E-Kitaplar
Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde Dönme Hakkında Ayni Etkili Dönme Görüşüne ve Özellikle Yargıtay 15. Hd.’nin Yerleşik Kararlarındaki “Avans Tapu” Nitelemesine İlişkin Eleştiriler
- Yayınevi: Aristo Yayınevi
- Yazar: Prof. Dr. Etem Saba ÖZMEN
- Sayfa Sayısı: 61
- Yayın Tarihi: 27.09.2020
- Baskı: 1
- Tür: E-kitap
- Basılı Olsaydı Fiyatı: 45,00
Bu kitap 3738 kez incelendi; 248 adet satıldı.
Kategoriler: Borçlar Hukuku, Bütün Hukuk Kitapları, Medeni Hukuk, Taşınmaz (Gayrimenkul) Hukuku
Anayasa Mahkemesi’nin anılan başvuru üzerine Yargıtay’ın yerleşik kararlarıyla vardığı sonuçla aynı yöndeki kararı karşısında tüm vatandaşların başına gelebilecek kan dondurucu kararı hakkında uyarıda bulunmak amacıyla bu makaleyi kaleme alıyoruz[1]. Bu ve benzer somut uyuşmazlıkta kurgu en basit anlatımıyla aynen şöyle gelişmektedir: Tedbirli bir alıcı olarak bir bağımsız bölümü satın alma yolunda avukatınızla tapu dairesinde araştırmanızı yapıyorsunuz; ardından tapu senedinde malik hanesinde satıcının adını görerek tapu dairesinde yapılan resmi senetle (satış sözleşmesinin tapu müdürlüğünce tanzimi ile) adınıza tescili sağlıyorsunuz. Bu durumda henüz yapı kullanma izin belgesi alınmamış olduğu için tescili adınıza yapılacak veya yapılmış tapu, kat irtifakı tapusudur. Bu işlem, malikin tescil talebi ile yapıldığı sırada hiçbir geçersizlik sorunu taşımamaktadır. ANCAK SİZİN İÇİN TEHLİKENİN KAYNAĞI, ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ UYARINCA ARSA MALİKİNİN YÜKLENİCİYE DEVRETTİĞİ ARSA PAYINA BAĞLI OLARAK YÜKLENİCİNİN EDİNDİĞİ KAT İRTİFAKI KURULMUŞ BAĞIMSIZ BÖLÜM ÜZERİNDEKİ MÜLKİYET HAKKINI ÜÇÜNCÜ KİŞİ OLARAK EDİNMİŞ OLMANIZDIR. GEÇERLİ SATIM SÖZLEŞMESİ İLE DEVRALMIŞ OLSANIZ DA SONRASINDA ARSA MALİKİ İLE YÜKLENİCİ ARASINDA ORTAYA ÇIKAN UYUŞMAZLIK ÜZERİNE TARAFI OLMADIĞINIZ SÖZLEŞMEDEN DÖNÜLMESİ HALİNDE ARSA MALİKİNE EDİNMİŞ OLDUĞUNUZ TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİ İADE ZORUNDA KALACAKSINIZ. BU YOLDA HİÇBİR İTİRAZINIZ MAHKEMECE DİKKATE ALINMAYACAKTIR. ASLA İYİNİYETLİ OLDUĞUNUZU İLERİ SÜREMEYECEKSİNİZ.
Uygulamada artık sayısı yüzler olarak ifade edilen bu yönde üçüncü kişilere açılmış davaların gittikçe artmasının nedeni, anlaşılacağı üzere arsa sahiplerinin bu yönde hukuki temelden yoksun kozlarını öne sürme arzularıdır. Anılan tehlike göz önüne alınmadan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi tarafı yükleniciden bağımsız bölümünün mülkiyetini devralan dönülen sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişilerin, yüklenicinin gerçekleştirdiği imalatların %90 ve zaman zaman %95 tamamlama oranına kavuşmamasına dayalı olarak (bu oran, Yargıtay’ın son yıllardaki kararlarında belirlenmiştir[2]) ve Anayasa Mahkemesi kararına konu olarak yapı kullanma izin belgesi alınmamasına dahi aynı yönde bağlanan sonuçla arsa malikinin, yüklenicinin temerrüdüne dayalı olarak sözleşmeden dönmesi sonucu andığımız tehlikeyi “hayatın olağan akışına uygun olarak” düşünmesi beklenmemesi gerekirken, verilen kararların yarattığı sancıları irdelemek istiyoruz. Bu durumda sözleşme tarafı olmayan üçüncü kişilerin Yargıtay kararları ile getirilen özen yükümlülüğü ile edindikleri kat irtifakı tapusunu yükleniciden edinmekle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşa edilen binanın Yargıtay tarafından kabul edilen yukarıda andığımız tamamlama niceliğine ulaşamama riskini üstlendikleri kabul edilmektedir.
