenlemelerin tasarı halinden yürürlüğe girmesi bizde bir buçuk ay; İsviçre’de yaklaşık üç buçuk yıl sürmüştür. Bu hızın bazı olumsuz yansımalarının olabileceği şüphesizdir. Nitekim yürürlükten çok kısa süre sonra, birtakım değişiklikler yapıldığı gibi;[5] bazı diğer değişikliklerin de yapılması öngörülmektedir.
Kanunlaşma sürecinin çok hızlı olmasına karşılık önemli bir altyapısı olduğu ve tamamen uzman bir Komisyon tarafından hazırlanması 7101 Sayılı Kanun’un önemli avantajları arasındadır. Ayrıca Kanun bazı önemli noktalarda, kazuistik düzenlemeler yerine yoruma ve içtihatlarla gelişime açık şekilde boşluklar bırakmıştır. Bu bağlamda, hem öğreti hem de uygulama bakımından üzerinde düşünülecek ve tartışılacak çok sayıda husus bulunmaktadır.
Kanun özellikle kötüye kullanılma bakımından eleştirilmişse de konkordato ilan eden, yani geçici mühlet kararı verilen borçlu sayısının 2018 Aralık ayı itibariyle 846 olduğu bildirilmiştir.[6] 669 KHK[7] ile 31.07.2018 itibariyle iflasın ertelenmesine başvuru imkanı olmadığı ve dolayısıyla bir buçuk yıldır finansal güçlük yaşayan şirketlerin kurtarılmasına ilişkin etkin bir kurum bulunmadığı[8] ve ayrıca ekonomideki ciddi daralma dikkate alındığında sayının hiç de yüksek olmadığı ileri sürülebilir.
Konkordato hükümlerinin doğrudan tüketicileri de etkilediği açıktır. Zira sadece diğer tacir veya şirketlere mal ve hizmet sağlayan şirketler değil; doğrudan tüketicilere mal ve hizmet sağlayan çok sayıda şirket de konkordato mühleti almış bulunmaktadır. Özellikle inşaat sektörünü etkileyen ekonomik daralma sebebiyle konkordato talebinde bulunan çok sayıda inşaat şirketi bulunmaktadır. Bu bağlamda, konkordato hükümleri ve uygulamasının tüketicileri de yakından ilgilendirdiği söylenebilir.
Çalışmamızda, öncelikle kısaca konkordatonun sözleşmelere etkisini inceleyeceğiz. Burada özellikle satış vaadi sözleşmesi bakımından durumu değerlendirmeye çalışacağız. Akabinde konkordatonun davalara etkisini ele alacağız. Bu başlık altında, açılmış davaların ve açılacak davaların akıbetini; çekişmeli alacakların konkordato sürecindeki durumunu ve bazı özel davalar bakımından konkordatonun etkisini inceleyeceğiz. Son bölümde, konkordatonun takiplere etkisini ele alacağız. Bu bölümde, öncelikle takiplerin durmasına ilişkin genel kural ve kapsamı üzerinde duracağız. Ardından takiplerin durmasına ilişkin kuralın istisnalarını açıklayacağız. Çalışmamız boyunca konkordato sürecinde tüketicilerin karşılaştığını düşündüğümüz sorunları dikkate alarak bu sorunlara değinmeye çalışacağız.
* Bu makale, 2019 Temmuz ayında gönderilmiş; hakem denetimi sürecinden geçerek kabul edilmiş ve Sektörel Bazda Tüketici Hukuku Uygulamaları 2020, Editörler, Hakan Tokbaş, Aydan Düzgünkaya, Mesut Yavuz, Tümay Dönmez, İstanbul, Aristo Yayınevi, 2020, s. 161-195’de yayımlanmıştır.
[1] R.G. 15.03.2018 T. ve 30361 S.
[2] Bkz. Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik m. 6/II ve III
[3] Amtliche Sammlungdes Bundesrechts (AS) Nr. 47 vom 3. Dezember 2013.
[4] AS 2013, s. 4123.
[5] 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun (R.G. 19.12.2018 ve 30630 S.). Hemen belirtelim ki, bu Kanun konkordato hukuku bakımından esaslı değişiklikler içermemektedir; değişikliklerin temelinde, finansal analiz raporuna ilişkin bazı değişiklikler ve konkordato komiserlerinin eğitimi hakkında bazı düzenlemeler bulunmaktadır.
[6] “846 şirket konkordato ilan etti!” https://www.ntv.com.tr /ekonomi/846 –sirketkonkordato – ilan - etti, (çevrimiçi) 13.12. 2018.
[7] R.G. 31.07.2016 T. ve 29787 S.
[8] 12.02.2004 tarihli ve 5092 Sayılı Kanun ile İİK’ ya giren “Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması” kurumu 2004 yılından günümüze geniş bir uygulama alanı bulamamıştır.
Doç.Dr. Ertan YARDIM
- Eğitim Sayısı 34
- E-Kitap Sayısı 11
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 64859
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 6197
Aristo Hocam HMGS 2025 NİSAN
- 30 Nisan 2025 Eğitim Tarihi
- 12:00 - 22:00 Eğitim Saati
- 600 Dakika
Eğitmen Hakkında
Mehmet Ertan Yardım
Akademik Unvanı: Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku Anabilim Dalı Dr.Öğr.Üyesi
İş Adresi: Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampusu
E-postası: ertany@khas.edu.tr
ESERLER
A. Uluslararası hakemli dergilerde yayımlanan makaleler:
B. Uluslararası bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitaplarında basılan bildiriler:
B1. Conditions for Granting Legal Aid in Civil Proceedings in Respect of Decisions of the European Court of Human Rights XI. European Conference on Social and Behavioral Sciences (01-04 September 2016, Rome, Italy) organized by IASSR and Sapienza University, Rome.
