E-Kitaplar
Covid 19 ve İfa İmkânsızlığı
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Prof. Dr. Şebnem AKİPEK ÖCAL
- Sayfa Sayısı: 39
- Yayın Tarihi: 14.01.2021
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 20,00
Kategoriler: Borçlar Hukuku, Bütün Hukuk Kitapları, Kongreler / Sempozyumlar
İnsanlığın yüzyılda bir yaşadığı ölümcül salgın olayları 2019 yılının sonunda tüm dünyayı sarmıştır. Çin’in Wuhan Eyaletinde ilk kez Aralık 2019 başlarında görülmeye başlayan ve giderek dalga dalga bütün dünyaya yayılan Covid-19 ya da corona virüs olarak adlandırılan hastalık, Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü’nün “küresel salgın”, diğer adıyla “pandemi” olarak ilanı ile halen günümüzde devam etmektedir.
Covid-19’un bir salgın hastalık olması ve insandan insana çok çabuk bir şekilde bulaşması sebebiyle neredeyse günlük yaşantı felce uğramış, iş hayatı zora girmiş, sağlık sektörünün üzerine büyük bir yük binmiştir. Seyahatlerin sınırlanması, toplantıların gerçekleşememesi, karantina uygulamaları, lojistik sektörünün durması vb. hususlar başta ekonomi olmak üzere sosyal, politik hayatın bütün alanlarında sıkıntılı bir dönemin yaşanmasına sebep olmuştur. Ülke ekonomilerinin küçülmesi, üretimin azalması, insanların evlerinden işlerini yapmaya teşvik edilmesi, kısmi kapanmaların gerçekleşmesi bu zorlukları bir kat daha arttırmıştır.
Dünyada küreselleşme yolunda hızlı gelişmeler yaşanırken, Çin’de baş gösteren bu salgın özellikle bu ülke ile işbirliği ve ticaret hacmi olan bütün ülkeleri derinden etkilemiştir. Gelişen Çin ekonomisi ve ticaret hacminin bu şekilde sekteye uğraması diğer dünya ülkelerinin de zararına olmuş, üretim ve ticaret kapasitelerinde büyük sorunlarla karşılaşılmıştır. Salgının insan hayatını ilgilendiren yanı haricinde ticarette bu derece zorlu bir dönemin yaşanması, ülkelerin kendi içlerine kapanmasına, üretimin düşmesine, büyümenin eksi seviyelerde gerçekleşmesine neden olmuştur.
Şüphesiz ticaretin en önemli uygulamalarından olan borç ilişkilerinin, özellikle de sözleşmeler hukuku alanının bu durumdan etkilenmemesini düşünmek olanaksızdır. Hayatın olağan akışı içinde insanın aklına dahi gelmeyen bu salgın, güncel, uygulanagelen sözleşmelerin bir anda sekteye uğramasına yol açmıştır. Salgın öncesinde akdedilen sözleşmeler, kararlaştırıldığı gibi uygulanamamakta, birçok ticari işletmenin sözleşme ilişkisinden kaynaklanan borçlarını yerine getirmesi imkânı bulunmamaktadır.
Covid-19 salgınının, küresel boyutta yaratmış olduğu bu etki ülkemiz açısından da çeşitli alan ve iş yerleri bakımından bir anlamda krize dönüşmüştür. İşyerini açamayan esnaf, tüccar ve işletme sahipleri, salgın öncesinde yapmış olduğu ticari anlaşmalar ve yerine getirmesi beklenen edimlerin ifası konusunda önemli sıkıntılar yaşamaktadır. Devletin kimi doğrudan ve kimi dolaylı desteği ticaretin normal seyrinde akışına yeterli gelmemektedir.
Bütün dünyada ve ülkemizde yaşanan bu olağanüstü süreçte çok değişik platformlarda mücbir sebep ve ifa imkânsızlığı konularının ele alınması, dikkatle incelenmesi, borçlar hukukundaki yeri ve güncel sorunlara çözüm bulunması maksadıyla değerlendirmeler yapılmaktadır. Uygulamanın içinde bulunduğu sıkıntılı durum karşısında mevcut hukuki düzenlemelerin her somut olaya aynı şekilde tatbik edilmesi söz konusu değildir. Her durumda sözleşmenin ifası bakımından mücbir sebebin varlığı ve bu nedenle ifa imkânsızlığının gerçekleştiği iddialarının kabul edilmesi de mümkün değildir. Meydana gelen gelişmelerde temelde iki farklı boyutun ortaya çıkabileceği görülmektedir. İlk olarak Covid-19 salgınının, gerçekten sözleşmenin ifasına, borcun yerine getirilmesinin ihlaline yol açan sebep olabileceği kabul edilirken, bazı hallerde borcun ihlaline yol açan tek sebep olmadığı, buna yol açan sebeplerden biri olabileceği gerçeği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu gibi durumlarda tazminat yükünün tamamen ortadan kalkmayacağı, somut duruma göre TBK m.51 uyarınca tazminattan belirli bir oranda indirim sebebi olması gündeme gelecektir.
