E-Kitaplar
E-Skuterlerin Karıştıkları Trafik Kazalarında Sorumluluk İlişkileri
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Prof. Dr. Ergun ÖZSUNAY
- Sayfa Sayısı: 126
- Yayın Tarihi: 01.06.2023
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 180,00
Kategoriler: Borçlar Hukuku, Bütün Hukuk Kitapları, Tazminat Hukuku
1. Elektrikli skuter (e-Scooters) son yılların teknik buluşlarından biri olarak çeşitli ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de hayatımıza girmiş bulunan yeni bir ulaşım aracıdır. Türkiye’de e-skuter kullanımı bir ulaşım alternatifi olarak özellikle genç kuşak tarafından başlatılmış; kısa bir süre içinde yaygınlaşmış; fazla gecikmeksizin de kanun koyucu tarafından hukuksal bir çerçeve içine alınmıştır (2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve E-Skuter Yönetmeliği).
E-skuterin en önemli yararı, kısa mesafeli ulaşımlar için amaca çok uygun bir taşıt olması; şahsi motorlu taşıt kullanılmasını ortadan kaldırması; park yeri arama ve bulma sıkıntılarını gidermesi; benzin ve motorin kullanımını azaltması, trafiği rahatlatması ve çevreyi kirletmeden (hava kirlenmesi) ulaşımı sağlamasıdır.
2. Ülkemizde yaygın olan paylaşımlı e-skuter, kullanıcılara kısa süreli kiralama olanağı sağlayan bir elektronik sistemin kullanıldığı hizmetleri ifade eder. KTK ve Yönetmelikte e-skuterlere ilişkin düzenleme de “paylaşımlı e-skuter” uygulaması göz önüne alınarak yapılmıştır.
Paylaşımlı e-skuter işletmeciliği, sadece “yetki belgesi” ve “paylaşımlı e-skuter izni” alan gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılabilir. Paylaşımlı e-skuterlerin kullanılabilmesi için “kullanıcı” ile “e-skuter işletmecisi” arasında bir sözleşmenin yapılması gerekir. Bu hukuksal bağ, “kısa süreli bir kira ve hizmet sözleşmesi”dir. E-skuter kullanım sözleşmesinin yapılabilmesi için e-skuter kullanıcısının en az 15 (onbeş) yaşını bitirmiş olması gerekir. Yetki belgesi sahiplerinin daha küçük yaştakilere hizmet vermesi yasaklanmıştır.
3. Yönetmelik ve Türkiye’de uygulanmakta olan e- Skuter Kullanımı Sözleşmeleri e-skuter kullanıcısının hukuksal durumunu ayrıntılı bir şekilde belirlemiştir. Kullanıcının belli başlı yükümlülükleri şunlardır. Bunlar, düzenleyici ve yasaklayıcı emredici kurallarla belirlenmiştir. Nedir bunlar? KTK ve diğer ilgili mevzuatta belirtilen kurallara uymak; bisiklet yolu veya şeridi varsa taşıt yolunu değil, fakat bu yolu kullanmak; e- skuteri hız sınırı 50 km/s üzerinde olan karayollarında kullanmamak; e-skuteri başka bir araca bağlanarak ve asılıp tutunarak sürmemek. E-skuterin manevra için işaret verme durumları dışında tek elle sürülmesi de yasaktır. Bitmedi, sürücünün manevra yapılırken, karayolunu kullananların hareketini zorlaştırıcı ve tehlike doğurucu davranışlarda bulunması da yasaklanmıştır. En önemli yasaklardan biri de, e-skuterde sürücü dışında başka bir kişinin (büyük ya da çocuk) taşınması ve sırtta taşınabilen eşya harici yük taşınmasıdır. Park etme konusunda da önemli bir yasak öngörülmüştür: E-skuterin özel mülkiyeti ihlal edecek; araç ve yaya trafiğini engelleyecek şekilde park edilmesi yasaklanmıştır. E-skuter kullanıcısının Kullanım Sözleşmelerinden kaynaklanan başka yükümlülükleri de mevcuttur: Kullanıcı, gözü dış etkilere karşı koruyacak veya görüşe engel olmayacak koruma gözlüğü ve “gece sürüşleri için reflektif işaretli giyecekler” kullanmakla da yükümlüdür; taşıt kullanılırken cep telefonu, taşınabilir müzik oynatıcısı veya dikkati dağıtabilecek herhangi bir cihazın kullanılması da yasaktır.