Bu sonuç çok hatalıdır. Yargıtay’ın andığımız yerleşik içtihadıyla ülkemizde bu “sözde” riske katlanmak zorunda bırakılmış binlerce kişi bulunmaktadır. Makalemizin konusunu oluşturan Anayasa Mahkemesi’nin önüne gelen somut olayda Faik Tari 16/104 oranındaki kat irtifaklı arsa payını 6.2.1992 tarihinde, Sultan Tari ise 32/104 oranındaki kat irtifaklı arsa payını 9.3.1998 tarihinde yükleniciden edinmiştir. Bağımsız bölümlerde yapı kullanma izin belgesi olmasa da 1983 yılında 2814 sayılı Kanun ile değişik Kat Mülkiyeti Kanunu m. 17/son hükmünün “Kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri olarak uygulanır.” şeklindeki kuralı gereği anılan çoğunluğun ikameti yasal olarak sürdürülmekte iken karara konu Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararlarında 24 yıl sonra taşınmazın mülkiyetinin iade zorunda kalınması gerçekten kan dondurucu nitelikte olup dayandığı temeller itibariyle tamamen hukuka aykırıdır[3].
Kararla varılan bu noktada inşaatın tamamlanma niceliği olan %90-95 seviyeleri aşılarak yapı kullanma izin belgesi alınmamasına dayalı ileriye etkili olmaksızın sözleşmeden dönme sonucu sözleşmenin baştan itibaren geçersiz hale geldiğinin kabulüyle bu yöndeki kararların verilmesi, bu kararın duyulmasıyla birlikte üzücü sonuçlara yol açacak niteliktedir. Şöyle ki, yukarıda andığımız KMK m. 17/son hükmündeki değişiklik ile yapı kullanma izin belgesi olmasa da bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa kat mülkiyeti hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmiştir. Ülkemizde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi sonucu yapılan inşaatlarda yapı kullanma izin belgesinin alınmamış olması adeta kural halini bu hüküm sayesinde almıştır. Hal böyle olmakla, bu tür bağımsız bölümlerin kat irtifakı tapusu ile defalarca el değiştirmiş olması gerçeği karşısında bu kararı emsal alan davaların açılmaya başlanması halinde yaratacağı olumsuz sonuçların tehlikesine işaret etmek istiyoruz.
Bu yönde eleştirilerimize muhteşem zekâ ürünü Roma hukukundan gelen ilkelere ve TMK ve TBK hükümlerine değinerek fahiş hatalı sonuçlarıyla Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararının bu ilkelere ne denli ters düştüğünü vurgulayarak değineceğiz.
Bir yönde açıklamalarımıza geçmeden “önce” ilginç bir saptama ile başlamak istiyoruz. Şöyle ki, Anayasa Mahkemesi’nde verilen kararın iki muhalif üyeye karşılık üç üyenin aynı yöndeki görüşü ile verildiğini; üyelerin uzmanlık alanlarını incelediğimizde iki muhalif üyenin lisansını hukuk (muhalefet gerekçeleri de tamamen bilimsel temelden yoksun ve fakat sonucu itibariyle doğru karar olmakla) ve fakat üç üyeden bir üyenin iktisat, ikinci üyenin de maliye alanında aldığını görmekteyiz. Araştırma derinleştikçe anlaşılacağı üzere ancak eşya ve borçlar hukuku öğretisine hâkim hukukçuların doğru gerekçelere dayanan saptamalarla bu iki öğreti arasında birbiriyle bağlantı kurması sonucunda hukuka uygun bir karar verilebilir. Dolayısıyla pek çok hukuki kurumu birlikte değerlendirerek sonuca varılması gereken böylesine teknik bir durumda gerekçelerin yetersiz olması karşısında ülkemiz açısından üzüntü taşıdığımızı ifade etmek isteriz.