İkinci olarak ise mücbir sebebin varlığının kural olarak illiyet bağını kesmesi nedeniyle borca aykırılığın ortadan kalkması söz konusudur. Burada altı çizilmesi gereken en önemli husus her borca aykırılığın, ifa imkânsızlığı anlamına gelmediği, temerrüt, kötü ifa, aşırı ifa güçlüğünün de ifa imkânsızlığının yanı sıra meydana gelebilecek farklı durumlar olduğu unutulmamalıdır. Her somut olayın kendi içinde değerlendirilmesi sonrasında yerine göre TBK m.97 ve 98’de belirtilen karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde ifada sıra ve ifa güçsüzlüğü hükümlerinin de uygulanabileceği unutulmamalıdır.
Bu çalışmada daha ziyade ifa imkânsızlığı ele alınacak olup, karşılaşılabilecek diğer durumlar, konu ile bağdaştığı ölçüde değerlendirilecektir.
Prof. Dr. Şebnem AKİPEK ÖCAL
- Eğitim Sayısı 55
- E-Kitap Sayısı 35
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 89762
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 11897
- Makale Sayısı 0
 (3).png)
.png)
.png)
.png)
.png)
.png)
Aristo Hocam 
Sertifika 
Tekrar İzle 
Ekli Dosya Aristo Hocam HMGS 2025 NİSAN
- 30 Nisan 2025 Eğitim Tarihi
- 12:00 - 22:00 Eğitim Saati
- 600 Dakika
.png459706602.png)
.png824092965.png)
Eğitmen Hakkında
Av. Arb. Prof. Dr. Şebnem AKİPEK ÖCAL, Akademisyen, Arabulucu, Avukat (Ankara Barosuna kayıt 1990).
Hukuk Eğitimi; Profesör, Aralık 2010, Doçent, Mayıs 2004, Doktora (PH.D.) Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mayıs 1998, Yüksek Lisans (LL.M.) University of London, London School of Economics and Political Science, Ekim 1991, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi-birincilikle mezuniyet, Haziran 1989.
İş Tecrübesi, Medeni Hukuk Profesörü, TED Üniversitesi Öğretim Üyesi, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi; Orta Doğu Teknik Üniversitesi Eski Hukuk Müşaviri, Ankara Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu Eski Müdürü, Kadir Has Üniversitesi Eski Dekanı, TED Üniversitesi Eski Rektör Yardımcısı.
Misafir Öğretim Üyesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Ufuk Üniversitesi, TED Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Doğu Akdeniz Üniversitesi.
Önemli Çalışmalarından Bazıları,
● Temmuz 2019, Salzburg Üniversitesi tarafından düzenlenen yaz okulunda “Introduction to Turkish Law and Turkish Succession Law” konusunda ders verme, Salzburg, Avusturya.
● Temmuz 2019, Salzburg Üniversitesi tarafından düzenlenen panel ve workshop’da “Breach of Contract” ve “Family Law” konularında davetli konuşmacı olarak, Salzburg, Avusturya.
● Nisan 2019, Willem Vis Kurgusal Duruşma Yarışmasında Hakem, Viyana, Avusturya.
● Mart 2019, Willem Vis East Kurgusal Duruşma Yarışmasında Hakem, Hong Kong.