4. Yönetmelik ve uygulamada kullanılan standart e-skuter sözleşmelerinde “işletmeciler” bakımından da çeşitli yükümlülükler öngörülmüştür. Nedir bunlar? Çevre ile insan sağlığını koruma ve çevre kirliliğini önleme amacıyla yapılan düzenlemeleri (mevzuatı) bilmek; faaliyetlerini bu mevzuat hükümlerine ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda öngörülen önlemler ve yasaklamalara uygun şekilde sürdürmek; hizmetten yararlananlara hizmetleriyle ilgili çevrim içi (mobil/internet) eğitim vermek ve eğitimin tamamlandığını kontrol etmek; kullanıcılara 7/24 saat esasına göre hizmet verebilecek kapasitede bir çağrı merkezi kurmak; özel mülkiyete tecavüz eden, yayaların ve engellilerin hareketleri ile araç ve yaya trafiğini engelleyecek şekilde park edilen e-skuterleri 2 (iki) saat içinde toplamak; kullanıcılara trafik kurallarının ihlali halinde işlem yapılacağını bildirmek vb.
5. E-skuter kullanıcısının, trafik kurallarına aykırı davranışları, kusurlu ve hukuka aykırı filleriyle (haksız fiil) kendisine veya başkasına zarar vermesi (ölüm, yaralama, mala gelen zarar) olağan yaşam görünümlerindendir. Birçok ülkede e-skuter kullanıcılarının hızlı sürme veya trafik kurallarına uymama sonucunda yaralandıkları ve özellikle kafaya gelen zararlara (beyin sarsıntıları; kanamalar) uğradıkları gözlemlenmiştir. Bu gibi kazalarda ölenlerin sayısı giderek artmaktadır. 2023 Nisan’ında Paris’te e-skuter kullanımının yasaklanmasının önemli nedenlerinden biri de ölüm sayısının artmasıdır.
6. E-skuter kullanıcısının kusurlu ve hukuka aykırı davranışı nedeniyle üçüncü kişiye zarar vermesi; e-skuterin trafik kurallarına uyulmaksızın yaya yolunda çok hızlı kullanılması sonucunda bir kimsenin (yaya) yaralanması veya ölmesi ya da bir kimseye ait eşyanın kırılıp zarar görmesi mümkündür. Bu gibi durumlarda e-skuter kullanıcısının zararın tazmini bakımından kişisel sorumluluğu söz konusudur. Zira TBK m. 49’a göre, “kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”.
E-skuter kullananın ayırt etme gücünden yoksun olması halinde, işletmeciyle yapmış olduğu kullanım sözleşmesi hükümsüz ise de; “hakkaniyet” gerektiriyorsa, yargıç, ayırt etme gücü olmayan bir kimsenin verdiği zararın tamamen veya kısmen giderilmesine karar verebilir. Bu sorumluluk, bir “hakkaniyet sorumluluğu”dur ve duruma göre büyük bir önem taşır (TBK m. 65).
Ayrıca e-skuter kullanan küçüklerin (15-18 yaş arası) sebep oldukları zararların tazmininde ev başkanlarının sorumluluğu da söz konusu olabilir. Ev başkanının sorumluluğu kusura dayalı bir sorumluluk hali olmadığından, çocuklarına e-skuter kullandıran “ev başkanları”nın çok dikkatli olmaları; taşıtın kullanılmasında kurallara uyma ve gerekli özeni gösterme konularında çocukların aydınlatılıp eğitilmesi ve özellikle kullanıcı çocuğun durum ve koşullara uygun olarak gözetim altında bulundurulması gerekir.
7. E-skuter kullanıcısının bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına sebep olması halinde maddi ve manevi zararın tazmini hem kullanıcı hem de onun eylemlerinden sorumlu tutulanlar bakımından üzerinde önemle düşünülmesi gereken konulardan biridir. Zira maddi tazminat olarak ödenmesi gereken meblağ (cenaze giderleri; ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri; çalışma gücünün azalması ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ölenin desteğinden yoksun kalanların isteyebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatı vb.) çok yüksek bir meblağ olabilir. Ayrıca manevi tazminat istemleri de gözden uzak tutulmamalıdır.
8. E-skuter kullanıcısının karıştığı trafik kazalarında KTK uyarınca “araç işleten”in skuter kullanıcısına karşı sorumluluğu ve mecburi trafik sigortasını yapmış bulunan sigortacının yükümlülüğü de dikkatle incelenmesi gereken sorunlardan biridir. Özellikle e-skuter kullanıcısının “ağır kusurlu olduğu” durumlarda (özellikle trafik kurallarına uymama) “araç işleten”in sorumluluğunun kurulması kolay değildir. Zira “zarar görenin ağır kusuru” sorumluluğun kurulması bakımından zorunlu olan “uygun nedensellik bağı”nı ortadan kaldıran nedenlerden biridir.