[1] Artık rahatsız edici boyutuyla yol açtığı korkunç sonuçlar günlük gazetelere haber olur hale gelmiştir. Bkz. http://www. hurriyet.com.tr/cok-tartisilacak-karar-tapulu-eviniz-elden-gidebilir-40615001
[2] Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin “prensip kararı” olarak nitelendirilen içtihatlarında eserin büyük kısmının tamamlanmış olması ve fakat yüklenicinin temerrüde düşmesi dolayısıyla işsahibinin sözleşmeden “dönemeyeceği”, bu beyanın sözleşmeyi “feshetme” sonucunu doğuracağı kabul edilmektedir. Yargıtay uygulaması incelendiğinde sözleşmeye son vermenin fesih sonucunu doğurduğunu kabul eden kararlarda son yıllarda eserin tamamlanma oranı en az %90 olarak kabul edilmektedir. %90’ın altındaki tamamlanma oranı ise, sözleşmeden dönen taraf açıkça sözleşmeyi fesih iradesinde olduğunu bildirmedikçe, sözleşmeden dönme sonucunu doğuracaktır; başka bir deyişle, eserin tamamlama oranının %89 ve daha aşağısı olması halinde arsa sahibinin sözleşmeyi sona erdirmesi, sözleşmeden dönme sonucunu doğurmaktadır.
Yargıtay’ın tamamlanma oranına ilişkin olarak sözleşmenin ileriye etkili biçimde sona ermesi yönündeki kararlarından bazıları şöyledir: “İnşaatın %92 seviyesinde bulunması ileriye etkili feshi gerektirir.”, Yargıtay 15. HD. E. 2009/1031, K. 2009/4125, T. 1.4.2009; “İnşaatın büyük oranda tamamlanması (%90’ın üzerinde) durumunda Medeni Kanunun 2. maddesi hükmünce akdin ileriye dönük feshi kabul edilebilir.”, Yargıtay 15. HD. E. 2003/3057, K. 2004/88, T. 14.1.2004; “Akdin ifa ile sonuçlandırılmadığı gibi akdin büyük oranda (%95) oranında ifa edilmiş değildir... kabule göre de %75 seviyenin feshedilemeyecek aşama olarak kabulüyle, hükme varılması da usul ve yasaya aykırıdır.”, Yargıtay 15. HD. E. 2014/5121, K. 2015/286, T. 21.1.2015; “Somut olayda, mahkemece inşaatın tamamlandığı %96 oranına göre, ileriye etkili feshe karar verilmesi yerindedir.”, Yargıtay 15. HD. E. 1996/6770, K. 1997/1356, T. 13.3.1997; “...inşaatın %90 üzerinde tamamlan- dığı anlaşıldığı takdirde bu seviyeye göre yüklenicinin hak ettiği bağımsız bölümlerin adedi ve konumları belirlenip akdin ileriye etkili feshine...”, Yargıtay 15. HD. E. 2004/7507, K. 2005/505, T. 4.2.2005; “...inşaatın %90 ve üzeri oranına ulaşması ve ayrıca kalan eksik işlerin de sözleşmede amaçlanan kullanıma engel oluşturmadığının belirlenmesi halinde ileriye etkili feshin koşullarının gerçekleştiği gözetilmeli, bu koşulların gerçekleşmemesi halinde ise sözleşmenin geriye etkili feshi koşullarının oluştuğu sonucuna varılmalıdır.”, Yargıtay 23. HD. E. 2014/432, K. 2014/4157, T. 29.5.2014.
[3] Yıllar önce Yeditepe Üniversitesi’nde konuk olarak katıldığım bir sempozyumda konuk olan rahmetli Prof. Dr. Mustafa Dural’ın Yargıtay’ın kararlarını eleştirirken “Hatalı kararlar kanımı donduruyor” şeklinde bir beyanda bulunmuştu. Kendisini anarak bu tabirle kararları eleştirmek istiyorum.