C. Yazılan ulusal/uluslararası kitaplar veya kitaplardaki bölümler:
C1. Yazılan ulusal/uluslararası kitaplar:
C2. Yazılan ulusal/uluslararası kitaplardaki bölümler: E-Ticaret Sektöründe Tüketici Hukuku Uygulamaları, Editörler: Hakan Tokbaş, Ali Suphi Kurşun, Aristo Yayınevi, Aristo Yayınevi, 2017, s. 365-380.
Impacts of New Technologies on the Turkish Civil Procedure, International Symposium on Global Perspectives on Social Sciences and Humanities Theory and Practice, 16-18 September 2015, Warsaw Poland, Detay Yayıncılık, 2016, s. 357-371.
Milli Şerh (6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Şerhi), Prof.Dr. Ejder Yılmaz ile, İstanbul, Aristo Yayınevi, 2016, s. 1082-1216.
D. Ulusal hakemli dergilerde yayımlanan makaleler:
Elektronik Noter İşlemleri, Türkiye Noterler Birliği Hukuk Dergisi (Hakemli), Yıl: 2016, C: 3, Sayı: 1, s. 3-119.
Kambiyo Senedi Alacaklısının Takip Yolu Seçimi, Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, (Hakemli) Yıl: 2013, Sayı: 1, s. 75-91.
Medeni Usul Hukuku Çerçevesinde Güvenli Elektronik İmzalı Belgelerin Delil Niteliği ve Unsurları, Prof.Dr. Mustafa Dural’a Armağan (Hakemli), 2013, İstanbul, s. 1290-1316.
Güvenli Elektronik İmzanın İnkarı, Türk Hukuk Dünyası Dergisi, (Hakemli), Mayıs 2007, s. 103-112.
E. Ulusal bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitaplarında basılan bildiriler:
Konkordato Mühletinin Kaldırılması, Konkordato Hukuku Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2019, https://bau.edu.tr/icerik/14877-konkordato-hukuku-sempozyumu-bildiri-ozetleri
Ticari Uyuşmazlıklarda Zorunlu Arabuluculuğa Başvuru, Ticari Uyuşmazlıklarda Zorunlu Arabuluculuk, Seçkin Yayıncılık, 2019, s. 89-113.
Tüketici Mahkemelerine İlişkin Yeni (Kanun) Yolları, Tüketici Hukukunda Uyuşmazlık Çözümüne İlişkin Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri Sempozyumu, Temmuz 2018, Seçkin Yayıncılık, s. 173-195.
Genel Hatlarıyla İş Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk, Toprak İşveren Sendikası Dergisi, S. 117, 2018, s. 14-26.
Tüketici Mahkemeleri Kararlarına Karşı (Yeni) Kanun Yolları, Tüketici Hukukunda Uyuşmazlık Çözümüne İlişkin Güncel Sorunlar Sempozyumu Bildiriler Kitabı, İstanbul, 01.06.2016, Seçkin Yayıncılık, 2018.
Tüketici Uyuşmazlıklarında Giderler, Sektörel Bazda Tüketici Hukuku ve Uygulamaları 2016-2017, 17,18-19 Kasım 2016, Aristo Yayınevi, İstanbul, 2017, s. 248-265.
Tüketici Hakem Heyeti Kararlarının Yerine Getirilmesi, Sektörel Bazda Tüketici Hukuku ve Uygulamaları 2015-2016, 19-21 Kasım 2015, Ankara, Bilge Yayınevi, 2016, s. 589-611.
Tüketici Hakem Heyeti Kararlarının İcrası ve İtiraz Yolu (Eski TKHK ile Yeni TKHK’nun Karşılaştırılması), Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna Disiplinler Arası Yaklaşım, 23.02.2015, Ankara, Seçkin Yayıncılık, 2016, s. 105-124.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanundaki Parasal Sınırların Yeniden Değerleme Oranına Göre Belirlenmesi, İstanbul Barosu Dergisi, Cilt 81, Sayı, 2007/3, Mayıs-Haziran, s. 1063-1070.
Güvenli Elektronik İmzanın İnkarı, Ulusal Elektronik İmza Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Ankara, 2006, s. 149-156.
F. Sanat ve tasarım etkinlikleri:
G. Diğer yayınlar:
Ticari Uyuşmazlıklarda Zorunlu Arabuluculuk, Seçkin Yayıncılık, 2019, birlikte Editörlük.
Tüketici Hukukunda Uyuşmazlık Çözümüne İlişkin Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri Sempozyumu, Temmuz, Seçkin Yayıncılık, 2018, birlikte Editörlük.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna Disiplinler Arası Yaklaşım, 23.02.2015, Ankara, Seçkin Yayıncılık, 2016, Editörlük.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı'nın Getirdiği Yenilikler ve Bu Yeniliklerin Değerlendirilmesi, 2008, Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve İstanbul Barosu, Editörlük.
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…