9. Görüldüğü gibi, e-skuter kullanımı, sağladığı yararlar yanında birçok tehlikeleri de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle hem e-skuter kullananların hem de yaya ve taşıt trafiğine katılanların (özellikle yayalar) eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi büyük önem taşır. Bunun içindir ki, söz konusu riskler nedeniyle e-skuter kullananlara bir “üçüncü kişi sorumluluk sigortası” (third party liability insurance ) yaptırmaları tavsiye edilmektedir.
10. Türkiye’de hem “e-skuter kullanıcısı” hem de “işletici” bakımlarından öngörülmüş bulunan yükümlülükler ve yasaklara karşın (kitaplardaki hukuk; law in books), “uygulanan hukuk” (law in action) ne yazık ki çok farklıdır. Ülkemizde bisiklet yolu bulunsa bile e-skuterler yaya yolunda sürülebilmekte; bunlarla bir veya iki kişinin taşınması olağan bir uygulama sayılmakta; tek yönlü caddelerde seyreden araçlara karşı yönden gelen e-skuter sürülebilmekte; e-skuter kullanıcıları park kurallarını sürekli olarak ihlal etmekte; diğer araçlar izlenirken veya geçilirken ya da manevra yapılırken uyulması öngörülen trafik kurallarına kulak asılmamaktadır (Bu durum sadece e-skuterler bakımından değil, motorlu bisiklet ve motosikletler bakımından farklı değildir. Motosiklet kullananlar, trafik kurallarını hiçe sayarak taşıtı diledikleri şekilde kullanabilmekte; tek yön işareti; yaya kaldırımında sürüş yasağı; manevralara ilişkin kurallara uyulması gibi önemli trafik kuralları bu kimseler bakımından hiçbir anlam ifade etmemektedir.). İşin ilginci, trafiği yönetenlerin ve trafiğe karışan yayaların da bu duruma alışmış veya alıştırılmış olmalarıdır. Çok kez birçok yurttaş olup bitenin farkında bile değildir.
11. Hukukeğitim ve Tüketici Hukuku Enstitüsü tarafından 20-21-22 Ekim 2013 tarihlerinde düzenlenen 3. Borçlar Hukuku Kongresinde tebliğ olarak sunulmuş bulunan bu küçük araştırma Türkiye’de giderek yaygınlaşan e-skuter olgusuna dikkat çekmek için bir kitapçık haline getirilmiştir. Yasaklayıcı ve düzenleyici normlar ve sorumluluk nedenleri kısaca açıklanmış; ilgililere kolaylık sağlamak amacıyla da e-skuter olgusuna ilişkin düzenlemelerin en önemli hükümleri eserin EKi olarak sunulmuştur. Kitabın basılmasındaki katkıları için Av. Hakan Tokbaş’a; editör Av. Aydan Düzgünkaya’ya ve çeşitli yardımları dolayısıyla öğrenci asistan Öykü Apa’ya içtenlikle teşekkür ederim.
Ergun Özsunay
Prof. Dr. Ergun ÖZSUNAY
- Eğitim Sayısı 41
- E-Kitap Sayısı 14
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 77913
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 3842
- Makale Sayısı 0
Eğitmen Hakkında
1935 yılında İstanbul’da doğdu. Vefa Lisesini bitirdikten sonra, İstanbul Hukuk Fakültesinde okudu (1953-1957) ve 1957 yılında Prof. Dr. Bülent Davran’ın kürsüsüne asistan olarak girdi.
İstanbul Hukuk Fakültesi’nde konuk öğretim üyesi olarak bulunan Profesör Alfred F. Conard (University of Michigan, School of Law, 1957-1958) ve Profesör E. Allan Farnsworth’la (Columbia University School of Law, 1960-1961) çalıştı.
Alfred F. Conard’ın “Anglo-Amerikan Hukukuna Giriş”, E. Allan Farnsworth’un “Amerikan Özel Hukukuna Giriş” kitaplarını çevirdi.
AKADEMİK DERECELER
Master çalışmasını “Harvard Law School”da yaptı (LL.M. 1959/60).
Strasbourg’da, “Faculté International pour l’Enseignement de Droit Comparé”den (Uluslararası Mukayeseli Hukuk Eğitimi Fakültesi) “Diplome de Droit Comparé” (1962-63) ve “Diplome d’Etudes Supérieures de Droit Comparé” (Mukayaseli Hukuk ve Mukayeseli Hukuk Yüksek Lisans diplomaları) diplomalarını aldı (1965/66).
İstanbul Hukuk Fakültesi’nde doktorasını verdi (1961).