Prof. Dr. Etem Saba ÖZMEN
- Eğitim Sayısı 87
- E-Kitap Sayısı 38
- Eğitim Alan Kişi Sayısı 89260
- E-Kitap Alan Kişi Sayısı 13653
XII. TÜKETİCİ HUKUKU KONGRESİ
- 23 Kasım 2024 Eğitim Tarihi
- 11:00 - 17:00 Eğitim Saati
- 360 Dakika
Eğitmen Hakkında
A. ÖZGEÇMİŞİ
1956 yılında Germencik'te doğan Prof. Dr. Etem Saba Özmen; ortaokul ve lise öğrenimini Ankara’da tamamlamıştır. 1974 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde başladığı lisans eğitimini 1978 senesinde tamamlayarak mezun olmuştur. Mezuniyetini takiben Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku yüksek lisans eğitimine devam etmiş ve eş zamanlı olarak Ankara Barosu'nda avukatlık stajını tamamlamıştır. 1980-1987 tarihleri arasında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı Yönetim Bilimleri (Özel Hukuk) doktora programını tamamlamış ve aynı seneler içerisinde İktisadi İdari Bilimler Fakültesi ile Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. 1997 ile 2001 yılları arasında ders verdiği Kocaeli Üniversitesi'nde Profesör unvanını kazanan Etem Saba Özmen bu zamana kadar birçok üniversitede Medeni hukuk, Miras hukuku, Borçlar hukuku ve Eşya hukuku dersleri vermiştir.
Devletine de sayısız hizmetlerde bulunan Prof. Dr. Etem Saba Özmen; iki dönem Emlak Bankası ve Toplu Konuttan Sorumlu Devlet Bakanı Danışmanlığı; Emlak Menkul Değerler Genel Müdürlüğü, İş GYO'da kurucu hukuk danışmanlığı, TOKYAD'da (Toplu Konut Yapımcıları Derneği) hukuk müşavirliği görevlerinde bulunduğu gibi, Ankara Tapu Kadastro Meslek Yüksekokulu ve Ankara Polis Akademisi’nde de uzun yıllar ders vermiştir. Prof. Dr. E. Saba Özmen’in Türkiye’nin merkez ve taşra teşkilatı Tapu Müdürlüklerinde görev yapan ve/veya emekli olmuş birçok öğrencisi bulunmaktadır.
Prof. Dr. E. Saba Özmen, halen Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde dersler vermekte ve Medeni Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görevini sürdürmekte, Türkiye Barolar Birliği nezdinde konferanslar ve eğitimler vermektedir.
B. ESERLERİ
- Yayımlanmış Kitapları
- Kat İrtifakı, Ankara 1997
- Türk Hukukunda Paydaşlıktan Çıkarma Davası, Ankara 1991
- Devre Mülk Hakkı, Ankara 1988
- Kat Mülkiyeti Kanunu Değişiklikleri Şerhi ve Eleştirisi, İstanbul 2010
- Kat İrtifakı,5711 ile 5912 Sayılı Kanunlarla Değişik 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa ve 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanuna Göre Yenilenmiş 2.Bası Nisan 2015
- Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmesi, Ocak 2016
- Kentsel Dönüşümde Kat Mülkiyeti Uygulamaları ile Sınırlı Ayni Haklar ve Şerhler, İstanbul, 2018
- İmar Barışı ve Sonrasında Doğacak Uyuşmazlıklarda Çözüm Yolları, İstanbul, 2019
- Devam Eden Kitap Çalışmaları
- Kentsel Dönüşüm Uygulamaları
- Paydaşlıktan Çıkarma
- MAKALELERİ
Bireysel Makaleleri:
- Devre Mülk Hakkı ve Bu Konuda Noterlerin İşlevi Türkiye Noterler Birliği, 1989 Sayı: 62
- 3476 Sayılı Son Kooperatifler Kanunu Değişiklikleri Karşısında Ana sözleşmenin İntibakı Ve Hukuki Sonuçları Ankara Barosu Dergisi, 1989 Sayı:3
- 3476 Sayılı Son Kooperatifler Kanunu Değişiklikleri Karşısında Kooperatiflerin Taşınmaz Alımı ve Satımı İşlemlerinin Ticaret Hukuku ve Medeni Hukuk Açısından Değerlendirilmesi Ankara Barosu Dergisi, 1989 Sayı: 5