Salzburg Üniversitesi tarafından düzenlenen yaz okulunda “Introduction to Turkish Law and Turkish Succession Law” konusunda ders verme, Salzburg, Avusturya (Temmuz 2018),
● Salzburg Üniversitesi tarafından düzenlenen panel ve workshop’da “Breach of Contract”, “Family Law” ve “Transfer of Title” konularında davetli konuşmacı olarak, Salzburg, Avusturya (Temmuz 2018),
● Salzburg Üniversitesi tarafından düzenlenen yaz okulunda “Contracts in Turkish Law” konusunda ders verme, Salzburg, Avusturya, (Temmuz 2017),
● Salzburg Üniversitesi tarafından düzenlenen panel ve workshop’da “Breach of Contract”, “Family Law” ve “Marriage Settlement” konularında davetli konuşmacı olarak, Salzburg, Avusturya, (Temmuz 2017),
● Willem Vis Kurgusal Duruşma Yarışmasında Hakem, Viyana, Avusturya (Nisan 2017),
Almanya Hildesheim’da Norddeutsche Fachhochschule für Rechtspfleger tarafından düzenlenen konferansta davetli konuşmacı (Haziran 2012),
● “Viyana Satım Sözleşmesi ve Türk Hukuku” konusunda ders, Avans University of Applied Sciences Tilburg / Hollanda (Ocak 2012) (Erasmus ders verme etkinliği kapsamında),
●Strasbourg Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye adına savunma yapan avukat olarak (Aralık 2009),
● Almanya Hildesheim’da Norddeutsche Fachhochschule für Rechtspfleger tarafından düzenlenen konferansta davetli konuşmacı (Ocak 2008),
● Romanya Bükreş’te Friedrich Neumann Vakfı ve Bükreş Barosu tarafından düzenlenen Avrupa Birliği sürecinde Yasal Uyum konulu konferansta davetli konuşmacı (Haziran 2006),
● Slovenya Ljubljana’da, Kadın Hakları ve Sorun Çözme (Arabuluculuk) hakkında düzenlenen Eğitim Seminerinde katılımcı (Temmuz 2001),
● İngiltere-Norwich, East Anglia Üniversitesi’nde araştırma (Mart 2001),
● Avusturya Salzburg’da Sanal Ortamda Fikri Haklar ve Elektronik Ticaret konulu Salzburg Semineri’ne katılımcı (Agustos 2000),
● 4. Tüketici Konseyi bünyesinde oluşturulan “Elektronik Ticaret” Alt Komite Başkanlığı (Mart 2000),
● DPT bünyesinde oluşturulan Türkiye-AT Mevzuat Uyumu Sürekli Özel İhtisas Komisyonu’nda raportörlük (Kasım 1994),
Uzmanlık Alanları; Sözleşmeler Hukuku, Sorumluluk Hukuku, Taşınmaz Hukuku, Elektronik Ticaret Hukuku, Tüketicinin Korunması Hukuku, Bankacılık Hukuku, Fikri ve Sınai Haklar, Uluslararası Ticari Tahkim Hukuku, Uluslararası Satım Sözleşmeleri (CISG), Aile Hukuku, Miras Hukuku.
Bazı Kitaplar; Viyana Satım Antlaşması, Yetkin Yayınevi, 2019, İçtihatlı, Notlu, Atıflı Türk Medeni Kanunu, Aristo Yayınevi, 2019 (iki yazardan biri olarak), İçtihatlı, Notlu, Atıflı Türk Borçlar Kanunu, Aristo Yayınevi, 2018 (iki yazardan biri olarak), Sorularla 12 Bankaya Karşı Üç Kat Tazminat (Kartel Tazminatı) Davası, 2.Baskı, Aristo Yayıncılık, İstanbul 2017, (üç yazardan biri olarak), Uygulamalı Hukuka Giriş, Ankara 2013, Medeni Hukuk I, Kişiler Hukuku, Aile Hukuku ve Miras Hukuku, Anadolu Üniversitesi yayınları, Eskişehir 2011, Tapuya Kayıtlı Taşınmazların Bölünmesi, Birleştirilmesi ve Arazi Toplulaştırmasının Genel Esasları, Ankara 2010. Alt Vekâlet, Ankara 2003. Sözleşmeler Rehberi, genişletilmiş ve gözden geçirilmiş 2. Baskı, Ankara 2002 (iki yazardan biri olarak). Türk Hukuku ve Mukayeseli Hukuk Açısından Tüketici Kredisi, Ankara 1999.
Çeşitli kitaplarda bölüm yazarlığı görevi üstlenmiş ve çok sayıda makalesi yayımlanmıştır. Çok sayıda sempozyum, panel ve konferansta davetli konuşmacı olarak farklı konularda tebliğler sunmuştur.
ICC, TOBB gibi kurumsal tahkimlerde ve ad hoc tahkimlerde baş hakem ve taraf hakemi olarak görev yapmıştır.
Yabancı Dil; İngilizce (çok iyi), Almanca (çok iyi), Türkçe (Anadil).
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…