Hamburg’da“Max Planck Institut für auslaendisches-und internationales Privatrecht”de Prof. Dr. Konrad Zweigert’le çalışarak, doçentlik tezini hazırladı (1965/66)
1966 yılında doçent; 1972 yılında profesör oldu.
1972’de Freiburg/Br. Hukuk Fakültesinde “Gastdozent” olarak Prof. Dr. Ernst von Caemmerer’le çalışarak, “Lisans Sözleşmeleri” ve “Avrupa Tipi Şirket” konularında araştırmalarını sürdürdü.
1978-1985 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Mukayeseli Hukuk Araştırma ve Uygulama Merkezi (MHAUM) Müdürü olarak görev yaptı.
2002 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden emekli oldu.
BAŞLICA ESERLERİ
Medeni Hukukumuzda Tüzel Kişiler; Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, Medeni Hukuka Giriş, Mukayeseli Hukuka Giriş, Kartel Hukuku, AB Hukuku ve Türkiye-AB İlişkileri, 21.Yüzyıl Tahkiminde Üç Önemli Reform-UNCITRAL Tahkim Kuralları, 2010; Fransız Tahkim Hukuku Reformu, 2011; MTO Tahkim Kuralları, 2012 adlı kitaplar ile kişiler hukukuna, borçlar hukukuna, sorumluluk hukukuna, rekabet ve kartel hukukuna, tüketici hukukuna, reklam hukukuna, fikri ve sınai mülkiyet hukukuna, tahkim hukukuna ve tıp hukukuna ilişkin Türkçe, İngilizce ve Almanca 160’dan fazla inceleme ve araştırma.
ULUSLARARASI İLİŞKİLER
- “International Academy of Comparative Law (AIDC/IACL)(Paris): “Asil üye” (membre titulaire) ve “Middle East-African Group/ Groupe Moyen-Orient-Afrique” önceki Başkanı;
- “International Association of Legal Science” (A.I.S.J./IALS) (Paris): Önceki Başkanı;
- “UNIDROIT” (Roma): Muhabir üye;
- “Deutsche Gesellschaft für Rechtsvergleichung”: Muhabir üye;
- “International Association of Procedural Law” (Ghent): Üye;
- “Academy of American and International Law” (Dallas/TX): Üye;
- “ICC Commission on Competition” (Rekabet Komisyonu):Türkiye Milli Komitesi temsilcisi (2016 yılına kadar);
- “ICC EBITT”de (Elektronik Ticaret Komisyonu): Türkiye Milli Komitesi temsilcisi; (2015 yılına kadar);
- UNCITRAL Working Group II (Arbitration-Conciliation):Türk delegesi (2019 yılına kadar);
- UNCITRAL Working Group III (Online Dispute Resolution ve Investor-State Dispute Settlement): Türk delegesi (2019 yılına kadar);
-UNCITRAL Working Group VI (Security Interests): Türk delegesi (2019 yılına kadar);
- “Avrupa Konseyi DH-BIO” (önceki “CDBI”): Türk delegesi
- “ISPRAMED” (Akdeniz Havzasında Tahkimin Teşviki ve Geliştirilmesi İtalyan Derneği): Uzman üye.
- Avrupa Konseyi’nde “DH-BIO” (önceki “CDBI”): Türk delegesi (2002’den bu yana).
DİPLOMATİK KONFERANSLAR
Prof. Özsunay aşağıdaki diplomatik konferanslara katılmıştır:
- “Convention on Agency in the International Sale of Goods” (Cenevre, 1983): Diplomatik Konferansta Türk delegasyonu üyesi;
- “Convention on the Applicable Law to Contracts for the International Sale of Goods” (The Hague, 1985): Diplomatik Konferansta Türk delesyonu üyesi;
- “Unidroit Conventions on International Factoring and International Financial Leasing”
(Ottawa, 1988): Diplomatik Konferansta Türk delegasyonu üyesi;
- Birleşmiş Milletlerde UNCITRAL’in yukarıda belirtilen çeşitli Çalışma Gruplarında: Türk delegesi.
HUKUK UYGULAMASI
Ergun Özsunay, İstanbul barosu üyesidir. Avukat olarak rekabet hukuku, ticaret hukuku ve fikri hukuk ve yatırım hukuku alanlarında çalışmıştır. Viyana, Bulgaristan, Litvanya, Ukrayna ve Çek Tahkim Merkezleri yabancı hakem listelerinde yer almaktadır. 30 yıldan bu yana MTO Tahkimi, Viyana Federal Ticaret Odası tahkimi, ICSID Tahkimi ve çeşitli ad hoc tahkimlerde hakem veya başhakem olarak ya da taraf danışmanı veya uzman bilirkişi sıfatıyla hukuk uygulaması yapmaktadır. (2020 Ocak).
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…