- Kira Bedelinin Zamanında Ödenmemesi Sebebi İle Çekilen İki Haklı İhtarın Niteliği İle Buna Bağlı Yargıtay İçtihatlarının Eleştirisi Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 1989 Sayı:6
- Tele faks Cihazları (Faksimile) İle Gönderilen İrade Beyanlarının Medeni Hukuk Ve Usul Hukuku Açısından Sonuçları Ankara Barosu Dergisi, 1990 Sayı: 1
- Taşınmaz Hukuku Açısından Yapı Kooperatiflerinde Amaç Gerçekleşmeden Ortaklara Arsa Dağıtabileceğine İlişkin Ana sözleşme Hükümlerinin Değerlendirilmesi Ve Kooperatifler Kanunu İle Kat Mülkiyeti Kanunu Hükümlerinin Çatışmasından Doğan Hukuki Sorunlar Ankara Barosu Dergisi, 1990 Sayı: 4
- Kooperatifler Kanunu Değişikliği Ve Yeni Örnek Ana sözleşmeler Karşısında Türk Borçlar Ve Ticaret Hukuku Açısından Konut Yapı Kooperatiflerinde Ortaklık Payı Dışındaki Ödemelerin Niteliği İle Bu Borçlarda Temerrüdün Hüküm Ve Sonuçları Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 1990 Sayı:4
- Kat Mülkiyetinde Bahçenin Niteliği ve Ortak Yer – Eklenti Ayırımı İçerisindeki Yeri Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 1990 Sayı:1
- Kat Mülkiyetine Bağlı Eklentiler ve Bu Konudaki Taahhüt İşlemlerine Yönelik Hükmün Temelsizliği Adalet Dergisi, 1990 Sayı: 4
- Semenin Aralıklı Olarak Ödendiği Satım Akdinde Temerrüt Nedeni İle Fesih Sonucu Kısmi Tediyenin Satıcıda Kalacağına İlişkin Şartların Hukuki Sonuçları Türkiye Noterler Birliği, 1990 Sayı: 65
- Türk Hukukunda Hacizlerin Şerhle Kazandığı Hukuki Nitelik Ve Buna Bağlı Hukuki Sonuçların İrdelenmesi Ankara Barosu Dergisi, 1991 Sayı: 2
- Türk Hukukuna Özgü Olarak Merkez Bankası Kanunu ve Buna Dayanılarak Çıkarılan Tebliğler Karşısında Tüketicinin Korunması Açısından Taksitle Kısmen Peşin Ödemeli Satışlarda Malın Tesliminde İfa Zamanına Bağlı Sorunlar Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 1991 Sayı:1
- Borçlar Hukuku Açısından Tüketilen Doğal Kuvvet Bedellerinin Başkası Tarafından Ödenmesinden Doğan Hukuki Sorunlar Ankara Barosu Dergisi, 1991 Sayı: 1
- Kat İrtifakında Yönetim, Adalet Dergisi
- Kat İrtifakında Yapının Bitirilmemesi Nedeni İle Sona Erme ve Yaygın Kat İrtifakında Doğurduğu Sorunlar Ankara Barosu Dergisi, 1992 Sayı: 3
- Kat İrtifakının Devri Zorunluluğu Ve Yatay Kat İrtifakında Doğurduğu Sorunlar Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 1992 Sayı: 2
- Kat İrtifakına Geçiş Kararına Uymama Nedeni İle Paydaşlıktan Çıkarma Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 1993 Sayı: 1
- Nişanın Bozulmasında Cayma Akçası ve Cezai Şart (MK. 83. Madde Değişikliği) Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 1995 Sayı:4
- Paydaşlıktan Çıkarma Davası İle İlgili Bir Hukuk Genel Kurulu Kararı Hakkında Düşünceler Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 1996 Sayı: 2
- Tapu Daireleri Uygulamaları Üzerine Düşünceler İstanbul Barosu, 2012 Sayı: 4
- Genç Hukukçulara Birkaç Öğüt; Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2014 Sayı:1
- 2014/12321 Başvuru Numaralı Faik Tari ve Sultan Tari Başvurusuna İlişkin Anayasa Mahkemesi’nin Fahiş Hatalı Kararının Eleştirisi ( Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde Dönme Hakkında Ayni Etkili Dönme Görüşüne ve Özellikle Yargıtay 15.HD. nin Yerleşik Kararlarındaki “Avans Tapu” Nitelemesine İlişkin Eleştiriler, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 2018 Sayı: 135
Ortak Makaleler:
- Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği Değerlendirilmesi, (Ar. Gör. Herdem Belen ile)
- 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine, Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına ve Kanuna Toplu Yapı ile İlgili Maddeler Eklenmesine Dair Kanun Tasarısının Değerlendirilmesi ( Öğr. Gör. Hafize Erden ile)
- Taşınmaz Satış Vaadlerinde Tarih Önceliğine Üstünlük Tanıyan Yargıtay Kararlarına İlişkin Düşünceler, Prof. Dr. Hayri Domaniç’e 80. Yaş Günü Armağanı, İstanbul 2001, C II. (Melek Yüce ile)
- Kırk Akıllının Kuyudan Çıkaramadığı Taş: MK. “Madde 700” Hükmünce Pay Üzerindeki İntifa Haklarının Paylı Hâlin Giderilmesi Davalarına İlişkin Hukukî Sonuçlar, İstanbul Barosu 2007 Sayı: 3 (Dr. Melek Bilgin Yüce ile)
- Son Değişiklik Çerçevesinde Kadastro Tespitinden Önceki Ayni Hak İddialarında Hazinenin Kusursuz Sorumluluğuna İlişkin Düşünceler İstanbul Barosu, 2009 Sayı: 4 (Av. Nurgül Kutlu ile)
- Tarım Arazilerinde Yapı İnşa Etme Ve Özellikle İkamet Amaçlı Yapılara İlişkin Sorunlar İstanbul Barosu, 2009 Sayı: 6 ( Gönül Çeliker ile)
- Kamulaştırmasız El Atma Sonucu Dava Hakkının Kaybolmasına Dayalı Hakların 5999 Sayılı Değişiklikle Korunması, Erzan Erzurumluoğlu Armağanı, Ankara 2012. (Emel Ünal İle)
- Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri Konusunda Uygulama Hataları İstanbul Barosu, 2013 Sayı: 1 (Dr. Tuba Akçura Karaman ile)
- 6306 Sayılı Yasa Uygulamalarında Arsa Payının Düzeltilmesi Davasına İlişkin Hüküm ve Sonuçları, İstanbul Barosu Dergisi, 2013 Sayı: 5 (Av. Berna Çakmak ile)
- 6306 Sayılı Yasa Uyarınca Dönüşüme Bağlı Güncel Sorunlar (Av. Berna Çakmak ile)
- Avukatlık Ücretine İlişkin Kamulaştırma Kanunu’nda Yer Alan Düzenlemelere Yönelik Eleştiriler Legal Hukuk Dergisi, Ağustos 2013 Sayı: 128 (Av. Sezgi Cihan Bahadır ile)
- Tapu İptal Davası Olarak Yanlış Adlandırma İle Açılan Davalar (Tescili İsteme Davası/ Yolsuz Tescilin Düzeltilmesi Davası) İstanbul Barosu Dergisi, 2014 Sayı: 6 (Ar. Gör. Gülşah Sinem Aydın ile)
- Temsil Yetkisi(Galat-ı Meşhur Olarak Vekâletname)Konusunda Yanılgılar Üzerine Düşünceler Legal Hukuk Dergisi, Mart 2014 Sayı:135 (Av. A. Göktuğ Kaya ile)
- 6306 Sayılı Yasaya İlişkin Güncel Uygulama Hataları Üzere Düşünceler Legal Hukuk Dergisi, Temmuz 2014 Sayı: 139 (Stj. Av. Nazlı Osmanağaoğlu ile)
- Motorlu Taşıt ve Taşınmaz Satışında Sözleşmeye Konulan “Bedelin Nakden ve Peşin” Alındığına Dair Kayıtların Yarattığı Sancılar Üzerine Düşünceler Legal Dergisi, Ağustos 2014,sayı:140 (Arş. Gör. Gülşah Sinem Aydın ile);
- Yapı Kooperatifleri Tarafından Yönetilen Kat Mülkiyeti Oluşumlarına Yönelik Eleştiriler. Legal Dergisi Ocak 2016.Cilt:14 Sayı:157 (Av.Sezgi Cihan Ernas ile )
- Birlikte Mülkiyette(Paylı Mülkiyet/Elbirliği Mülkiyeti)Yapılan Kazandırıcı İşlemler ve 6306 Sayılı Kanun’a Dayalı Uygulama Maltepe Üni. Hukuk Fak. Dergisi Yıl:2015 Sayı:1(Arş. Gör Gülşah Sinem Aydın ile)
- Geçerli Sebebe Dayanmaksızın Kullanılan Bozucu Yenilik Doğuran Hakkın Hukuki Sonuçları ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı Eleştiri. İstanbul Barosu Dergisi Cilt:90 Sayı:2016/3 (Arş. Gör. Müge ÜREM)
- Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde Yargıtay Kararları İle Yaratılan “Avans Tapu” Kavramına Yönelik Eleştiriler, Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Yıl:2016, Sayı:1 (Arş. Gör. Müge ÜREM)
- Bağışlayana Dönme Koşullu Bağışlama Şerhinin Paylı Mülkiyetin Sona Ermesi (İzale-İ Şuyu) Davasına İlişkin Sonuçları Ve Paya Bağlı İntifa Hakkına Dayalı Olumsuzluklardan Ders Alınmayışı Üzerine Düşünceler”, Prof. Dr. Özer Seliçi’ne Armağan, 2016. (E. Sabâ Özmen – Müge Ürem) Bahçeşehir Üni. Hukuk Fak. Dergisi Özel sayısı. Cilt:11.Sayı:145-146 Eylül-Ekim 2016
- Evli Kişiyle Birlikte Olan Kadına/Erkeğe Yöneltilen Manevi Tazminat Talebi Ve Özellikle Konuya Ilişkin Yargıtay Kararları Üzerine Düşünceler (Prof.Dr.Etem Saba Özmen/Yrd.Doç.Dr.Gülşah Vardar Hamamcıoğlu) Marmara Üni. Hukuk Fak. Hukuk Araştırmaları Dergisi. Prof. Dr. Cevdet Yavuz’a Armağan, II.cilt yıl:2016 sayı:3
- 6306 Sayılı Kanun Uyarınca Paylı Mülkiyet Sürecinde Paylaşma Davasına ( İzale-i Şuyu) İlişkin Hüküm ve Sonuçlar, Legal Hukuk Dergisi, Ağustos 2018, Cilt: 16 Sayı :188 ( Dr. Öğretim Üyesi Gülşah Sinem Aydın ile)
C. Hizmet Sunulabilecek Alanlara İlişkin Temel Başlıklar
Türkiye Cumhuriyeti yeni sistem yapılanmasında dinamik bir Bakanlık oluşumuna hizmet etmek amacıyla güncel mevzuatta değişiklik yapmak artık ihtiyaçtan çok elzem hale gelmiş olup; on bir ayrı branştan oluşan Gayrimenkul Hukuku’nda edinilen yaklaşık 40 yıllık tecrübe ile; aşağıda başlıklar halinde sıralanan konularda çözüm önerileri getirilecektir:
- Kat Mülkiyeti Kanunu:
1965 yılından kalan hükümleri ile her ne kadar değişikliğe uğramış olsa da günümüz toplu yapı yapılaşmalarının sorunları konusunda artık yetersiz kalan Kat Mülkiyeti Kanunu mevcut koşullar gözetilerek yeniden kaleme alınacaktır.
- Tapu Kanunu:
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan bu yana kullanılan ve fakat artık işlevini yitirmiş kurumların çağdaş teknolojiye dayalı hukuki alt yapısının yenilenmesi, tapunun aleniyetinin elektronik ortamda sağlanması ve Noterlerin işlevinin arttırılarak tapunun güven sorumluluğunun yalnızca sicile yönelik koordinasyonu
- Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun (6306 Sayılı Kanun) ve Uygulama Yönetmeliği
Türkiye’nin yoğun gündemi “Kentsel Dönüşüm” sürecinde yaşanan sıkıntıların hukuki temele dayalı olarak önlenmesi, uygulamanın pratikleştirilmesi adına yaklaşık 300 maddeden oluşan Uygulama Yönetmeliği hazırlanması ve mevzuatta da bu amaçla gerekli değişikliklerin yapılması,
- İmar Kanunu
Planların kesinleşme sürecinde yaşanan sıkıntılar ve davalara bağlı olarak gelişen zaman ve menfaat kayıplarının önlenmesi amacıyla pratik çözüm önerileri
- Kamulaştırma Kanunu
Uygulamada yaşanan sıkıntılı yargı süreçlerinin önüne geçecek ve vatandaşlar mağdur edilmeksizin kamu hizmetinin bir an önce sağlanmasına yönelik olarak kamulaştırma mevzuatının baştan kaleme alınması.
- Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun
Konut satışları ile ilgili piyasadaki olumsuz gelişmeleri önleyici hüküm önerileri
- Yabancı Yatırımların Önünün Açılmasına Yönelik Tedbirler
Gelişmiş ülkelerde yer alan “Trustee Company” ve hukukumuzda “Garantörlük Hizmetleri” olarak temelini bulan kurumun Türk mevzuatına uyarlanması ve böylelikle gerek yabancı yatırımların önünün açılması gerekse de 16 adet gayrimenkul yatırımı sorunun çözüme kavuşması
- Turizm Yatırımlarının Desteklenmesine Yönelik Tedbirler
Turizm amaçlı yatırımların desteklenmesi ve sektörel gelişimin sağlanması amacıyla mevzuat değişikliği önerileri
- Mortgage Yasası-Gayrimenkul Yatırım Sertifikaları
Hayata geçirilmesi ve işlerlik kazanabilmesi için tecrübeye dayalı öneriler, mevzuat değişikliklerinin kaleme alınması
- Hazine ve Diğer Kamu Tüzel Kişiliklerine Ait Atıl Kapasite Oluşturan Taşınmazların Değerlendirilmesi
Kamu taşınmazları açısından oldukça zengin olan ülkemizdeki kıyı, orman ve kültür ve tabiat varlığı arazileri ile tarım arazilerinin dışında kalan arazilerin devlet yapısı altında projelendirilmesine yönelik öneriler, mevzuat değişikliklerinin kaleme alınması
- Devremülk ve Devre-Tatil Mevzuatı
Esasen ülkemiz sosyo-kültürel yapısına oldukça uygun düşen bir sistem olan devremülk-devre tatil sisteminin maalesef kötü uygulamalar sonucu meydana getirdiği genel endişenin ortadan kaldırılmasına ve güven ortamının yeniden tesis edilerek sistemin tercih edilirliğine yönelik mevzuat değişikliklerinin kaleme alınması, sistem önerilerinin getirilmesi, devreli tatil yatırımlarının yabancılara satışında tedbir önerileri ve Uluslar arası Değişim Programlarında ülkemiz tesislerinin de yer almasını sağlayacak öneriler getirilmesi
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
Kağıt yapımında, genellikle iğne yapraklı ağaçlardan Ladin ve Çam ağaçları kullanılmaktadır. Çoğunluk çam ağacına aittir.
Dünya çapında her gün 80.000 ila 160.000 ağaç kesilmekte ve kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır. Ormanlar yok edilmekte, küresel ölçekte iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
Bir çam ağacının boyunu ortalama 18 m, yarıçapı da 15 cm eder. Bu durumda bir çam ağacı 1,2717 metreküptür. 0.0083 metreküp odun yaklaşık 4,5 kg gelir. Bu durumda 1,2717 metreküp odun yani bir ağaç 690 kg gelecektir.
Bir ağaçtan elde edilen kağıt, ağacın ağırlığının yarısı kadar etmektedir.
O halde, ortalama bir çam ağacı 690 kg ettiğine göre, elde edilecek kağıt 345 kg olacaktır.
Bir A4 beyaz kağıdın ağırlığı 5 gr etmektedir. Demek ki, bir ağaçtan 345000/5 = 69000 adet A4 yaprağı elde edilmektedir.
Günümüzde özellikle dijital kitap baskılarında, kitabın boyutu ne olursa olsun A4 boyutunda kağıt harcanmakta olup, kesime giren kısımları atılmaktadır.
Buraya kadar elde edilen verilerle şöyle bir formül çıkartılabilmektedir:
Kitabın sayfa sayısı / 2 = kitapta kullanılan kağıt yaprağı.
Her kitabın asgari 1000 adet basıldığı (ki ortalama çok daha yüksek çıkacaktır)
FORMÜL:
Kitabın Sayfa Sayısı / 2 x 1000 / 69000 = 1000 adet basılan bir kitap için kesilen ağaç sayısı
E-kitaplar geleceğimizi kurtaracak. Gelin e-kitapları daha çok sevelim, doğaya bir nebze olsun nefes verelim.
Peki basılı kitapların çevreye verdiği tahribat sadece ağaç ile mi sınırlı? Tabii ki hayır! Bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletlerinde hava kirliliğinin yüzde yirmisini kağıt fabrikaları oluşturuyor. Bununla birlikte havayla sınırlı kalmayıp su kirliliğine de büyük ölçüde neden oluyor. Zira kağıt, yapısı gereğince bol suya ihtiyaç duyar.
Modern tesislerde bile 1 ton kağıt üretebilmek için yaklaşık 50 ton su kirletilmektedir.
Artık karar sizin? E-kitap teknolojisi yokken elbette kitaplar ağaçlardan daha önemli idi. Zira, entelektüel hale gelen her birey doğayı korumak için fazladan çaba harcayabilecek bilince kavuşmuş olacaktı.
Ya şimdi? Tamamen zararsız bir teknoloji varken, hala zararlı nostaljik alışkanlıklarınıza devam mı etmek istiyorsunuz? Siz bilirsiniz…